Hastaneye gittiğimizde hemen doktorun odasına alındık. Erenin dışarıda beklemesini söyledim çok ustelesede ben istemedim doktor bazı tahliller istedi kan tahlili falan filin dışarı çıktım eren merak içinde " ne oldu nedenmiş kötü bi şey mi iyi bi şey mi " Eren'e sadece manasizca bakiyidum " sakın ol tahlil yapıcaz ve ben yarın yine gelicem sonuçları alıcam " eren biraz daha sakın bi tavırla elimi tutup tahlil odasına doğru ilerledi bende peşinde " eren şey diyorum acaba kan aldırmasak mi
Hı ne dersin ?" Eren " cidden korkuyo musun melis şaka mi bu ya ben nasıl bi kabus içindeyim " nasıl yani " ne var ya beni hastaneye getirdin diye kabus mu oldu hı Tamam eren git ya git sen ben bakarım hasta hasta careme " hızlı hızlı yürümeye başladım " melis melis bekler misin " diye bağırdı arkamdan kapıyı çaldım içeri girdim tahlil yapılacaktı dedim hemşire koltuğu göstererek " şuraya oturun ve kolunuzu açın " dedi dedigini yaptım çok korkuyorum kalbim küt küt atıyo eren yanıma geldi hemşire elinde siringayla bana doğru yaklaştı koluma o tüp gibi şeyi bağladı gözlerimi kapadım ve erenin elinden sımsıkı tuttum biraz geçti " cok acıdı mi " diye sordu eren bende " evet çok acıdı hemde çok " dedim mız mızlanarak eren gülmeye başladı " salak canım acıdı diyorum gülüyorsun " dedim eren bana yaklaştı " ıyi de daha kan alınmadı ki " ya benimle dalga geçiyo bide " cok salaksın eren çok " dedim. Tahlilleri yaptırdık ve odadan çıktık. Eren eve geldiğimizde hemen yattı bende biraz televizyon izledikten sonra uyuya kalmışım....Sabah kalktım baktım salonda uyuya kalmışım en son televizyon izliyodum her halde yordunluktan anlamadım. Aaaaaa benim üstüm de örtü yoktu eren kalkıp örtmüş o zaman kalkıyım kahvaltımı yapıyım sonra erene söylerim beni hastaneye bırakır. Ben reklam çekimlerine gitmiştim ordan hiç ses seda yok ne oldu acaba egeyi arayıp onu da öğrenirim. Kalktım kahvaltıyı hazırladım ereni uyandırmak için yukarı çıkarken bi tıkırtı duydum allah allah eren yatıyo nerden geldi bu ses. Sesin geldiği yöne doğru ilerlerken komidinin üstündeki vazoyu aldım elimde vazo sesin geldiği yöne gidiyorum. Ses sanırım banyodan geldi. Banyonun kapısının yanına gizlendim ve bi süre bekledikten sonra kapı açıldı tam kafasına bitane indiriyodum vazoyu tuttu "kızım sen iyice piskopata bağladın artık evde vazoyla mı geziyon" eren allah belanı vermesin ne sessiz sessiz geziyosun ödümü kopardın "ne yapıyım biraz fazla dizi izliyorum he ayrıca asıl suç sende sessiz sessiz niye dolaşıyosun sen hı hı hı " dedim kızgınca "aaaa pardon suçlu benim ben sana her yeri ve her şeyi kabus ediyorum di mi " dedim tiripkarca sonra eren "off melis tirip konunu buldun yine tebrikler " dedi ya öyle mi eren bey "yaaa ben hep tirip atıyorum boş yere öyle mi sen bana tirip atmaktan başka bir şey yapmadığımı mı söylemeye çalışıyosun ?" eren vazoyu indirdi "çalışmıyorum diyorum sen resmen tirip atmak için gelmişsin bu dünyaya melis" vazoyu çektim elinden " tamam eren o zaman ben bu günkü görevimi yapıyım da tirip atyım sana salak " dedim vazoyu alıp yerine koydum aşağıya mutfağa indim kahvaltıya normalde onu beklerdim ve öyle başlardım beklemeden başladım. Kahvaltımı bitirmişken üstünü giyinmiş bir biçimde aşağı indi " hadi hazırlan hastaneye gidelim sonuçları alalım" dedi onu duymazdan gelirmişçesine masayı toplamaya başladım "melis bırak masayı toplarsın sonra hazırlan diyorum sana " masayı toplamaya devam ettim vetopladıktan sonra yatak odasına çıkıp üstümü değiştirdim " hadi melis çıkalım" dedi eren ama ben onu takmadım "sana kabus etmiyim gününü lütfen ben giderim" dedim eren " hadi melis hadi bin şu arabaya " zorla zarla bindim arabaya hastaneye geldiğimizde "eren sen biraz şirkete git istersen ben hastanede işim bitince seni ararım merak etme " dedim "yani beni yanında istemiyo musun "hayır istemiyorum" gider misin eren " dedim indim arabadan eren çok bağırdı arkamdan ama umrumda değil hastaneye girdim danışmaya gidip "ben randovu almıştım doktor bey müsait mi?" diye sordum kız arayıp sordu girebilirsiniz dedi bende doktorun odasına doğru yol aldım. Kapıya vurdum içeri girdim "buyrun melis hanım şöyle oturun" oturdum"test sonuçlarımı öğrenmeye gelmiştim "dedim adam elindeki kağıtları inceleyerek "bu sıralar çok sitres altında kalmışsınız sanarım melis hanım bebeğiniz bu durumda çok etkilenmiş biraz daha dikkatli olmalısınız" nasıl bebeğim benim bebeğim yok ki "nasıl yani?" dedim şaşkınlık içinde "hımmm sanırım bilmiyosunuz 3 haftalık hamilesiniz" ama ben ben anne olmak yanımdan dahi geçmez "emin misiniz test sonuçları başkasıyla karışmış falan olamaz mı" doktor "hayır isminiz ve soyisminiz tahlillerin üstünde yazıyo zaten karışma ihtimali yok" nasıl yani ya ben anne olamam ki daha hazır değilim "tamam doktor bey teşekkürler" diyip çıktım daha sonra çıktığım gibi cereni aradım"acilen buluşmamız lazım maviş kırmızı alarm " dedim ceren telefonu çtığı gibi bunu demem biraz garip oldu tabi"tamam buluşacağımız yeri konum at" dedi hemen attım bende kafeye gittim. Ceren geldi "ne kızım bu telaş ne oldu savaş mı çıkıyo" ceren oturduğu gibi pat diye söyledim " ceren ben hamileymişim" ceren şok oldu tabi lönk diye söyleyince "kızım dur bi kalbime iniyodu yuh yavaş yani " dedi "ceren bi tek sen biliyosun aramızda kimseye söylemek yok" dedim ceren şaşkınlıkla"eren erene niye söylemiyosun hi yopksa çocuğun babası o değil mi" of ceren çok dizi izliyosun sen galiba"saçmalama kızım tabikide çocuğun babası eren ama korkuyorum" dedim ceren elimi tuttu"niye korkuyosun bitanem ne güzel anne olcaksın bende teyzoş olcam işte" ben biraz karmaşık bi yüz ifadesiyle"ama ne biliyim tam hazır değilim" dedim...