Medya:Savaş Atasoy
Naz Mutlu
Faruk bey oğlunun geleceğini ve ona iş konusunda yardımcı olmamı ve yapılması gerekenleri öğretmemi söylediğinde şaşırmıştım açıkçası. Patronun oğluna ben mi iş öğretecektim? Faruk bey acaba erken bunama falan mı yaşıyor diye bile düşündüm yalan yok. Daha yeni bir stajyer mimar koskoca patronun oğluna ne öğretebilirdi ki?
O sırada çalan telefonla kendime geldim.
Faruk Beyin sekreteri arıyordu. "Naz...Savaş bey seni Faruk beyin odasında bekliyor.
"Tamam geliyorum."
Hah geldi işte. Umarım sinir bozucu biri değildir. Odanın kapısını çalınca girmemi söyleyen sese itaat edip içeri girdim. Karşımdaki yeşil gözlerle bir an afallasam da çabuk toparlandım.
"Savaş bey?"
"Evet...Siz?"
"Ben Naz. Beni istemişsiniz?"
İyide adımın Naz olmasında komik olan ne ki bu adam sırıtıyor böyle?
"Demek babamın anlata anlata bitiremediği o mükemmel mimar sensin..."
"Stajyer..."
Garip garip bakınca neyi anlamadığını anlamasam da daha açıkça dile getirdim.
"Henüz mimar değilim. Stajyerim Savaş bey."
"Babamın stajyerlerle çalıştığını daha önce hiç görmedim. Sizin özelliğiniz ne merak ettim?"
"Bunu sormadan önce hazırladığım projeleri inceleseydiniz anlardınız. Ama yeterli değilse babanıza sormanız daha uygun olur. Sonuçta beni işe alan o."
"Fazla agrasif değil misin? Sonuçta patronunun oğluyum. Neyine bukadar güveniyorsun? Ya da kime?"
Bu adam ne demeye çalışıyor biri tercüme edebilir mi? Daha gelir gelmez benimle derdi neydi? Stajyerlere alerjisi falan mı var acaba?
"Herhangi birine güvenmiyorum Savaş bey. Yeteneğime güveniyorum sadece."
"Yeteneklerinizi tahmin etmek zor değil. Bukadar çabuk kabul gördüğünüze göre..."
"Sizin stajyerlere karşı bir alerjiniz olma ihtimali var mı?"
Çarpık bir gülüşle bakınca bir an nerdeyim ben burası neresi diyecektim ki neyseki akli melekelerim tamamen devre dışı kalmadan kendime gelebildim.
"Genelde güzel olanlarla derdim var diyelim."
"O neden? Benim bildiğim erkekler güzel buldukları kızları sizin gibi yerin dibine sokmazlar."
"Demek ki ben onlardan değilim."
"Erkek mi değilsiniz yoksa ben mi güzel değilim?"
Biran yüzünün kasıldığını farkedince kırdığım potu anladım. Ah! Ben adama resmen gay dedim ya...Yanaklarım alev aldı yine. Kesin kızardım. Kahretsin!
"Sen biraz patavatsızsın galiba."
"Şey....Birazcık."
Yer yarılsa da içine girsem şuan keşke. Karşımda taş gibi bir adam var ve ben ona gay muamelesi yaptım. Ah salak kafam. O da sanki bu halimden zevk alıyormuş gibi hala sırıtıyor. Şaka gibi.
"Biraz? Emin misin?"
"Bu zamana kadar düşündüklerimi pat diye söyleyen biri oldum hep. Sanırım iş hayatında pek doğru bir davranış değilmiş bu."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ateşli İntikam -TAMANLANDI-
Romance+18 sahneler gerektiği kadar ve dozundadır.Rahatsız olanlar ve sapık içgüdüleri olanlar okumasın. ☆☆ Not:Hikaye 90ların sonunda geçiyor. Devam hikayesiyle zamanların uyuşması açısından bu konuda hikayeyi düzenlerken değişiklikler yaptım. 🖤 Naz tam...