4 ÇEYREK (Tamamlandı)

34.ÇEYREK

Selamun aleykum çeyrek ailem... Ben geldiiim ^^ Nasılsınız? Hala sebat edip okuyanlar birer yorum yazarsa pek sevinirim. Yoklama gibi değil sevdicekler gerçek bir hasbihal amacım. Varlığınız, dualarınız ve yorumlarınız beni öyle memnun ediyor ki iyi ki diyorum. Hepinize sonsuz teşekkürler.

Imm... Çeyrekleri özleyenleri göreyim ^^

Keyifli okumalar.

****

Bir duanın gizli öznesi olmak ne güzeldir...

****

Bekir, Ömer, Ali ve Osman için sıradan sayılabilecek bir hayat fazlasıyla geride kalmıştı. Nasıl ki bir anne evlatları hususunda her daim en iyisini düşünmek zorundaydı, dördü için de buna benzer bir durum söz konusuydu. Hangi hayatın, hangi devrinde ve ne durumda oldukları önemsizdi her biri için. Bir bütün olabilmenin sırrına erişmişlerdi. Aynı amaç uğruna toplanmış birkaç insan amaca hizmet edecek zeminin en kaliteli malzemesini döşemişler demektir.

Çünkü zemin dünya ise aynı zeminin binbir türlü çeşidi vardı. Battıkça çıkmanın imkansız olduğu balçık da vardı, düşünce her yerini kanatan bir beton da yeşiliyle mis gibi toprak da. Keza binbir çeşit çiçek de dokunurdu burnunun ucuna. Zakkum da vardı, toprağına muhtaç menekşe de bülbülün aşığı gül de. Ebu Cehilse arkadaşın cehennemin odunlarından bir odun, Hz. Ali ise kutbun ancak cennetin en nadide çiçeği olurdun.

İnsanoğlu kısıtlıdır çünkü. İnsanoğlu güvenmeye ve inanmaya meyillidir. Ve olduğu kişiden başkasına anında dönüşebilir. Bazen seyyale, bazen ay bazen de yıllar sürer ama yanındaki neyse o olur bir süre sonra. Bir elma başta en ortasından çürür. Eğer zamanında fark eder ve kesebilir isek o çürüğü, bir bütün elmayı kurtarmış oluruz. Ama fark etmezsek ve fark etmek istemezsek gitgide yayılır ve tüm bir elmayı çürütebilir. İşte arkadaşlarda böyledir. Bir çürük hem bizi kokutur hem çevremizi yok eder.

Taru perişan olan elmanın bir cihetiyle bu dünyadaki varlığı iken insan hem dünyalık hem ukbalık çürür. Elmanın devamlılığı yoksa da insanoğlunun sahip olduğu ruh kendini ukbaya götürecektir. Şimdi bir elmanın kaybı nimetin son bulması adına sevimsiz gelirken, ahiretini yakıp kül eden insan için ruhun ne derece ehemmiyetli olduğunu düşünebilen akıllarımız isterse fark edebilir.

Bir başka deyişle bu kangren olan kolu kesmekle de ifade edilebilir. Uğradığınız elim hastalık kolunuzun tamamını almaya muktedirse uygun olan o kolun hastalıklı yerinin kesilip atılmasıdır. Aynı hastalığın tüm vücudunuzu yemesine izin verirseniz de bu apaçık intihar olur. İşte insan hayatına yansıyan kısmıyla arkadaş, dost seçimi böyledir. Getirdikleri yük, sizin ruh dünyanızı ele geçiren her şey sizin dünyada iken ahiretinizi kendi ellerinizle asmanız demektir.

Ve ahiret asılması biri tarafından teklif edilemeyecek kadar değerlidir. En nihayetinde ömrü dün, bugün ve yarın olan üç günlük bir dünyayı sonsuz bir aleme tercih etmek de düpedüz ahmaklıktır. Durum böyle iken ve bir arkadaş hem cennete bilet hem de farkında olamayacağımız sinsi bir tümör iken tercihlerimiz ancak Rabbin emirleri ve Efendimizin(sav) hadis, sünneti seniyyesi olabilir.

Hadislerin ışığında;

"Kişi dostunun dini üzeredir. Öyleyse her biriniz kiminle dostluk kuracağına dikkat etsin."

"En hayırlı arkadaş (grubu) dört kişiliktir. En hayırlı askeri birlik dört yüz kişiliktir. En hayırlı ordu dört bin kişidir. On iki bin kişi, sayıca az diye mağlup edilemez."