Bölüm 46

498 24 4
                                    

Melis'in ağızından;
Sabah sabah şımarık bi o kadar da şapşik oğluşum gelmiş annesini uyandırıyordu eren her zamanki pislik yapısıyla son derece tatlı bir baba olaraktan emirle oynuyor hemde beni uykumdan almak istiyordu gözlerimi açıp emiri gıdıklamaya başladım "seni yaramaz hem uyanmış hemde beni uyandırmaya çalışıyorsun ha gösteririm sana anne nasıl uyandırılır" sabah neşemiz yerinde uyanmış neşeli başlamıştık yine güne anlaşılan biraz daha yatakta vakit geçirdikten sonra ayağa kalkıp odadan çıktım gamze çoktan uyanmış kahvesini almış oturuyordu bahçede anlaşılan selimle konışmaları iyi geçmişti çünküsü iyi görünüyordu mutluydu buna sevinmiştim seviyordu selimi hemde fazlasıyla belliydi de mutlu olmayı hak ediyordu kuzum hemen gidip yanına oturdum "kimleri görüyorum sabah kahvenizi almış burada oturuyorsunuz gamze hanım bu manzarayı görmeyeli uzun zaman olmuştu" gözlerindeki ışıltıyı görüyordum mutluydu "ama her zaman göreceksiniz melis hanım bu manzarayı ne kadar araya sezon finalleri girsede hep aynı nokta da olacağım" haklıydı resmen bir filmdi hayatımız upuzun bir sezon finali giriyor ardından yine başlıyordu kaldığı yerden yaşamamız bunları boş verip acıkmış olan karnıma ses verdim "kahvaltı mı yapsak artık ne" gamze hemen kurulduğu yerden kalktı bir koşu mutfağa hamarat kız tabi kahvaltımızı hazırlayıp kısa süre içinde de yedik seliminde gamzeninde yüzünde bir gülücükler bir gülücükler sormayın vee bu gün benim minik oğluşumun doğum günü eren işe giderken sessizce yanına yanaştım "sevgili oğluşumun doğum günü babası ve ona yapacağım bir süpriz var sana da biraz süpriz olacak ama çok geç kalma ben gamzeleri postalayıp evi süsliycem emiri parka götürün bahanesiyle" yanağıma bir öpücük kondurdu "seviyorum seni güzellik en sevdiğim annesin sende o iş bende bir saat sonra gelirim zaten" musmutluyum bu adamın kollarında güvenli bir kere zaten bu geceki süpriz en çok sevinecek kişi o olacak eminim ereni uğurladıktan sonra gamze ile selimin eline emiri oturtup onlarıda evden postaladım önce pastayla başladım tabiki oğluşumun pastasını annesi yapacak akşamada baş başa olabilmek için gamze ve selim için bir yerde rezervasyon yaptırdım çok güzel bir plan kabul ediyorum müthiş yaptığım pastayı dolaba koyarken hemen masayı donatmaya başladım masanın üzerinde bir kaç mumda yerini aldığında tamamen hazırdı ben her şeyi hazırlamış koltuğa kendimi atmışken kapı çaldı ama birazcık otursaydım bir koşu gidip kapıyı da açtım gamzeler gelmişlerdi hemen olayı açıklayıp onları yine evden postaladım oğluşumu aldım ama biz oturmuş oyun oynuyorken saat çoktan 8 olmuş ve eren gelmiş ti kim sorursa bi saatlikti işi "hoşgeldin canımcım her şey çok güzel ve hediyem hazır" içeri geçti hemen masaya oturduk yemeklerimiz bittiğinde emir uyukluyordu bebeğim sen niye böyle uykucusun tamam onuda annenden aldın ben emiri odasına çıkarırken erende arkamdan gelerek bizi izliyordu nazikçe oğluşumu yatağına yatırıp odasından çıktım kapıyı kapadığımda bir şeye çarpmamın etkisiyle geriledim "ne diye arkam da duruyorsun be adam korktum" yine kalmıştım arada derede saçlarımı geriye attı "bana yarayacak süpriz neydi acaba söylesen mi artık" boynuma doğru eğilmiş küçük bir öpücük bırakıyordu ama emir bağırmaya başladı "anneeee" ben saçlarımı önüme alıp öksürdüm "oğluşumuz beni bekliyor sevgili kocacığım burda değil odamızda bekle hadi" kapıyı açıp içeri girdim ayıcığı yere düşmüş ve bana seslenen emirin yeniden ayıcığını verip sessizce odasından ayrıldım yatak odamıza geçtim kapıyı kapadım sessizce arkamı dönüyordum ki yine sevgili kocam "hadi ama ne naz yaptın söyle hadi" ellerimi sakallarına sabitledim "şimdi eşin benzerin yoktu sevgilim senin eşin ben oldum benzerini bulduk ama bi benzerin daha olucak sanırım" eren sırıtarak daha da sıkıştırdı beni "bebeğim bir çocuğumuz daha olmasını istiyorsan söylemen yeterli" omzuna vurdum "istemiyorum o zaman beni istiyor sanırım yani" eren şaşkınlıkla biraz geri çekildi "nasıl yani seni istiyor daha açık söyle" sertçe yutkundum ellerimi daha da yukarı çıkararak saçlarıyla oynamaya başladım "sanırım oğluşumuz abi olacak" eren o heyecanla dudağıma küçük bir öpücük bıraktı "hamilesin yine yeni bir çocuğumuz olucak baba olucam" sanki baba değildi "sen zaten babasın" yüzümü iki eli ile kavradı "ama bir daha olmak bam başka seni çok seviyorum kelebeğim bu süpriz gerçekten muhteşem" yavaşça beni kucağına aldı sakin ve narin haraketlerle yatağa bıraktı karnıma doğru eğildi elini karnımın üzerine koydu "baban ve annen seni çok seviyor ve bir de abin" benden alçakta olduğundan saçlarına doğru eğildim kokusunu içime çektim "sen muhteşem bir babasın" kafasını yukarı kaldırdı "sende muhteşem bir detaysın" yeni çıkan sakallarına bir öpücük bıraktım huylandıran o duygu muhteşemdi "peki ya nasıl olacak sanki biraz korkuyorum" eren sırıtarak pislik yapacağını belli etmişti yine "daha önce olandan bi şey işte bebeğim zaten bir tane başardın ikinciyide yaparız" zaten istiyordu ne zamandan beri başımın etini yiyordu şimdi en mutlu olan o oldu saat baya geç olurken kapı açıldı ben hemen odamızdan çıkıp baktım "hoşgeldiniz gamzecim" gamze sırıtarak elbisemi işaret etti "ne o evde neler oluyor" çok kötü bir kuzen bu kız "sadece minnoş bir meler daha dünyaya geliyor" gamze önce neye uğradığını anlamaz bi şapşallıkla bakarken "evet evet düşündüğünden" hayvan gibi bağıra bağıra "hamilesin sen" dedi koluna vurdum "herkes duydu" omuzlarını kıstı "duysunlar bir tanecik kuzim yine annoş oluyor" yanağına bir öpücük bıraktım gecelerinin nasıl geçtiğinide sormayı ihmal etmedim tabi saat geç olduğundan hemen kısa konuşabilmiştik herkes odalarına geçtiğinde eren hala müthiş bir heyecanla yatağa girdi yavaşça yanıma sokulup elini belime koydu "en güzel anne bu adam seni çok seviyor" güven veren o kollar yine sarmıştı beni ey bebeğim çok şanslısın bir kere abinin minnoşluğuna babanın yakışıklılığına ve muhteşemliğine bak seni çok seviyoruz abinin daha senden haberi yok ama sen çok sevilen bir bebek olucaksın seni seviyoruz minnak bebeğim daha seninle geçirecek 8.5 ayımız var ben gözlerimi kapamış iç dünyama dalmışken erenin sesini duydum yakınlarımda "ne zaman öğrendin" gözlerimi açıp onun kahverengi gözlerine baktım "sadece bir hafta oldu çok mutluyuz ama uykumuz var şuan uyumak istiyoruz yani" saçlarımı okşadı "hala emire hamile olduğunu öğrendiğim günkü gibi hevesliyim hadi uyuyalım artık ve zaman hızlı geçsin ki bebeğimiz bir an önce bizimle olsun" çok seviyorum bu adamı yine öptüm onu asla sıkılmayacağım sonsuza kadar da öpebilirim gözlerimi kapadım sessiz olan gecede mutluluktan çalan eteğimin zillerini dinliyordum..
Çok beklettim muhteşem okuyucularıma onlar kadar muhteşem olmayan bir bölüm yazdım ama bir dahaki bölümün daha güzel olması dileğiyle seviliyosunuz bir dahaki bölüme kadar yorumlarınızı oylerınızı kısacası desteğinizi bekliyorum ilk günkü hevesle devam ediyoruz o zaman eren gibi olalım her zaman ilk günkü heves gibi...

Ilk Ve Tek Olacaksın Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin