Denizden devam . .
Bugün mutlu uyanmış çok güzel bi sofra hazırlayıp asliya ufak bi not birakip evden çıkmıştım.
Üniversite'den beğendiğim şimdilerde ünlü bii iş adamı olan Borayla kahvalti için sözleşmiştik.
Bora okul yillarinda çok yakışıklı bi okadar da akıllı bi adamdi. Bizim sirketin yakininda ki cafede buluşacaktik. Ben arabayi park edip cafeye girdim. Bora tüm çekiciligiyle eliyle selam verip gülümseyerek bana doğru geldi.
Çok özlemişim borayla uzun süredir görüşmememiz ona baya yaramış suratı oturmuş ve daha çok olgunlasmisti. Boraya elimi uzattim ama o elimden tutup beni kendine çekip sarıldı. Ilkten sasirsamda bende anın etkisiyle sarildim .
Sonra uzun bi kahvalti ve sohbetin ardindan , Boranin hala evlenmedigini ve onun da okul zamanı benden hoslandiğini itiraf etti. Aslında Hiç bir eksi olumsuz tarafi yoktu. Üniversite yillarinda borayla çok animiz vardi hiç birindede olumsuz şeyler olmamıştı.
Bora bana hayatımda birinin olup olmadığını sordu. Bende hiç olmadığını anlattim. Okul iş derken zamanimin olmadığını benim için pek önemli olmadığını anlattim. Biraz daha konuştuktan sonra bora ya kalkalim mi ? diye sordum.
Bora hesabı ödedi ve yanıma geldi birlikte cafenin önünde selamlasip ayrilacakken bora " çok güzelleşmissin deniz. Bana bugün akşam yemeği için eşlik etmek ister mi bu güzel bayan ? Diye sordu bende akşam arasiriz ben sana haber veririm deyip arabama doğru gittim.
Bora hala bana bakiyordu. Arabaya bindim ve işe gitmeden önce fotoğrafını çektiğim yurda gitmek için yola koyuldum. Ordaki cocuklari merak ettim. En çokta o ufak olani. Yuvadan içeri girdigimde etraftaki çocuklar gelip bana sarildilar. Aslinda çok mutlu olmuştum.
Masum du bu cocuklar önceden gelmediğim için kendime kizdim. Müdürün odasinin önüne geldim ve kapıyı çalıp içeri girdim. Müdür arkasi bana dönük biir adamla konuşuyordu. Müdüre hanim beni görünce gülümseyerek o denizcim gel buyur diyerek önündeki sandalyeyi işaret etti.
Bu sırada odadaki adam elinde bir kaç evrak imzaliyordu. Bölmeyeyim ben handan hanim dedim ama adam kafasını kaldirdi ve Yiğit bana şaşkınlıkla baka kaldı.
Ben yiğitle selamlastiktan sonra handan hanim yiğitle tanismamiza şaşırmış biryandan da yigitinde bu yurtta kaldığını ve bu yurttaki cocuklarin her türlü ihtiyacıyla ilgilendiğini anlattı.
Yiğit abartmayin handan hanim elimden geldiğince bişeyler yapiyorum diyerek mütevazı bir şekilde cevaplayinca bu sefer de ben kalakalmistim. Bu adam beni çok şaşırtmisti. Görünüşü ve işi bakimindan hep kötü adami oynayan yiğit beyimiz aslında çocukların gizli kahramanıymis :)
yiğit siz buraya ne için gelmistiniz diye sorunca ben burada çekim yapmıştım. Çocukları merak ettim ziyarete geldim diye açıklama yaptim. Biraz daha oturduktan sonra dışarı çıktık çocuklar yigiti görünce hepsi koşup ona sarildi. Ben biraz geriye çekildim.
Yiğit çok mutlu görünüyordu. Bu adam nasıl bir insandi kafam çok karışmışti. Sert tavrı gitmiş yerine benim daha önce hiç tanık olmadığım masum ve merhametli bir yiğit gelmişti.
Birisinin bacagimi cekistirmesiyle irkildim. Bu o çocuk gülen gözlerle bana bakiyordu. Eğildim ve kocaman sarildim. Çok şeker bi çocuktu. Ismin ne bakiyim senin dedim bana gülen gozlerle bakıp adim ege sen beni görmeye mi geldin ? Diye sordu.
Bende yanağına bir öpücük bırakıp evet egecim özledin mi beni ? Diye sordum. Ege kafasını salladı o sirada yiğit yanıma geldi ve Ege yigite beni gösterip işte sana bahsettigim benim yeni sevgilim deniz :D
