28. Bölüm

2.9K 120 23
                                    

Deniz . . .

Yeter artık !!

Diye sesim kısılana kadar. Insanlara duyurana kadar yureklerine işleyene kadar bağırmak ve ağlamak istiyordum. . .

Sevmek bu kadar ağır bir yük muydu ? Ben kaldıramiyordum. Yiğit gibi bir insanı sevmek zordu. Sevilmek ise korkutucuydu.

Silahı Kağana dogru tuttuğu an tamam dedim benim için artık hayat burda bitti. Sevdiğim adam ile cocukluk aşkım arasında kaldığım yetmezmis gibi bir de cinayete şahit olmak hayatta en son isteyecegim şeyler bile değildi.

Yiğit tercih yaptığımı düşünüyordu. Evet yapmıştım ve onu sevmiştim.  Anlamıyor ve beni çok yoruyordu. Kağan kötü bir durumdaydi ve onu bu halde yalnız birakamazdim. O benim yanımda olmuştu. Şimdi nolursa olsun yanında olup o iyilesene kadar bıkmadan ellerini tutacaktım.

Her ne kadar beni boğarak öldürmeye çalışsa bile. Şimdilik orayı gormemezlikten geliyorum.

Yiğit havaya bir el ateş edince korkudan titresemde rahatlamıstım. Kimseye bir şey olmamıştı. Yiğit gözlerimin içine öyle derin bakıyordu ki, hüzün ,bitkinlik, pişmanlık ve daha niceleri sevgiyi bulmaya çalışıyordum ama yoktu.  Gözlerinde sevgi adına birsey olmayışı beni korkutmustu.

Hırs ve kızgınlık vardı. Kağan koltuga doğru gidip uzandığında yiğite doğru yaklaştım. Bir şey deme isteği ile Teşekkürler deyip elini tuttum. O ise beklemediğim bir çıkış yaparak ellerini çekti ve " O kurşunu boşa sıkmadım ben deniz. O benim kalbime isabet etti ve burası acıyor " dedi.

Gözlerinde daha önce görmediğim bir ifade belirdiğinde canım ondan çok yandı.

Kırgınlık . . .

Çekip gitmisti. Ben öylece kapıda kala kalmıştım. Ya bu  Aşk denen illet beni öldürecekti, Ya da yiğit . . .

Kağan ın öksürük sesiyle kendime geldim ve ilk yardım malzemelerini getirip iyice temizledikten sonra yüzünü ve elini pansuman ettim. Canı çok yanıyor olmalıydı. Üzeri çamur ve kan ile batmisti. Ortalığı toparlayip mutfağa gectim. Sıcak bir çorba iyi gelirdi.  Corbayi yaparken yiğit aklımdan çıkmıyordu. Kendi kendime söylenmeden edemiyordum. Daha yeni aşkı bulmuşken bu olacak iş miydi ? Tabii ki değildi !!

Kağan yavaş yavas Kendine geliyordu. Corbayi da icirdigimde daha iyidi. Koluna girip banyoya kadar çıkmasına yardım ettikten sonra baş ucunada bir bardak su ve ağrı kesici bırakıp bende odama doğru yol aldım.
Hava daha kararmamıştı. Ama ben sadece uyumak istiyordum. Uyumak ve hiç uyanmamak.

Kendimi yatağa fırlatır şekilde atmak istesemde normal bir şekilde uzandim ve gözlerimi kapattım. Nerde bu uyku. Çoğu zaman ayakta gelirdi. Şimdi neden bir gram uykum gelmiyordu ?

Yatakta dört done döne bir şeyin fayda etmeyecegini anlayıp kendimi banyoya attım.

YIGITTEN DEVAM . . .

Bu hayattan sadece biraz sevgi istedim. Öyle Leyla'nın mecnunu sevdiği kadar degil ya da Ferhat ın Şirini sevdiği kadar da degil.

Küçük bir çocuğun annesinden dayak yediği halde anne diye ağlaması kadar saf ve temiz bir sevgi istemiştim.

Öylesine koşulsuz ve yurekten bağlı. Bunda kimsesiz olmamın payıda olabilirdi. Hep anne sevgisini merak etmisimdir. Gerçekten dayak yiyipte hala annesine ağlayan varmıdır ?

Deniz benim batakliktan çıkmama yarayan bir berraklikti. Onun sevgisi yuregimdeki camurlari yok ediyor temizliyordu. Öte yandan beni adam öldürmem için zorluyordu. 

GÜLÜMSE KADINIMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin