Bir Ergenin Dramı

Bölüm-15 Şaşkınlık Patlaması

20 vote olmadan yayınlıyorum kıymetinizi bilin. Yorumları da ona göre bekliyorum haberiniz olsun :)

"Galiba şu hoşlandığım çocuk benden hoşlanıyo lan."

"Oha manyak bi haber bu. Neydi adı Ardaydı demi kanka."

"Evet kanka da napıyım lan şimdi çocuk çok çekingen."

"Karşiim, onu bana bırak. Çöpçatan Nazlı ne güne duruyo."

"Nazlı bi daha karşiim dersen yanıma bile gelme defol."

"Of iyi be keyfimi de bozuyon hemen ergenliğimi yaşayamıyorum senin yüzünden yhaa .s "

"Nazlı sus be sus"

Ve konuşmamızı bölen o saçma sapan zil çaldı. Herkes sınıflara geçiyo tabi. Seda da geçti. Abim içeri girene kadar bekledim. Fenasi de hep geç geliyo lan. Bu Begüm manyağı 2 saate hazırlanamaz ondandır tabi. Neyse ki Fenasi'nin arabası gözüktü. Uff be manyak araba bizden de zengin bunlar. Babası para mı sıçıyo bunun ? Neyse, muhteşem düşüncelerimcen kurtulup arabadan inmelerini bekledim. Vee beklediğim görüntü. Begüm salağının suratı beş karış. Oh be ne rahatladım valla sınıfta bi dalga geçerim şimdi. Begüm mal mal içeri giderken Fenasi sonunda beni gördü ve yanıma gelmeye başladı. Benim hormonlar yine horon tepmeye başladı. Niye heyecanlanıyom lan aşık olmıyım bide formalite icabı her şey. Formalite ne lan. Biraz daha uğraşsam edebiyat yaparım. O kapasite var bende de işte uğraşmıyorum zamanımı harcayamam tabi be.

"Nasılsın aşkım ? "

Ne aşkımı be ! Vıcık vıcık nefret ederim böyle şeylerden. Osuruk hayatımı ciddi anlamda değiştirdi. Ben artık pek duygusal bir ergen değilim. 

Ben nasıl ayrılcam lan bundan. Oyun bitti yapacağımı yaptım. Soğutmam lazım kendimden. Yoksa Mert öğrenirse benim ağzıma bi güzel eder. Yerin kulağı vardır yani. Benimde kulağım var. O zaman ben yermiyim,hayır yemem. 

Iyyy, yine saçmaladım. Ne zaman bu sözü söylesem bu geliyo aklıma napıyım. Bir şeyler söyle Nazlı yoksa adın salağa çıkıcak.

" İyi. Ama Fenasi benim şimdi gitmem lazım. Geç kalırsam ayıp olur. Hadi görüşürüz."

İşte yukarıdakileri söyleyip kaçtım. Peşimden geliyo tabi. 

" Bi sorun mu var Nazlı ? Bir şey mi yaptım ?"

Iğyyy, klişe sorular. Bu harbi aşık lan bana. Napcam bi akıl verin laaağğn.

"Yok yok bi sorun yok. Ders edebiyat ben çok severim edebiyatı o yüzden geç kalmak istemem."

"Peki,görüşürüz."

Şimdilik yırttım tabi. Ama Mert'in bizi duyması ve Fenasi'in bizi duyması uzun sürmez. Ne saçma cümle oldu be. Yani işte işlerin karışması uzun sürmez demeye çalışıyo Nazlı.

Sınıfa girdim. Kimse Begüm çırpıntısıyla oturmamış tabi. Kim oturur ki zaten lan onla. Sokak kedisi bile istemez onu. Ama ben...mecburum nedennn...nedenn... Başkalarını ikna etmeye çalışsam olmazlar ki. Herkes yerini bulmuş. Sınıfta da ilk günden popi oldu Nazlı karşiiniz ama yinede yemiyo milletin düzenini bozmak. Mecburen o süslü iğrenç püsküllü çantanın sahibinin yanına oturdum.

"Günaydın Begüm nasılsın iyisindir herhalde."

"Bir de seninle uğraşamam sabah sabah DEFOL."

"Merak etme yanında durmaya meraklı değilim kokoş,ama naparsın ki başka yer yok."

Kafasını sıraya gömdü. Devekuşu mübarek. Oha ağlıyo lan. Ağlasın amaaan banane. Neyse uğraşırdım da şimdi uğraşmıyım. Acısını,yüreğinin en derinliklerinde hissetsin. Bak bak yine edebiyat yaptım bak. 

Vee uyku dolu bir edebiyat zavanzingosundan sonra Seda'nın yanına gittim. Ardayı bir kesiyo bir kesiyo. Çocuk da bunu kese kese un ufak etmiş yani. O derece. Sevenleri bir etmek sevaptır Nazlı hadi bakalım.

Sedayı zorla çeke çeke oturttum bunun yanına. İyice konuşun falan dedim. Bende öyle pek incik cıncık olmaz. Nottur hediyedir boş işler. Seviyosan konuşcan abi. Sonra bıraktım gittim bunları. Ama taktiğim nasıl işe yaramış. Bunlar bir samimi bir samimi. Kıskandım valla. Tüm gün üçümüz dolaştık öyle.

Neyse zil çalınca herkes hurrra dışarı çıkmaya başladı. Ama çıkan gitmiyo ki herkes toplanmış koridorda. Noluyo biri mi bayıldı falan filan derkeeen....

 AMAN TANRIM DİDİM.