BÖLÜM 7 / MURAT ESEN ANADOLU LİSESİ

728 20 10
                                    

Erol Komiser yanına yardımcısı Erkan'ı ve bir polis memurunu alarak, olayın olduğu okula doğru yola çıktı. Bir yandan da olayla ilgili müzakere yapıyorlardı. Erol Komiser, "Şimdi okula gidince şu ölen çocukların arkadaşlarına sor bakalım. Belki bir şeyler çıkar. Bir de şu Azra'nın yakın arkadaşı falan var mı yok mu onu araştır. Bir de çocukları sorgularken öyle büyük insanları sorgular gibi yapma. Tost ısmarla, biraz rüşvet falan ver, yoksa bu lise öğrencilerinden bir şey alamazsın, şu an tam ergenlik dönemindeler. O yüzden sorgularken dikkat et," dedi.

Erkan Komiser, "Tamam komiserim siz merak etmeyin. Zaten geçen geldiğimde birkaç çocuk gözüme kestirdim, onlarla arkadaşlık kurdum. Ben bildikleri ne varsa öğrenirim," dedi.

Erol Komiser, "Ben de şu Nevin Hanım'la görüşeceğim.Sen de elini çabuk tut. Buradan çıkışta Azra'nın evine gidicez. Dünden arama izni çıkardım. Bilgisayarını, özel eşyalarını falan kontrol edeceğiz. Bir intihar notu falan olabilir. Sapkın bir gruba bağlılıkları var mı, onları gözden geçireceğiz," dedi.

Erkan Komiser, "Komiserim diğer çocukların evine gidecek miyiz?'' diye sordu.

Erol Komiser, "Şu aşamada olmaz. Tepki alabiliriz. Olayın biraz üstünden geçsin, bakacağız,'' diye cevap verdi. Biraz sohbetin ardından okulun giriş kapısına geldiler. Güvenlik yanlarına gelerek, tam kim olduklarını soracakken, daha önce Erkan Komiser'le olayla ilgili sohbet ettiklerinden Erkan Komiser'i hemen tanıdı. Göz göze geldiler. Hemen geriye dönüp, okulun demir kapısını açtı. Yavaş yavaş kapı açıldı. Erol Komiser arabasını otoparka çekerek Erkan Komiser'le birlikte arabadan indi ve bir saat sonra arabanın yanında buluşmayı kararlaştırarak, birbirlerinden ayrıldılar. Erkan Komiser öğrencilerin giriş kapısından okulun içine girdi. Erol Komiser de öğretmenlerin ve yöneticilerin giriş yaptığı ön kapıya doğru yürümeye başladı. Giriş kapısının önünde siyah bir mercedes beklemekteydi. Mercedesin görünümünden, çok zengin birine ait olduğu belli olmaktaydı. Camlar siyah filmle kaplanmıştı ve arabanın başında bir şoför beklemekteydi. Erol Komiser kime ait olduğunu merak ettiğinden dolayı gözü plakaya ilişti. Plakada '34 TA 1907' yazmaktaydı. Plakadan kim olduğunu çözemedi. Merakını gidermek için şöforün yanına yanaştı. "Kolay gelsin, ne güzel arabaymış, sahibi kimse bayağı

zevkli olmalı. Ama senin işin de zor. Zengin insanların ağız kokusunu çekmek zordur bilirim,'' diyerek şöförün ağzını arıyordu. Şöfor, Erol Komiser'i biraz süzdükten sonra, onu samimi bularak cevap verdi.

"Ben işimden memnunum, sağ olsun Turgut Bey hem nazik hem de zevkli biridir. Bir sıkıntım yok,'' dedi. Erol Komiser, "Şu ünlü iş adamı Turgut Bey mi?" dedi.

Şöfor, "Evet ta kendisi,'' diye cevap verdi.

Erol Komiser, "Ne işi var bu okulda?'' diye sordu.

Şöfor, "Ben bilmem, arada sırada gelir gider bu okula," dedi.

Erol Komiser, "Hımm anladım. Ben de müdürün odasını arıyordum. Nereden gideceğim acaba biliyor musun?'' diye sordu.

Şöfor, "Şu karşı kapıdan gir de, içeride birine sor ben de bilmiyorum,'' diye cevapladı.

Erol Komiser, "Teşekkürler sağ olasın. Sana kolay gelsin,'' dedi.

Erol Komiser bir anlam veremedi. Birçok araba ve lastik fabrikalarının, gazetenin, televizyonların, holdinglerin sahibi Turgut Bey'in bu okulda ne işi olduğunu merak etse de asıl işine odaklanması gerektiğini düşünerek, Nevin Hanım'ın odasını bulmak için okulun içine girdi. Kapıdaki öğrencilerden birine odayı sorarak doğruca Nevin Hanım'ın olduğu odaya yöneldi. Nevin Hanım'ın kapısının önüne geldi. Kapıyı çalmadan önce üstüne başına çeki düzen verdi. Üstündeki tozları silkeledi. Kapıya elini uzattı. Ama kapı kilitliydi. Tekrar kapıyı açmak için denedi. Bu sırada bir el arkasından omzuna dokunarak, Erol Komiser'in korkup irkilmesine sebep oldu. Erol Komiser hafif bir irkilmeyle arkasına dönerek, kendisinden uzun, iri yapılı, saçları hafif beyazlamış bir erkekle göz göze geldi.

ŞİZOFREN SEVERSEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin