Ateşli İntikam -TAMANLANDI-

14.bölüm

Naz Mutlu

Gördüğüm kişinin Oktay olduğundan emindim ama kaybolmuştu hemen. Ben dalıp gidince Ümit'in sesiyle kendime geldim. "Naz? Hadi binmiyor musun?"

Kendimi toparlamaya çalıştım ama başım döndü anın stresiyle. O sırada yakınımda olan Ali'ye tutunmasam sanırım bayılacaktım da. "İyi misin sen? Ne oldu birden?"

Sesler biraz uğultulu gelse de Ali'nin sorusunu anlayabilmiştim. Zorlukla cevap vermeye çalıştım.

"O-oktay..."

Sonrası karanlıktı...

Savaş Atasoy

Şirketten çıkarken kapının önünde yine o herifi gördüm. Naz'ın eski nişanlısı olan. Ümit dallaması da yanındaydı. Sanırım Naz'ı bekliyorlardı. Etrafında o kadar herif var ki hangisi sevgilisi hangisi arkadaşı hangisi kuması...Bir gün delirtecek beni bu kız...Derken teşrif etti hanımefendi. Biraz durgun gibiydi. Belli etmemeye çalışıyordu ama bir problem olduğu belliydi. Yanımdan geçtiği halde beni farketmedi. Sonra birşey oldu. Naz arabaya binecekken durdu bir süre. Bir noktaya bakınca orda bir adam gördüm. Birine benziyodu ama...

"Naz? Hadi binmiyor musun?"

Naz toparlanmak istedi ama sendeledi bir an. Eski nişanlısına tutundu.

"İyi misin sen? Ne oldu birden?" diye sorunca birşey demeye çalıştı sanırım. Ama ardından yere yığılınca herşey uçup gitmişti aklımdan. Naz'ın eski nişanlısı kucakladı ve arabaya bindirdi Naz'ı. Yanlarına gidip birşeyler sormak istedim ama nasıl soracağımı bilemeyip ayaklarımın beni yönlendirmesiyle şirkete geri gidip üst kata çıktım. Direkt Naz'ın odadına girdim. Neden geldiğimi bilmiyordum ama bir his vardı. Buraya gelmemi söylüyordu sanki. Naz'ın sandalyesine oturup masaya kollarımı yaslayıp etrafıma bakındım. Sonra buraya gelmekle saçmaladığımı farkedip kalkıyordum ki çöpteki paket çekti dikkatimi. Çöpten alıp açtım kutuyu. Bir kronometre vardı bir de kağıt. Kronometre 45 saat 37 dakikadaydı ve geri sayıyordu. Kağıtta da "Zaman daraldı..." yazısı.

Bu ne demekti şimdi? Kim yollamıştı bunu Naz'a? O gördüğü adam kimdi? Çok yakında olmadığından çıkartamadım kim olduğunu ama yabancı da gelmiyordu sanki. Paketi alıp hızla aşağıya inip arabama atladım.

Naz Mutlu

Gözlerimi açtığımda odamdaydım. İçerden bazı sesler geliyordu. Yavaşça yataktan kalkıp içeri gittiğimde Ali'yle Ümit konuşuyorlardı.

"Burnumuzun dibine kadar girdi Ümit. Naz'ı korumanın daha sağlam yollarını bulmalıyız."

"Asıl mesele o it bu evi bulursa ne olacak?"

Hemen konuya dahil oldum. "Taşınıyorum bu evden."

Ali; "Ne?" diye tepki verirken, Ümit; "Faruk bey hayatta kabul etmez." diyerek mantıklı bir noktaya değindi ama duramazdım artık bu evde.

"Savaş'a inat şirkette devam ediyorum zaten. Bir de onu haklı çıkartır gibi bu evde kalmaya devam edemem!"

"Savaş'ına başlatma kızım! Ne düşündüğü kimin umrunda? Bu evin her yeri alarmlı Naz. Kilit sistemleri kaliteli. Dış kapıyı bile kameralı sistemle görerek açıyorsun. Burdan daha güvenli bir ev bulamazsın. O yüzden otur oturduğun yerde!"

Ali henüz Savaş'ı bilmediği için sadece dinliyordu. Sonra dayanamayıp sordu. "Savaş kim?"

"İtin biri!" cevabı tabi ki Ümit'ten gelmişti.

"Patronumun oğlu." diye düzelttim ben de.

"Evle alakası?"

"Paşa beyimiz babası Naz'a sahip çıkarken durumu yanlış anlayıp Naz'ı babasının metresi zannetmiş. Bu yüzden de Naz'dan intikam almak için kendisine aşık edip onunla birlik..."