Naz Mutlu
Kardeşim orda yatarken benim burda aşkı yaşamam normal değildi biliyorum. Ama canı yanarken de mutlu olabiliyormuş insan. Tıpkı en mutlu anlarında mutsuzluğun dibine vurmak gibi.
"Naz...Bize bir şans verecek misin?"
"Deneyeceğim..."
Gülümseyerek sarıldı bana. Gerçekten bukadar mutlu edebilmiş miydim onu? Ben kimseyi mutlu edememiştim ki bunca zaman. Sadece çikolata aldığımda ya da annemin dayağından kurtardığımda Mert sevinirdi o kadar. Birini mutlu etmek de mutlu ediyormuş insanı.
"Pişman olmayacaksın güzelim. Mutlu edeceğim seni."
"Tuhaf ama...Size inanıyorum. Ve sanırım güveniyorum."
32 dişini gördüğüme yemin edebilirim. "Belki bana aşık olduğunu söylesen bukadar mutlu edemezdin. Bana inanman ve güvenmen sevmenden daha önemli benim için Naz."
"Yaşadıklarımdan sonra size bu kadar hızlı güvenebilmem benim için de mucize. Şuan bu anı yaşadığımıza bile inanamıyorum."
"Bana karşı sadece dürüst ol Naz. Anlat bana herşeyi. Destek olayım. Birşey yapamasam bile yanında olayım."
"Belki zamanla...Şuan o günlere dönmek iyi gelmeyecek biliyorum."
Savaş bey elimi tutunca titrediğimi hissettim. Aşık mıydım bu adama? B Bu kadar çabuk mu?
-Ama o da sana çabuk aşık oldu.
-Ses sus. Dünden hazırmışsın zaten aşık olmaya.
-Ben kimim Naz? Ben sensem demek ki sende dünden hazırmışsın. Kendini kandırma.
-Ama beni sen gaza getirdin.
- ben sadece içindeki Naz'ı ortaya çıkartıyorum. Olmadığın biri gibi davranmıyorsun ki. Derinlerde gizlemek zorunda kaldığın Naz'ı yaşıyorsun suan.
"Naz?"
"Hı?"
Resmen kendimle muhabbete daldım Savaş beyi unuttum iyi mi?
"Nereye daldın?"
"Şey...Söylerim ama gülmeyeceğinize söz verin."
Savaş bey önce kaşlarını çattı. Sonra merakla baktı bana. "Tamam gülmek yok."
"Şey...Kendi iç sesimle kavga ediyordum."
Başımı eğdim ve gülme sesini bekledim. Çenemi tutup kaldırdı kafamı. Gözlerimin en derinlerine baktı. "Neden peki?"
"Size neden güvendiğimi sorguluyordum. İç ses işgüzarı saçma teoriler üretince bende kızdım."
Bu kez güldü ama dalga geçer gibi değildi. Daha içten. Hoşuna gitmişti sanırım. "Teorileri nelerdi peki?"
"B-boşverin. Kalksak mı artık Savaş bey? Toplantıya az kaldı."
"Öncelikle iş dışında bir daha bey dersen, iç sesinden sonra benimle de kavga etmen gerekecek. Savaş demeni istiyorum. Anlaştık mı?"
"Peki...Savaş. Buna alışmak zor olacak."
"Niye zor olsun ki? Ben de sıradan biriyim. İsmimle hitap etmek bu kadar zor olmamalı."
"Haklısın. Ama alışkanlıkları değiştirmek, sıfırdan öğrenmekten daha zordur."
"Zamanla buna da alışırsın merak etme. Hadi gidelim şimdi."
Kalkıp arabaya gittiğimizde ben hala iç sesimle kavga halindeydim. Herkesin iç sesi mantığını konuşturur benimki kalbimi. Kardeşim ben zaten kalbimdekini yaptığım için mutsuz olmadım mı? Niye inatla kalbimle iş birliğine giriyorsun değil mi?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ateşli İntikam -TAMANLANDI-
Romance+18 sahneler gerektiği kadar ve dozundadır.Rahatsız olanlar ve sapık içgüdüleri olanlar okumasın. ☆☆ Not:Hikaye 90ların sonunda geçiyor. Devam hikayesiyle zamanların uyuşması açısından bu konuda hikayeyi düzenlerken değişiklikler yaptım. 🖤 Naz tam...