☮NÖBET☮

209 7 0
                                    

☮Medya Kıvanç ağliooo ☮


☮KIVANÇ'DAN☮

Duruyu bir odaya aldılar. 15 dakikadan fazla süredir odadalar ve ALLAH'ın BİR KULU BİLE ÇIKIP BİR ŞEY SÖYLEMİYOR. Sinirlenip duvara tekme attım. Kollarımdan Tunç ve Kerim tuttu. Kaan Denize sarılmış kulağına bir şeyler fısıldıyordu. Herk kes yıkılmıştı. 

Biz birbirimize çok benziyorduk Duru ile. Tek farkımız Duru'nun destek alabileceği ve korktuğunda sığınabileceği bir abisi var. Kardeşim yanımda olsaydı bende ona destek olurdum. Ben de ondan destek alırdım. 

Derin bir nefes aldım. Kafamı kaldırdım, göz yaşlarımı geri yolladım.

"Hadi toparlanın Duru iyi olucak. O kolay kolay pes etmez siz bilmiyor musunuz? Ben kardeşimi tanımaz mıyım? O abisini, arkadaşlarını bırakmaz." 

Arkadaşlarını kelimesini söylerken bana baktı. Birbirimizi sevdiğimizi söylememizi, öpüşmemizi görmüştü. Duru kalkınca canını okuyacağına eminim. Aslında böyle bir durumda olmasak beni dövmüştü bile.

"Bakın cenaze evindeymişiz gibi durmayın. Duru kalkıcak ben eminim. O beni, bizi bırakmaz." 

Sonlara doğru sesi kısılmıştı. Sanki bu söylediğine kendini de inandırmak istermiş gibiydi. Duru'nun odasının kapısı açıldı. Herkes oraya toplandı hızlıca. Doktor kapıyı kapattı. Başını yere eğdi. 

"Doktor konuşsana" 

Herkes doktorun konuşması ile ilgili bir şeyler söylüyordu. Ha bu arada yeni 3 çiftimiz var. Kaan-Deniz= Kade, Kerim-Doğa= Kedo, Tunç-Derin= Tuder çiftleri. Doktor yere eğik başını kaldırdı. 

"Hastanın yakınları siz misiniz?"

 Herkes onaylayan mırıltılar çıkardı. Kafasını bir kez daha yere eğdi. 

"Lan hadi kafanı eğmede ne diyeceksen de" Kafasını kaldırdı. 

"Maalesef elimizden geleni yaptık ama çok kan kaybetmiş. Başınız sağolsun." 

Doktorun dediği ile bir tufan koptu. Deniz çığlık içinde yere çöktü. Doğa öldüğünü kabullenmediğine dair bir şeyler söyleyip ağlıyordu. Derin şoktaymış gibi dümdüz odaya bakıyordu.

 Meriç geri geri gitti. Duvardan destek aldı sonra duvara sürtünerek yere oturdu. Dizlerini kendine çekti. Başını ellerinin arasına aldı. 

"Nasıl olur? Duru beni bırakıp nereye gider? Duru abisini nasıl bırakır?"

 Gözlerimi sıkıca yumdum. Bir damla yaş düştü gözümden. Oturma yerlerine gittim. Güçlük ile ayakta duruyordum. Oturdum.

Etrafa baktığımda herkes isyan ediyordu. Derin kendine gelmiş Tunç'un kollarında ağlıyordu. Hastanenin boş ve sessiz koridoru isyan ve kaybetmenin acı sesleri ile yankılanıyordu. Deniz yerde sanki delirmiş gibi hareket ediyordu ve bağırıyordu. Duru bu kadar kişiyi neden arkanda bıraktın ve gittin? Neden beni bıraktın? Neden abini bıraktın? Neden Denizi, Doğayı, Derini bırakıp gittin? Biliyorum annenin yanındasın ve mutlusun ama biz çok mutsuzuz be Duru.Kalbimin bir parçası öyle acıyor ki. Sanki kızgın bıçak saplıyorlar ve her senin öldüğün aklıma geldiğinde çeviriyorlar bıçağı ve yara her defasında daha çok sızlıyor.

☮Derin'den☮

Hayır, hayır Duru ölmüş olamaz. O bizi bırakamaz. O bizi bırakamaz. O bizden ayrı kalamaz. Tunç kollarımdan tutup kendime gelmem için sarstı ama düşüncelerimden bir türlü sıyrılamıyorum. Tokat atması ile kendime geldim. Sanki vicudum bunu bekliyormuş gibi tokat ile kendime gelmem ve göz yaşlarımın boşalması bir oldu. Hıçkıra hıçkıra Tunç'un kollarından destek alarak ayakta duruyordum. 

Issız Kız Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin