Merhaba poncikler uzun zamandır bi bölüm yazmadım bu gün aklıma geldi ve yazdım :)))
Sabah kalktığımda sevgili kuzenim sevgili kocam ve sevgili selim hemen yanımda olan oğlumla şebeklik yapıyorlardı. Gözlerimi açtığımda kimse farketmedi " size de Günaydın " gamze emirle ilgilenerek kafasını salladı selim ve Eren de " sana da " dediler resmen beni gecistiriyolar " ben acıktım kahvaltı yapalım mı " gamze gözlerini pörtleterek bana baktı " az dur yani şurda iki oyun oynatmadın " yataktan kalkıp doğrulmaya çalıştım ama dikişler izin vermedi inleyerek geri yattım gamze hemen yanıma geldi eren ve selim de " iyi misin canın acıdı mi " eren hemen telaşla " iyi misin bi şey oldu mu hemen doktora gidelim hadi " ben yattığım yerden " yok bi şey olmadı sadece canım acıdı biraz " eren elimi tuttu " doktor en az bi hafta sonra dikişleri alacağını söyledi " tam bu sırada emir ağlamaya başladı kucağıma almaya çalıştım yok eren eğildi "ben alıyım onu " diyerek emiri kucağına aldı salladı biraz sonra yeniden uyudu emir " ben kahvaltı hazırlıyım melisin kini buraya getirelim " gamze ayaklandı " bende gelirim beraber hazırlayıp beraber yapalım kahvaltımızı " gamze kaşlarını çattı " senin aklın yok mu kızım daha az önce acıyla yatmak aklını başına getirmedi mi " sonra hepsi aşağıya indi bi süre sonra eren odaya geldi elinde tepsi bi güzel kahvaltı getirmiş yanıma oturdu " hadi bakalım küçük hanım kahvaltımızı yapalım " tepsiyi dizlerinin üstüne koydu ve tek tek peyniri zeytini kendi elleriyle yedirdi tepsideki kahvaltımızı beraber bitirdikten sonra eren tepsiyi götürdü sonra yine yanıma geldi "istediğin bir şey var mi prenses " kafamı salladım " teşekkürler askımcım bi şey istemiyorum " sonra erende yanıma uzandı ortamıza kurulan küçük prens huysuzluk hiç yapmıyordu normalde duyuyorum işte çocuk yüzünden uyuyamiyolar yok çok huysuzluk yapıyo ne biliyim benim oğlum da mi sorun var yani ...
1 hafta sonra
" eren hadi kalk kontrol var bu gün" bu gün dikişleri aldıracağım zaten artık kalkmaya filan cabaladigimda canım acımıyor sabah erken değil randevu ama biz anca yetişcez " eren hadi randevu var " kupemin tekini takarken eren hala kalmamıştı gamzede akşam tutturdu bende sizinle gelcem diye Selim bende gelcek o zaman dedi hep beraber gitmez gamzeleri kaldırdım eren bi kalkmak bilmiyo ben de çözümü farklı yollarda aradım mesela boynun huylandigi kısmını sıcak bir nefesle zorlayarak ben bunları yaparken eren döne döne döne oğlumu ezcekti çocuğu son anda kurtardım sonunda eren de kalkınca gitmeye hazırdım ben zaten emiri hazırlamıştım hemen çıktık evden doğru hastaneye ...
Yaklaşık bi saat sonra hastanedeki işimiz bitti bizde bir şeyler yemek için bi yere gittik karnımızı doyurduktan sonra eve geçtik selim dışarıda işi olduğunu söyledi ve çıktı ee gamzeninde lise arkadaşları gelmiş o da onlarla çıktı biz kaldık yine bi aile bizde oturup film koyduk zaten emir in varlığı yokluğu bir misirimizi , batyaniyemizi aldık oturduk filmimize . Eren beni sardı kollarıyla iyice güzel uzandık eren filmin sonunda kulağıma eğilip "ceza günü geldi diyebilir miyiz melis hanım " diye fısıldadı sonra beni kendine doğru çekti ben çıkmaya çalışsam da beni kendine daha çok çekti ona doğru arkam dönük olduğundan boynumda nefesini hissedebiliyodum " eren sırası değil " dedim ereni iterek " nedenmiş bence tam sırası " boynum da artık sadece nefesi değil opucukleride hissediyordum artık iyice sokuldu " eren diyorum " çekilmeye çalışsam da eren tuttu beni " sözünü unutmadım ama " ben iyici sıkı tuttu beni koltuğa bastırıp biraz doğruldu iyice yüzüme egilmeye başladı " eren eren eren " elimi kalan mesafeye koydum " olmaz dur " eren biraz kalktı " neden " şimdi ne yalan uydurucam diye düşünürken emir ağlamaya başladı " hı emir ağlıyorum hayatım yani çocuk annesini istiyo ben kalkayım " kalkmaya çalıştım yok kalkamadım " emire baktıktan sonra cezanı devam edicez anneciğim " kalkmama izin verdi giderken kafasına vurdum " Hayır babacığım bunu kim söyledi " koşarak Emir'in odasına çıktım onu kucağıma aldım hemen ağlamayı bıraktı teşekkürler oğlum beni kurtardın ama şimdi hemen susmasaydin keşke diye geçirirken aklımdan eren geldi yanımıza " uyudu mu " ben kafamı salladım " ama yine ağlar diye ben onun yanında durcam " eren gülümsedi " başka yalan bulamadın mı " kaşlarımı kaldırdım " Hayır " eren emiri kucağımdan aldı yavaş yavaş yatağına yatırdı " şimdi sıra sizde melis hanım " diyerek bu sefer beni kucağına aldı " eren " diye kısık seste bağırmaya çalışsamda " oğlumuzun uyanmasını ve tüm gün seni rahat birakmamasini istiyosun galibaa " dedi ve pis bi sırıtma sardı yüzünü ayaklarımla ona vurmaya çalışsam da olmadı bi türlü bırakmadı en sonunda odamıza geldiğimizde indirdi beni. Ben erenin zaaflarini düşünürken eren yüzüme bakıyordu " ne düşünüyorsun " dedi en sonunda " şey şey neyi düşünüyorum şeyi hımm şeyi düşünüyorum " aklıma bir türlü gelmedi bi yalan eren sırıtarak " şeyi düşünüyorsun bende seni " yalandan bi gülümseme yaptım aklıma geldi bu sefer buldum " şeyi seni ve cereni benim bi hafta önce doğum yapmama neden olan sebebi " erenin gülümsemesi söndü " sırası değil önce senin cezan melis hanım kacamazsiniz " yüzümü astım " yani ceren ve ben arasında seçim yaparsan ikimizde diyosun eren " şaşkınca yüzüme bakan eren " gerçekten istemiyorsan söyleyebilirdin bu kadar şeye gerek yoktu " offf ne yaptım ben " ama ben sadece merak etmiştim o yüzden konuşalım istedim " eren sinirle " bazı şeyleri karıştırmamak gerekir melis evlilikte geçmiş değil gelecek önemlidir benim için " odadan çıktı arkasından koşarak " eren eren dur " hızlı bi biçimde merdivenlerden inerken kolundan tuttum onu bana doğru döndürdüm " sadece konuşmak gerekirken konuşmalıyız " tam biz kosustururken selim ve gamze geldi eren hışımla onların önünden geçip arabasına binip gitti gamze ve selim şaşkın " ne oldu " tabi gamze hemen anladı " kavga ettiniz " dedi çok bilmişçe gamzeyi yukarı çıkarıp olayı anlattım neden Emir'in bi hafta daha erken dogdugunun sebebini gamze yine havaya girip tavsiye vermeye başladı " yanin eren haklı çocuk seninle zaman geçirmek istiyo sen ceren diyosun ama bu ceren olayına çok şaşırdım " kafamı önüme eğdim " ben böyle olsun istemezdim ama yani ceren benim en yakın arkadaşım sevgilimle beraber olmuş sen kendini benim yerime koy ve düşün " gamze atıldı " yani tatlım çok şanslısın bir çok kızın istediği adama sen sahipsin bazı şeyleri unutmalisin zaten şunu biliyosun ki eren çok atak sinirli hemen kızabilen ve hemen hiç bir şey düşünmeden hareket eden biri " kafamı salladım konuşmamıza devam etcekken kapı açıldı hemen aşağı indim ama Selim gitmiş hemen telefonu alıp ereni aradım ama yok açmıyor . Bizde biraz TV filan izledik yemek yedik saat 12 olduğunda hala selim ve Eren yok bizde yattık ama ben uyuyamadım tabi baya geçtikten sonra kapı açıldı sonra bizim odanın kapısı açıldı selim gelip ereni yanıma bıraktı sonra hiç bir şey demeden çıktı " eren neredeydin neden böyle ağır bi biçimde içki kokuyorsun " eren cevap vermedi ben kalktım " gel buraya üstü çıkar ve duş al çok kötü kokuyorsun " gittim yanına gömleğinin düğmelerini açmaya başladım gömleğini tamamen çıkardığımda eren başımı kaldırıp bana baktı " sıkıldım böyle olmasından bıktım her şeyi konuşmaktan her şeyi sonuca baglamaktan sıkıldım " cevap verecektim ama dudaklarımı aralayamadan eren dudaklarıma baskı uygulamaya başladı dudaklarımdan çekildi " sorgusuz sualsiz sadece benim ol yeter " bu sefer ben ayaklandım " içmeme gerek yok zaten beni sarhoş ediyosun " eren üstünde pantolonla kalması ayrı bi felaketti kasları karın baklavaları bu adam bi harika " ama artık her şey fazla uzadı ceza zamanı geldi " dedim karın kaslarının şeklini parmağımla çizerken huylandigini biliyorum huylandikca bana saracağını da ...
Duş alıp yatağa girdim eren zaten sarhoş olduğu için bi sıcak duş alınca hemen uymuş bende yattım ve gözlerimi kapadım ...
Diğer bölümde görüşmek üzere canımslar <3 :)