ON ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
EROL KOMİSER'İN EVİ
Çalar saat tam sabah saat beş buçuğu göstermekteydi.
Erol Komiser, uykunun en tatlı yerinde telefonunun çalan zil
sesiyle irkildi. Uyku sersemliğiyle, ilk önce sesin çalar saatten
geldiğini düşünerek, eli çalar saatin üstüne gitti. Çalar saatin
üstüne bassa da ses hâlâ kesilmemişti. Gözlerini hafif yarım
açarak saate baktı. Saat daha sabahın beş buçuğuydu. Sonra
telefonunun çaldığını fark etti. Ama bir türlü telefonunu bulamadı.
Telefon yatağın altına yuvarlanmıştı. Telefonu ararken
yataktan aşağı düştü. Sonra telefonun ışığıyla göz göze geldi.
Yatağın altına elini uzatarak telefonu eline aldı. Kimin aradığına
baktı. Arayan yardımcısı Erkan'dı. 'Umarım geçerli bir
sebebi vardır,' diye düşündü. Telefonu açma tuşuna basarak
kulağına götürdü. Erol Komiser;
-Ne oldu Erkan bok mu var sabahın köründe arıyorsun.
İnşallah geçerli bir sebebin vardır. Şu an beni nasıl bir
hale soktun anlatamam. Söyle seni dinliyorum.
-Amirim şu okuldaki hademe vardı ya. Kafasından vurularak
öldürülmüş. Evinde ölü bulundu. Suç üstü bir çocuğu
yakaladık, cinayet silahı elindeymiş. Evin giriş kapısının
önünde bizim çocuklar yakalamış. Çocuk kim diye soracak
olursanız.
-Oğlum çıldırtma adamı, kimmiş söyle?
-Yakalanan çocuk, ölen çocuklardan Ayberk'in erkek
kardeşi, hani geçen emniyete almıştık. İşte o çocuk.
-Oğlum bir kere de güzel bir şey için ara. Bittiyse kapat
yarın görüşürüz.
Erkan Komiser aceleci bir ses tonuyla;
-Yok amirim daha bitmedi.
-Ne oldu oğlum daha.
-Şu okuldaki kantinci baba ve oğul vardı ya. Onlarda
evlerinde ölü bulundu. Gaz zehirlenmesinden ölmüşler. Kantincinin
ailesi gaz zehirlenmesinden ölmüş.
-Bu kadar tesadüf nasıl bir geceye denk gelir. Aklım
almıyor.
-İlginç olanı, sizi aramadan önce emniyetin önüne
isimsiz bir paket bırakmışlar. Sizin isminiz yazıyodu. Ben de
açtım, içinden küçük bir kamera kasedi çıktı. Kasedi hemen izlemek
için kayıt odasına gittik. Görüntüde kantincilerin evine
biri girip çıkarken görülüyor. Eve girip çıkan kişi de diğer ölen
kız çocuğu varya; Büşra, onun abisi. Şu an onu daha bulamadık.
Ama arama emrini çıkardım. Çocuklar aramaya çıktı.
İnşallah sabaha kadar buluruz.
-Tamam Erkan, önemli bir şey olmadıktan sonra beni
bir daha rahatsız etme. O çocuğu da bulursanız diğer çocukla
birlikte emniyette bekletin. Ben gelip sorguya çekeceğim,
benden önce kimsenin onların yanına girmesine izin verme.
Hayatları tehlikede olabilir. Emniyet binasından ayrılma, ben
saat on gibi gelirim. Biraz dinlenmem lazım, gece çok geç yattım
biliyorsun.
-Tabii ki amirim, siz merak etmeyin. Ben emniyetteyim,
içiniz rahat olsun. Dinlenmenize bakın.
Erol Komiser, telefonu kapatarak yatağa uzandı. Bu
dosyanın iyice içinden çıkılmaz bir hal aldığını düşünmekten
kendini alıkoyamıyordu. Tavana doğru bakarken, yorgunluktan
gözleri yavaş yavaş kapandı. Onu çok uzun ve yorucu bir
gün beklemekteydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ŞİZOFREN SEVERSE
غموض / إثارةŞizofren bir kızı sevmenin bedelini en ağır bir şekilde ödeyen Aybars'ın , onunla evlenmeye karar vermesiyle işler daha da kötü bir hal alır. Aybars evlendikleri günün ilk gecesinde Azra'nın Şizofren yanıyla tanışır. Ölümler ve cinayetler ardı sır...