BÖLÜM 10 / BİR HAFTA SONRA/EROL KOMİSER'İN ODASI

473 13 0
                                    

ONUNCU BÖLÜM

BİR HAFTA SONRA EROL KOMİSER'İN ODASI

Erol Komiser ve Erkan Komiser soruşturma ile ilgili

konuşmaktaydılar. Yanlarında birkaç polis memuru daha vardı.

Erkan Komiser hem anlatıyor, hem de elindeki tebeşirle

tahtadaki isimlerin üzerini çizerek durum değerlendirmesi

yapmaktaydı. Erkan Komiser;

-Komiserim hademe izinden döndü. Hem de zamanında.

İzine memleketine gitmiş. Taşındığı ev, yine aynı sokakta

bir evmiş, bize yanlış bilgi vermişler. Bir de iznini üç ay

önceden belirlemiş, yani olayın o izindeyken olması tamamen

tesadüf. Okulda da araştırdım, gerçekten öyle. Üç ay önceden

belliymiş izne çıkacağı. Yani adamı suçlayacak bir şey yok.

Kantincilere sıra gelince, o saatte kantinde çay içen öğretmenler

varmış. Öğretmenlerle de konuştum, onlar da doğruladılar.

Okulun oradaki esrar, eroin ispiyoncularımızla da görüştük,

çocukları tanımıyorlar. Ailelerini de sordum, kimse bilmiyor.

İsimlerini bile duymamışlar. Elimizde bir tek Azra kaldı. Öğretmenleri

saymazsak...

Erol Komiser;

-Anlıyorum. Ben de şu evde bulduğumuz hapları araştırdım.

Haplar şizofren hastalarının kullandığı haplar. Adam

da psikolog olduğuna göre, bunda da anormal bir şey yok. Kafayı

yemek üzereyim. İlk defa bir olayda bu kadar çıkmaza giriyorum.

Eğer bu işin arkasında Azra varsa, tek başına değil;

bu çocuğu koruyan birileri var. Bu kadar gizli saklı yapamazdı

bu işleri. Peki Azra'yı araştırdın mı? Annesini, ailesini, okulunu

falan.

-Araştırdım efendim. Çok kez okul değiştirmiş. Nedeni

de belli değil. Annesi ölmüş doğumu sırasında. Babası büyütmüş

bu yaşına kadar. Başka bir şey bulamadım. Tam bir kapalı

kutu diye cevap verdi.

56

ŞİZOFREN SEVERSE

-Peki bu Azra'ya gelen notlar. O gün Azra'nın yanına

gelen çocukların yazılarıyla karşılaştırdın mı?

-Karşılaştırdım. Kimsenin yazısıyla uyuşmuyor. Ölen

çocukların ailesine de gittim, onların yazılarıyla da kıyasladım.

Bütün herkesin yazı örneğini aldım, yalnızca ölen erkek

çocuğunun evinde abisi vardı; aynı okulda okuyorlarmış, o

biraz zorluk çıkardı. Yazı örneği vermedi. Çok şüpheli davranıyordu.

Onu emniyete aldırdım. Şu an burada yazı örneği

vermek istemiyor. Büyük ihtimalle bu çocuk atmış notları, hiç

konuşmuyor. Zaten olayın olduğu günden bugüne hiç konuşmamış,

bir şeyler biliyor saklıyor gibi. Tuhaf bir çocuk.

-Gel bakalım neler biliyormuş, bir ziyaretine gidelim.

Notları attıysa bir şeyler biliyordur.

Erkan Komiserle birlikte sorgu odasına gittiler. Sorgu

odasında, ölen erkek çocuğu Ayberk'in erkek kardeşi sessiz bir

şekilde beklemekteydi. İçeri giren Erol Komiser'le göz göze

geldi. Erol Komiser cebinden çıkardığı notları çocuğun önüne

attı. Erkan Komiser de sinirli bir şekilde çocuğun başında gezinmekteydi.

Çocuk, notları görünce şaşkın şaşkın bakmaya başladı.

Not kağıtlarını eline alarak yazılanları okudu. Bir anlam veremedi.

Sonra notları masaya bıraktı. Erkan Komiser sinirlenmeye

başladı. Çocuk hiç konuşmadan beklemekteydi. Erol Komiser

de yumuşak gözükmeye çalışıyordu. Erol Komiser;

-Bak çocuk, tamam anlıyorum acın var. Adın Talha'ydı

değil mi? Kardeşin de öldü. Tamam bu notları da o kıza yazdın,

onun yaptığını düşünüyorsun veya bir şeyler biliyorsun.

Bizimle de paylaş, kim suçluysa cezasını verelim. Birazdan senin

okulundan notlar gelicek, senin yazılılarından zaten öğreneceğiz,

bize zorluk çıkarma neden bu notları yazdın?

Çocuk yine bir cevap vermedi. Erkan Komiser sinirlerine

hakim olamayarak, çocuğun saçlarından tuttu. Çocuğu

ayağa kaldırdı. Duvara yapıştırdı.

57

Muammer MADEN

-Çabuk komiserin sorusuna cevap ver. Yoksa bir daha

bu suratını sağlam göremeyeceksin. Aynaya bakacak bir yüzün

olmayacak.

-Tamam tamam şimdi bize konuşur. Öyle değil mi? dedi

Erol Komiser.

Çocuk burnundan solumaktaydı. Yanağı duvara yapışmış,

saçları Erkan Komiser'in ellerinde, burnu da hafif hafif

kanamaktaydı. Erol Komiser çocuğu tekrar sandalyeye oturtarak,

-Bak evlat kaybedecek vaktimiz yok, birazdan notlar

gelince bu işin altından sen çıkarsan, vay senin haline o zaman

da böyle sessiz kalabilecek misin bakalım.

Çocuk hâlâ tepkisiz bir şekilde durmaktaydı. Tam Erkan

Komiser çocuğa doğru hamle yapacakken, kapı çaldı. Gelen

polis memuru bayan, beklenen evrakların geldiğini söyledi.

Erol Komiser, okuldan gelen çocuğun yazılılarından oluşan

evrakları incelemeye başladı. Masanın üstündeki notlarla kıyaslama

yaptı. Notları biraz inceledikten sonra elindeki yazılı

kağıtlarını sinirli bir şekilde duvara fırlattı. Erol Komiser sinirli

bir ses tonuyla;

-Lanet olası biri daha çıktı. Bu çocuk da değil. Günahını

almışız. Biri bizimle oyun oynuyor.

Polis, kızı çağırarak çocuğa pansuman yapmasını söyledi.

Çocuktan özür dileyerek, onu odadan dışarı çıkardı. Erol

Komiser deli dana gibi, odanın içinde dört dönmeye başladı.

Erkan Komiser de bir köşede onu izlemekteydi. Erol Komiser

sert bir şekilde odadan çıkarak, bir şey söylemeden çekip gitti.

Erkan Komiser de içerideki notları topladıktan sonra odadan

çıktı.

ŞİZOFREN SEVERSEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin