Kağan dan devam. . .
Ayağımda hissettiğim suyla birlikte gözlerimi açtığım da donmak üzere olduğumu fark ettim. Her yerim acı içindeydi. Etrafima baktiğimda sahilde olduğumu anlamam kısa sürmüştü.
Üstüm başım kan içindeydi. Dün olanlar aklıma geldiğinde kalbimdeki sızı tekrar kendini göstermeye başlamıştı.
Ben Denizi bu zamana kadar bekledim gidip başka bir adamla birlikte olsun diye mi ? Başka bir adamı sevsin doyemi ?
Ona zarar vermek isteyeceğim son şeydi ama dün buna yeltenmistim.
Kendime geldigimde hemen Evden çıkıp kendimi önüme gelen ilk bara attım ve içip durdum.
Bara gelen kalabalık arkadaş topluluğuna doğru ilerleyip önde gelen çocuğa kafayı koyduğum gibii olanlar olmuştu. Kendimi savunmamistim bile. Sadece bu acının bitmesini dilemistim.
Sonuç mu ?
Ölmeyi bile başaramamıştım
Bedenim titriyordu. Daha fazla oturmayip yalpalanarak ayağa kalktım insanların acir gözle bakmalarina aldırış etmeden ilerlemeye başladım.
Durduğumda Denizin evinin önüne gelmiştim.
Oysa ki ben Istanbula ne hayallerle gelmistim. Bu kadar kolay vazgeçmek bana yakışmazdı.
Evin önünde beş tane koruma vardı. Ikisi bahçe kapısında digerleride kapının önündeydi. Onları yoksayıp eve doğru ilerlemeye yeltenirken koruma kolundan tutup cekistirmeye başlayınca " bırakın beni " diye emir verici şekilde konuştum ama umursamadiklari belliydi.
Kendimi toparlayip kolundan kurtulunca hızlı hareketlerle adami etkisiz hale getirip evin bahcesinden iceri girdim. diğer adamlar hızla gelmeye başlayınca direnmemeye karar verdim. Beni yere atıp tekmelemeye başladıkların da tamam dedim işte şimdi ölebilirim . . .
Kapının açıldığını duymasam bile uğruna herşeyi mi feda edeceğim sesi duyunca gözlerimden yaş gelmeye başladı. Deniz yanıma eğilip bırakın bırakın diye bağırıyordu.
Korumalar istemeyerekte olsa bırakınca beni Deniz korkuyla elini suratıma götürdü. Ve oda benim gibi ağlamaya başladı.
Yardım edin ! Diye bağırarak korumaları çağırdı ve beni eve tasimalarina yardım etti.
Ah Denizim ah !!
Korumalar tabiri caizse beni koltuğa fırlatıp başımda dikilince Deniz elinde acil çantasıyla gelip onlara ters bakış atıp "çıkın artık" diye bağirdi.
korumalardan biri "Yenge Yiğit abi eve kimse girmesin hele Kağan hiç girmesin diye tembih etmişti" deyip bana dönünce deniz ayağa kalktı ve kapıyı açıp bekledi. Adamlar ardı ardına çıkınca kapıyı gürültüyle kapatıp yanıma geldi.
Önüme eğilip " Canın çok yanıyor mu ? " diye sordu. Gözlerim o sıra boynuna kaldığında dün naptigim aklıma geldiginde ellerim istemsizce boynuna gitti. Deniz korkuyla geri çekildi. Elimi yumruk yapıp koltugun tahta yerine vurduğumda deniz korkuyla sıçradı. "Lutfen dur artık böyle yaparak benim de canımı yakıyorsun Kağan " deyip gözünden bir damla yaş akıttı.
Elimle o yaşı silip başladım konuşmaya.
" Ben seni sevdiğim de şu kadardım. Senin hayallerinle büyüdüm ben. Senin bir gün benim olacağın hayallerinle büyüdüm ben. Elimi tuttuğunu hayal ettim bana aşkla bakmanı , benim için yemekler yapmanı. Ben senin bunları başka bir adamla yapmanı kaldiramam ki Denizim " deyip ağlamaya başladım.
Yapma Denizim beni yakma !
Deniz de ağlamaya başladığında dayanamayıp sarıldım. Deniz duyabilecegim sekilde konuşup canimi yakan benii yaşayan bir ölü yapacak olan o kelimeyi söylediğin de dünyam başıma yıkılmıştı.
" Ben seni çocukken sevmistim. Ama artık büyüdük Kağan çocuk değiliz artık. böyle yapmamalisin ikimizede zarar veriyorsun ve senden korkmaya nefret etmeye başlıyorum. Benim sevdiğim Kağan sen olamazsın ! "
En son istediğim şeydir bu.
"Tamam, beni sevme . Ama başkasını da sevmee. . .
Nefret mi edeceksin tamam et. Ben senin nefretine de razıyım
Ben senin öfkene de razıyım ama nolurr başkasını da sevme , Seversen ben yaşayamam denizim. Ben yok olurum. "
Gozlerimden yaşlar isyan edercesine akmaya başladığın da tekrar ettim
" Nolur başkasını sevme ben bu acıya katlanamam ! "
Deniz bana sarıldı ve sustu. Bende kollarimi sardim ve öylece bekledim. Bu kabullenis miydi yoksa bir veda miydi bilmiyordum ama Denizin kollarimin arasında olması bana yeter de artırdı bile.
Disaridan gelen seslerle deniz benden ayrılınca gelenin yiğit olduğunu anlamıştim. Deniz korkuyla kalkip kapıya doğru gittiginde bu hali beni cook sinirlendirmisti. Yiğit denen mafya bozuntusu korkutuyor muydu ? Yoksa denizi.
Kapıyı açtığında Yiğit denizi umursamadan direk iceri girdi ve bana doğru gelmeye başladı. Deniz lütfen dur birsey yapma gibi bir şeyler diyordu ama ben sadece yiğit e odaklanmistim.
Yiğit gelip boynuma doğru asilinca direncsiz vucudum iyice zorlanmisti. Suratima yumruğu geçirip hirpalamaya başladığında deniz elini cekmeye çalışıyordu. Denizin bu hallerine dayanamayip direnmeye calistim ve Yiğidin ellerini boynumdan cektim.
Yiğit ellerini beline koyup gürültüyle oflayarak bana baktı ve "Denizden uzak duyacaksın. Onun adını bile ağzına anlayacaksin anladin mi? " diye sorunca sadistce gulumsedim ve
" Cııksss " dedim sinirlendirmek için
Bana doğru gelince deniz "dur artık"
Deyip önüme geçti.
Yiğit denize yönelerek "bu adam dün seni boguyordu. Böyle güçsüz olma deniz. Ben bu adamı öldurmemek için kendimi zor tutarken sen onu evine alıyorsun ve bana engel oluyorsun. !!! "
Diye bağrınca deniz sinirlenerek "bana bagirma " diye bagirdi. Yiğit daha sert bir şekilde
"bağırmıyorum !!!" Dedi ve denize ters ters bakmaya başladı.
Senin derdin benimle bana bak lan şerefsiz. Sen kimsin ki ona bagiriyorsun ! Diye bagirdim ve ayağa kalkmaya çalıştım.
Yiğit yanıma gelerek burnumun dibine kadar yaklasip " Napacaksin beni de mi bogacaksin " diye bagirdi.
Deniz cok korkuyor bunu sonra halledelim dedim ve kapıya doğru yöneldim.
Deniz kolumdan tutup " gitme burda kal Kağan iyi değilsin " deyip gozlerimin icine endiseyle bakti. Elimle eline uzanirken Yiğit sertce elimi savurdu ve "Yolun uzundur senin hadi " deyip kapida durdugunda sendeleyerek ilerlemeye başladım deniz "lütfen gitme Kağan" deyip ağlamaya başladığında olduğum terde durdum ve bekledim
Yiğit elini beline götürüp silahını cikardi ve "şimdi gidiyorsun ya evine ya da cehenneme !! "
Deniz hayir hayir diye aglamaya baslayinca Yigitin gözlerine baktım. Ciddiydi dediği şeyi yapacakti.
Yerimden oynamadım ve Laf ağızdan çıktı mi yapılır dedim ve bekledim.
Yiğit mermiyi ağzına getirip başıma dayadi ve kahkaha atti.
Deniz yalvariyordu. Birden sustu ve Kapıyi açarak "sen gidiyorsun Yiğit " deyip gözlerime baktı.
Yiğit duyduğu şeyi sonradan idrak etmiscesine denize döndü ve "Anlamadim ? " diye tekrar duymak istedi.
"Böyle yapmaya devam edersen sen gidiceksin " dedi daha yumusak bir şekilde.
Yiğit denize yaklaşarak "Tamam istenmedigim yerde durmam deniz hanim. Istedigin buysa giderim" deyip kapidan cikacakken döndü ve Bana baktı.
Silahı bana doğru tutup tetiğe bastı.
¤ Sizce Kağan ölecek mi ?
¤ Deniz hangisini sececek ?
¤ Deniz yiğit aşkı baslamadan bitti mi ?
Vote ve yorum yapmayi unutmayın canlarim ♥ sizleri cook Seviyorum.
Sevgiyle kalın ♡♥♡
