SERSERİ.

Maç

Yeni Bölüm 💫

Burnuma dolan yoğun parfüm kokusu ile gözlerimi araladım. Yatağımdayım, üzerimde battaniye vardı. Esneyip doğrulduktan sonra etrafa baktım. Neden yoğun parfüm kokusu burnumdaydı. Bu tanıdıktı. En son.. Ah,tabii ya. Emre magandasının kavgasına şahit olmuştum. Beni kendi çok güzel (!) mekanına kaçırmıştı. Bir grupla kavga ediyordu ve bende tam koşarak geçerken beni tutup ellerimi bağlamıştı. Almamam kadar bela almıştım başıma. Birde Emre çıkmıştı.
Emre, Ateş'in yandaşçılarından biriydi.

Ateş! Beni buraya kadar getirmişse şimdi nerdeydi? Ne karışık bir durumdu. Annem,ne demiştir ki. Derin bir nefes alıp yataktan kalktım. Dünkü giydiklerim vardı üzerimde.

Aşağı indiğimde annem kaşları çatık bir şekilde mutfak masasında oturuyordu. Oflayarak sandalyeyi çektim. Sandalyeye oturup anneme baktım.

"Dün seni getiren çocuk kimdi?"

Bu kadar açık sözlü olması beni şaşırtıyordu. Elimi salamlara uzatıp bir tane aldım. Ağzıma atıp çiğnemeye başladım. Annem hâla benden bir cevap bekliyordu.

"Arkadaşım."

Gözlerini devirip önümdeki tabağı aldı. İçine malzemeleri koyduktan sonra önüme servis yapmaya başladı.

"Bu gün bir şeyler yapalım istiyorum,Nazlı. Ve o çocuk ile de fazla samimi olmanı istemiyorum!"dediğinde gözlerimi kocaman açtım.

"Niye? Beni şerefsizlerim elimden kurtardığı için mi?!"sesim biraz yükselmişti.

"Doğru konuş! Sigara kokuyordu Nazlı. Cebinde bir şey sallanıyordu!"diye devam ettiğinde dediği şeyleri anladım. Çakıdan ve sigaradan bahsediyordu.

"O beni kurtardı anne.!"diye uyarıcı bir sesle konuştum.

Gözlerini kısıp kaşlarını çattı. Burnundan soluyarak çayından bir yudum aldı.

"Ben senin iyiliğin için konuşuyorum. Bunu biliyorsun, Nazlı. Tamam, seni kurtarmış olabilir ama bu onun tehlike seviyesini düşürmüyor.!"diye itraf ettiğinde gözlerimi yumdum.

"Bu gün okula gitmek istiyorum. Ateş konusunu da kapatmak,"sorarcasına baktım sinirli gözlerine. Yorgundum çünkü.

"Peki."

Doyduğumu anladığımda tabağı alarak masadan kalktım. Tabağı temizledikten sonra ellerimi duruladım. Annemin yanağına bir öpücük kondurdum.

Okula geldiğimizde arabadan inip babama el salladım. Bankta her zamanki gibi kulaklığı ile müzik dinleyen bir Zeynep ile karşılaştım. Ayaklanıp beni gördüğünde gülümsedi. Gülümseyerek yanına gittim hemen. Yanaklarından öptüğümde o da benim yanaklarımdan öptü.

"Nasılsın? Dün aradım,cevap yoktu"dediğinde alt dudağımı dişledim.

"Dün çöp atmaya çıkmıştım...."

Ona her şeyi anlatığımda ağzı açık kalmıştı. İçeri gitmeyi teklif ettiğim zaman beni kabul etmemiş kulaklığını çantasına sıkıştırmıştı. Yan yana okula doğru yol aldık. İçeriden yine bağrışma sesleri geliyordu. Lise iki veya lise üç olduğundan emindim. Onlardan uzaklaşarak üst kata çıktık. Sınıfta Ateş ve yandaşları oturuyordu. Ne diyeceğimi bilmeden Zeynep'in yanına oturdum. Sınıf yavaş yavaş dolmaya başladığında kitaplarımı sıranın üzerine yığdım. Zeynep bu halime gülerken bende güldüm. Sonuçta bu yıl üniversite sınavı vardı.Sınıfa hoca girdiğinde çoğu ayaklandı. Onlara uyarak bende ayaklanmıştı ki birden Ateş'ile buluştu gözlerim. Gözlerimi kaçırmak istemesemde kaçırıp hocanın otur komutu ile oturdum.