1. Bölüm

24.6K 570 56
                                    

Deniz kenarında, masada oturmuş , dalgaların sesini dinliyordum. Denize doğru arkası dönük omuzları iri , güçlü bir adam duruyordu. Yabancıydı... öte yandan yıllardır tanıryormus gibi guvenliydi. Arkasını dönmeden benide yanına çağırınca tereddüt etmeden kalktım ve usul usul yanına doğru ilerlemeye başladım. Biranda rüya sona ermişti.

Bunda gürültülü bir sekilde acılan kapının etkisi büyüktü. Gümbür gümbür calan müziğin sesini de hiçe sayamazdım. Canım arkadaşım aslı yine yapmıştı yapacağını. Evde son ses şarkı dinlenir mi ? arkadas. O da yetmezmiş gibi birde ciyak ciyak deniiizz diye bağırıyordu.

Aslı " kalktım görmüyo musun? " diye suratsız suratsız konuşsam da asli hic istifini bozmadan "görüyorum deniz kör değilim ya canım "diye sabah sabah bile o muhteşem gülüşüyle suratıma bakıyordu.

Bu kızla ev arkadaşlığını ben neden bitirmiyorum hiç bilmiyorum. Rahat uyku çekemiyorum hadi onu geç bari rüya bitseydi öyle gelseydin be aslı.

Aslı beni uyandırdıktan sonra aşağıya indi bende daha fazla uyayamayacagimi anlayip kalktim. duş alıp üzerime şortla tişört giyip hemen aşağı indim.

Canim arkadaşımı neden bırakamadigimi bir kez daha anlamıştım. Harika bii sofra kurmuştu yok yoktu sofrada. tadını cıkara cıkara güzel bir kahvaltı yaptıktan sonra hazırlanıp işe gitmek için yola koyulduk.

ben size kendimi tanıtmadım öyle değil mi ?

Ben Deniz Saruhan 22 yaşındayım izmirden istanbula okul bahanesiyle geldim ve kopamadim beş yıldır İstanbulluyum. Güzel sanatlar mezunuyum zengin bir ailenin tek kızıyım. Ve şuanda özel bir sirkette fotoğrafçılık yapıyorum.

Çalışmasam bile bana 20 yıl yetecek paramız olmasına rağmen hakkım olmayan bir paraya tamah etmediğim için calışıyorum. Bir diğer sebebi ise fotoğraf çekerken mutlu oluyorum. Herşey en masum en sade en doğal haliyle yansır fotoğrafa. Mutluluğu da sevincide nefreti ve hatta aşkıda en yalansız haliyle yansıtır fotograf...

Araba kullanırken kendimi istemsizce müziğe kaptırıyordum. İnsanların koşuşturmaları bir yere yetişme gelaiları para kazanma hırsları ve daha nicelerine denk geliyordum. Kaçı mutlu uyanmıştı bugün? Ya da kaçı uyanmak istemişti.

Ne çok sorguladım sabah sabah. Parka aracı park edip kameramı ve bir kac dosyayı alarak asansöre dogru ilerledim.

Bugün farkli bii his var icimde bilmiyorum neden?
sabah ki kabusumdan miydı bilemedim.

Şirket büyüktü. Duvarlarda ödül aldığı fotograflar sıra sıra asılıydı. Tam bi sergi havası varmış gibi.
Öte yandan burda da bir koşuşturmaca vardı. Kahvesini alan bilgisayar başında yada telefonda konuşurken öte yandan e mail lerini kontrol eden bir çok insan karmaşası vardı.

Herkese selam verdikten sonra odama geçip bugünün yapilacaklarini öğrendim. yetimhaneleri fotoğraflamam gerekiyormuş. Gideceğim yetimhane bile hazırdı. Ben tek çalışmayı sevdigim icin diger arkadaşlar grup halinde çıkmışlardı bile.
Gereksiz dosyaları masaya koyup adresi aldıktan sonra bende daha fazla gecikmemek adına yola koyuldum.

Çok karışık sokaklari vardı bu yetimhanenin nedense böyle yerleri korkutucu bulurum insanlarınida...

Biraz daha ığrastıktan sonra gözüme çarpan " Mutlu Cocuk "  yazısıyla durdum ve düşünceye daldım acaba adi kadar burdaki cocuklarda mutlu mudur ?

Yetimhane müdürü kirkli yaslarda kültürlü bi bayana benziyordu kapida beni cok sıcak karşılamıştı. Odasında kahve içerken bana yurt hakkinda bilgi veriyordu. Yurtta kalan çocukların yas ortalamasi 8 ile 10 arasindaymis kimisinin aileleri birakmis, kimisi kaybolmuş, kimisini kimsesi yok bazıları kapının önüne ya da cami önüne bırakılmış, ve daha niceleri.

GÜLÜMSE KADINIMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin