Medya:Naz Mutlu...
Savaş Atasoy
Şuan gerçek miydi? Naz...Benim aşık olduğum başkasını mı öpmüştü? Bence ben bir kabusun içindeydim ve şuan beni bu kabustan uyandırana herşeyimi verebilirim.
Gözlerimi sakinleşmek ister gibi kapatıp tekrar açtım ama sonuç aynıydı. Siktir! Cidden bu ikisi öpüşmüştü. Kabus falan değildi hiçbiri!
Ne yaptığımı ben bile farketmeden kendimi ikisinin tam dibinde buldum ve sonra burnunu tutarak yerde kıvranan bir adet Ali piçi!
"Sen nasıl dokunursun lan benim olana! Nasıl öpersin onu!"
Yüzüne ard arda yumruk indirirken beni tutmaya çalışan Ümit de nasibini almıştı öfkemden. Kendime gelmemi sağlayan şey kısık ve ağlamaklı bir 'Savaş' sesi ile o müptelası olduğum kahvenin en güzel tonundaki gözlerden akan birkaç damla oldu. Göz göze geldiğimizde elim havada kaldı. Benim boş anımdan faydalanan Ümit hemen Ali'nin üstünden çekti beni. Benim gözlerim ise hala Naz'daydı. Bana şaşkın ve korku dolu gözlerle bakıyodu. Neye şaşırmıştı ki? O benimdi! Kimse öpemezdi bana ait olan o dudakları! Aklıma gelenle dudaklarına kaydı gözüm. Ben o dudakları öpmek için günlerdir delirirken artık başkası mı öpecekti?
Yanına gidip aniden öptüm dudaklarını. Günlerdir içimde yanan ateşi söndürmek ister gibi...Ama tepki vermedi. Sadece yanaklarından yaşlar süzülüyordu. Sinirle geri çekildim. Öfke saçan gözlerimi gözlerine diktim.
"Bu dudaklar benim! Ve onları yalnız ben öpebilirim! Sana yalnız ben dokunabilirim! Bir daha sakın...Yemin ederim gebertirim bu herifi!"
Korkuyla irkildi bir an. Gözleri yerde yatan Ali'ye kaydığında yumruklarımı sıktım. Hala niye bakıyor ki ona?
"T-tamam..."
Sesi fısıltı gibi çıkmıştı. Benden korkuyor muydu? Ama benden korkmasını değil sevmesini istiyorum ben. "Gözlerime bak Naz."
Gözlerinden akan yaşlarla baktı gözlerime. Yanağına dokunmak istedim ama bir adım geri gitti.
"Korkma..."
"Savaş bey gidin burdan."
Ümit'e öfkeyle döndüģümde Ali'yi oturtmuş burnuna pamuk koymuştu. Bana sertçe bakıyordu ama şuan beni ilgilendiren tek şey Naz olduğundan Naz'ın elini tutarak sürükledim peşimden.
Naz Mutlu
Ümit peşimden gelip kurtarmak istedi ama beklemesini istedim. Bunu kendim halletmeliydim. Evet herşey oyundu. Ben öpüşmek istemesem de Ümit ikna edebilmenin en kestirme yolunun bu olduğunu idda edince kabul etmiştim. Ama tek bir şartla. Açıyı ona göre ayarladığımızda öpüşüyor görünüyorduk ama aslında öpüşmemiştik. Plana göre sadece Savaş öyle sanacaktı ama bu kadar sert tepki vereceğini hiç tahmin etmemiştim. Bizi gördüğü an çekip gidecek sanırken saniyeler içinde yanımıza gelip Ali'ye kafa atmıştı. Sonra da arka arkaya yumruk atınca korkmuştum. Ali'ye benim yüzümden zarar vermesi çok etkilemişti beni. Farkında olmadan akıttığım yaşlarımı Savaş'ın görmesiyle durdu. Bir anda dudaklarını dudaklarıma bastırmasıyla çok büyük savaş verdim içimde. Karşılık verirsem herşey mahfolacaktı. Ama karsılık vermemekte o kadar zordu ki...
Sertçe dudaklarıma bastırdığı dudaklarını çektiğinde gözlerinde öfke vardı. Söyledikleriyle de beynimin yandığını hissettim. Sen benimsin diyodu resmen. Başka kimse öpmesin dokunmasın istiyordu. Zaten istemiyordum ama onun bu şekilde söyleyip üstüne tehdit etmesi...Az önce nasıl vurduğunu gördükten sonra da inandım yapabileceğine. O yüzden durdurdum Ümit'i, Savaş beni götürürken durdurmaması için.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ateşli İntikam -TAMANLANDI-
Romance+18 sahneler gerektiği kadar ve dozundadır.Rahatsız olanlar ve sapık içgüdüleri olanlar okumasın. ☆☆ Not:Hikaye 90ların sonunda geçiyor. Devam hikayesiyle zamanların uyuşması açısından bu konuda hikayeyi düzenlerken değişiklikler yaptım. 🖤 Naz tam...