8. Bölüm

5.5K 249 12
                                    

Deniz . . .

Kısa bir duşun ardından dolabımdan siyah gömleğimi ve siyah eteğimi aldım. Siyah çorap ve botlarımı da çabucak giydim saçımı hafif dalgalandirdim hafifte makyaj yaptığımda hazırdım.

Siyah kabanımı da alıp evden çıktım. Siyah Mercedes'ime bindigimde içimden bugün fazla mı siyah oldum acaba ? Diye dusunmeden edemedim. neyseki her zamanki halimdi :D

Bugün kahvaltıyı şirkette yapacaktım. Çektiğim birkaç fotoğrafı da patrona göstereceğim. Birseyler atıştırıp elime kahvemi de alıp masama geçtim. Birton tebrik mektubu vardı.

Geçen sayıda yetimhane hakkında , insanlar güzel bulmuştu. Birkaç tanesini okuyup çekmeceye koydum. Çektiğim fotoğrafları alıp patronun odasının kapısını çaldım. Gel denizcim diyerek içeri davet etti.

Bu ay ki konu doga manzarasıydı istanbulun gözde yerlerini çekeceğiz. Sevdim bu konuyu elimde ki resimleri patrona gosterdikten sonra daha fazla zaman kaybetmeden çıkıp fotoğraf çekimine başlamalıydım.

Is yerinin önündeki cafeye gidip orta boy bi pizza ve Cola söyleyip tabletten yer belirlemeye başladım.

Bes tane yer vardı elimde ama bunlar çok klişe yerlerdi. Oraları zaten herkes biliyordu. Farklı bir yerler bulmalıydım. Ama önce enerji kazanmak adına pizza yemeliydim. Kolamla beraber yemeğe başladım.

O sıra yanımada birisini hissettim. Yiğit " günaydın biran beni hiç fark etmeyeceksin sandım " diyerek güldü. Ve oturabilmiyim diyerek karşıma geçti.

Gülümsemekle yetindim. Yiğit anlaşılan çok acıkmışsın deniz bitane daha söyleyeyim mi ? Diyerek benle dalga geçiyordu.

Yok saol doydum , çabuk yiyip kalkacağım acil işlerim var.

Dedim yiğit kendine bi kahve söyledi , ne işiymis bu yardımcı olmak isterim. Yok sağol meşakatli bir iş istanbulu karış karış dolanmam gerekebilir. Dedim.

Neden ki deyip kahvesinden bir yudum alıp gözlerime baktı. Niye böyle bakıyordu ki . .

Çekim konusunu anlatınca gülümsedi ee bu kadar mı ? Kolay canım koskoca istanbul heryeri güzel dedi. Hayır öyle değil fazla bilinmeyen fotoğraflar olmalı alışılmışın dışına çıkmalıyız. Dedim.

Sonra artık kalksam iyi olur size iyi gunler diyerek eşyalarımı aldım.

Yiğitte beni bekle çok güzel bir yer biliyorum benimde arkadasimla gorusmem gerekiyordu. oraya kesin hayran kalacaksın deyip benden önde çıktı.

Daha olur. peki , gidelim falan demedim ki. Ya da dedim de ben mi hatırlamıyordum :D arabayla önümde durdu ve atla deyip göz kırptı.

Bende fazla uzatmadan bindim. yol boyu bana gideceğimiz yer hakkında bilgi verdi. Aslında mahçup olmuştum.

"Gerek yoktu baya da uzakmış sizin işin falan da vardır. Keşke bana tarif etseydin ben tek de gelirdim" dedim.

Oda gülümseyerek hiç öyle şey olur mu ? Islerim okadar da önemli değil. Dedi daha fazla konuşmadık.

Aslında o kadar da ters bi adam değilmiş diye geçirdim içinden ve yolu izlemeye devam ettim arada yiğite baksam da çaktırmamaya çalışıyordum

hava yavaşça kararıyordu. Ne kadar kaldı dedim sıkılarak. Ve işte geldik dedi. Şuan karşımda ki manzarayı ilk kez görüyordum ben burayı daha önce nasıl görmedim. Deniz ayağımın altında köprü görünüyor ve kafenin manzarası harikaydı. Ağaçlarda kutu şeklin de renkli renkli Işık'lar muhteşem görünüyordu ve daha niceleri

Burası muhteşem diye itiraf ettim. Yiğit daha hava kararmadı , o zaman daha güzel dedi. Birkaç fotoğraf çektim gerçekten güzeldi burasi Yiğitte manzara ya bakıp gülüyordu. Öyle bir pozunu yakaladım. Fark etti ve bu ikinci oldu bana da verirsin değil mi bunlardan deyip güldü.

Ney oo kafede çektiğim de fark etmişmiydi utancımdan yerin dibine girecektim. Şey bende böyle bir huy var herkesi çekiyorum ben sana özel değil gerçekten meslek hastalığı deyip gülümsedim

Rezil oldum ya !! Yiğit üzerime alinmadim zaten rahat ol deyip gülümsedi. Bakışı yemezlerr deniz hanimm der gibiydi :)

Yemekleri de yedikten sonra yürümeye başladık dağlık alana doğru.
Tepeden manzara daha güzel görünüyordu.

Aslında bu kadarı benim için fazlaydı. Yiğit haddinden fazla iyi davraniyordu. bir yandan da korkuyordum.

Şimdi gökyüzüne bak dedi. Ilk geldiğimizde ne demek istediğini anladım. Yıldızlar sanki denizin içinde gibiydi heryer parliyordu.

Bu buu çok güzel dedim ve çekmeye başladım. Çok teşekkür ederim yiğit bitti benim çekimim harika oldu senin sayende. Dedim

Cekimlerim bittigi sıra Yiğitte restoran sahibi arkadasiyla vedalaşıp yanıma geldi. " Benim icinde güzel bir gündü " diye itiraf edip arabaya bindi ve benim binmemi bekledi.

Arabaya bindigimde yağmur yağmaya başlamıştı. Dağlık alan olduğu icin Siste oluşunca yiğite dönerek " dikkatli kullanır mısın ? " diye uyarıda bulundum.

Cok yorucu bir gün gecirmistik yiğit cevap vermeden radyoyu açtı. Bende çalan müziğin eşliğinde koltuğa iyice yayılıp gözlerimi kapattım. Bir yandan da ilk gün dediği şeyi hatırlatıp gülümsememe engel olamadım. kendi araban da açıp dinlersin müziğini demişti ama şimdi ben söylemeden açmıştı farklı iki insan gibiydi Yiğit Karahanlı bense bu yüzünü çok sevmiştim 😍

Vote ve yorum yapmayı unutmayın canlar. Hatam olmuşsa Affola😍
Sevgiyle kalin😍😍❤❤

GÜLÜMSE KADINIMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin