Sabahın ilk saatlerinde herkes uyurken dışarıda dolaşmaya çıkmıştım.Genelde yapardım bunu. Sabahın soğuk ve keskin havasında , kulağında kulaklık derin düşüncelerle dolanmak iyi hissettiriyordu. Hiç değilse bir nebze uzaklaşıyordun gerçek dünyadan , insanın canını sıkan her şeyden...Kafanda kurduğun hayal dünyan bir sinema seti , sen ise yönetmendin.Orada her şey istediğin gibiydi. Ne istersen o...Gerçek hayatta böyle olsaydı keşke. İstenmeyen olaylar yaşanmazdı.Tıpkı dün olanlar gibi..Akşam Oğulcan ' ın bile öyle davranması ne kadar rezil olduğumun kanıtıydı.
Kafamda deli sorularla cebelleşirken yine dünkü gibi omzumda bir el hissedince duraksadım.Oğulcan olmaması için içimden yalvarıyordum. İkinci bir olayı daha kaldıramazdım.Neyse ki korktuğum olmadı. Arkamı döndüğümde Merve'nin o tatlı suratıyla karşılaşınca derin bir oh çektim."Günaydın" derken sesimin çatallaştığını hissedebiliyordum.Bu kadar üzüntü ağır gelmişti. O da "Günaydın" dedi gülümseyerek. Sonra beraber yürümeye başladık.
Merve de benim gibi sabah yürüyüşlerini severdi. Bazı sabahlar birlikte yürürdük. İzmir sahilinin muhteşem havasını içimize çekerdik beraber. Dertleşirdik... Şimdi olduğu gibi.
Merve'ye dün olanları anlatırken yine gözlerim doldu. Onun yanında ağlamaktan ve benim yüzümden onun da üzülmesinden nefret ediyorum. Ama gözyaşlarım hiçbir zaman beni dinlemiyor. Hep onun yanındayken ağlıyorum. Ve hep onu üzüyorum...
Belki de onun arkadaşlığını gerçekten haketmiyorum.
Olaylar, düşünceler ve Oğulcan'ın sırıtışı.
Her şey bittiğinde Merve Abladan (!) da nasihatlerimi almıştım. "BENCE O SENDEN HOŞLANIYOR."
Kesinlikle imkansız. Şu son söylediği gerçekten imkânsızdı. Neyse ya siktir etsene. Zaten kısa zaman sonra burada olmayacaktım. Ben gidince 20 saniyelik rekorumu kırmaya çalışsınlar ancak. Bazen insan kendisiyle de dalga geçebilmeli ve bende kendimle barışık bir kişiyim.
Oğulcan olayı da keşke gerçek olsa. Salak bir aşık değilim ama giderken Pınar'a gülüp Oğulca'nın bende olduğunu beni de hiç elde edemediği için aklının hep bende kalacağını söylemek isterdim. Gitmek... Acaba bir osuruk için değer miydi? Karar vermek çok zor Yarabbim. Oğulcan tek aşkım... Pınar onun sapığı.. Bıktım bu aşk üçgenlerinden.
Saçmalama Nazlı. Bu şartlar altında daha fazla burada kalamazsın. Nereden gelirdi ki aklıma ufak bir gaz kaçırmanın okul değiştirmeme neden olacağını. Ama Nazlı el insaf 20 saniye de olmaz ki be kızım olmaz yani !! İçimdeki duygusal kızla umursamaz kız cebelleşirken Merve'nin seslendiğinin farkında bile değildim. Merve kolumu dürtünce kendime geldim. Okula gitmemiz gerektiğinin habercisiydi. Üzülmemeliydim.... Üzülmeyecektim... Bekle beni okul bugün heyecan dorukta olacak. Gitmeden yapılması gereken çok şey var...
Sonraki bölümde bomba var arkadaşlar hazır olun :) Bu bölüme yorum yapanlar isimlerini yazsınlar.Aranızdan seçeceğim bir kişinin gelecek bölümlerde adı geçecek :) Okuyun okutturun yakında komik olaylar patlıyor !
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Ergenin Dramı
Genç KurguKulaklığı takıp çok özlediğim Mersin sahiline gitcektim ki abimle kapıda karşılaştık. " Nereye böyle, gelir gelmez kendini sokaklara mı atacaksın ? " Abimi çok seviyorum ama bu huylarından nefret ediyorum. Sanki ben erkek delisiyim. Aslında bir...