Selam. Keyifler nasıl? Sizi bekletmeden yeni bölüm yazmaya çalışıyorum. Ama biliyorsunuz ki,sizin okuduğunuz şu satırlar kolay yazılmıyor. Bir veya iki günümü alıyor. Bazen ilham geldiğinde bir saate yazabiliyorum. Her neyse... Oylar ve yorumlar beni mutlu ediyor. Saolun.
Ithaflar;
sedacgdm
deryabr (Yorumlarından sonra küçük bir hediye.😘)Bölüm Şarkısı: Avril Lavigne- My başlı ding.(Dinleyin. Çok seveceksiniz.)
Multideki resmi yazarınız yaptı. Bence çok şirin oldu. Paragraf altı yorumu...
İyi okumalar serseri ailesi🐼
Merdivenlerden inmeye başladığımızda kolumu kurtarmaya çalıştım. Bırakmıyordu. En son ne mi olmuştu? 'Gel göstereyim nasıl çaldığımı!' Deyip Zeynep'in yanında-tüm sınıfın önünde-kolumdan tutup sınıftan çıkarmıştı. Ben boşuna demiyorum bu çocuk deli diye! Ben bu durumu Zeynep'e açıklarım. Ama sınıfa Nasıl açıklayacaktım?
Müzik sınıfının önüne gelmiştik. Sol eli hâla kolumu tutuyorken,sağ eliyle kapıyı açtı. İçeri girdiğimizde ortada duran,ter temiz piyano dikkatimi çekti. Ama hoca yoktu. Piyanonun önündeki kaleme ve kağıtlardan anladığım kadarıyla bir yere gitmişti. Sol eli kolumu bıraktığında derin bir nefes verdim. Bu sefer belime koydu elini. Yavaşça ittirip adım atmamı sağladı. Piyanonun başına geldiğimizde eliyle otur işareti yaptı.
Oturdum. Arkama geçti ve omuzlarımın üzerinden ellerini uzattı. Kafasını sağ omuzuma,o bölgelerde boynuma nefesi değecek kadar sokuldu. Bu yaptığı doğru değildi! Hoca aniden gelebilirdi. Bunu umursamıyordu ki. Dengesiz serseri.
"Başla!"
Komut verdiğinde ne yapacağımı anlamaz bir halde tuşlara baktım. Sertçe yutkunup,kafamı sağa çevirdim. Bu hareketim olduğu yerden gerilemesine neden oldu.
"Ben,ben ne çalacağım?" Diye sorduğumda erkeksi bir gülüşle nefesleri arttı. Her nefes aldığında veya verdiğinde ürpertici bir his geliyordu içimde. Ellerim yine titriyordu. Ben yorulmuştum artık. O,dengesizlikten yorulmamıştı. Bu hallerinde şaşırıyordum.
"Lafımı ikiletme!"
Yavaşça titreyen ellerimi notalara dokundururken,Ateş'te eski yerini almıştı. Heyecanlanıyor muydum? Neler diyorum ben böyle? Saçmalıkta mastır yaptım gerçekten. Bu düşündüğüme kahkaha atarken Ateş: "Tembel bir kız sevmem. Sana lafımı ikiletmeyeceğini söyledim!" Dediğinde göz devirdim.
Notaların tiz sesleri kuşağımı doldururken,şarkıyı mırıldanıyordum. Söylemiyordum. Notaları yazılanlara göre takip ettim. Şiddetli yerlere geldiğimde kendimden emin bir şekilde bastım tuşlara. Ateş,arkamdan usulca çekildi. Ona baktığımda,devam et dercesine bir bakış attı. Önüme dönüp çalmaya devam ettim. Yanımda hareketlilik olduğunda göz ucuyla baktım. Ateş elinde gitarla gelip,sandalyeye oturmuştu. Gülümseyip biraz sesimi yükselttim. Bunu anlayıp bana eşlik etmeye başladı. (Siyah yerleri Ateş,diğer yerleri bazlı söylüyor. Beraber söyledikleri sadece düz siyah.)
I always needed time on my own
Daima kendimi dinleyecek zamana ihtiyacım oldu
I never thought I'd need you there when I cry
Ağladığımda,daha önce hiç sana bu kadar ihtiyacım olacağını düşünmemiştim
And the days feel like years when I'm alone
Yalnızken günler sanki yıllarmış gibi geliyor
And the bed where you lie
Ve yattığın yatak
Is made up on your side
Hazır duruyor
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SERSERİ.
Novela Juvenil© Tüm hakları saklıdır. "Nefesinden bir kadeh bana ayır. Her özlediğimde içer içer sarhoş olurum." • Geçmişin izleri o cezbedici kara gözlerinin içindeydi. Muhtaç olduğu şey,kalbindeki kördüğümleri yok etmekti. O,gökyüzüne çok darılırdı. Bazen küse...