Ateşli İntikam -TAMANLANDI-

34.bölüm FİNAL

Savaş Atasoy

Sonunda sevdiğim kadınla evliydim. Bu geceyi ayarlamak için çok uğraşmıştım ama değmişti. Ona sormamıştım bu kez ama şikayeti yoktu. Çünkü yüzünden silemediği gülümsemesi ne kadar mutlu olduğunu açıkça belli ediyordu. Ben de en az onun kadar mutluydum. Ona kavuşmuş olmak, ona bir ömür sahip olmak...Kesinlikle paha biçilemezdi.

Bir de oğlumu alırsam mutluluğum katlanacaktı. Karım, kızım, bebeğim ve oğlum. Onlarla bundan sonra mutlu bir hayat yaşayacaktım.

Tek sorun Hakan Çelikti. Yeğenini almak için inatla savaşıyordu. Babamın lafıyla bugün bir ara alıp karşımıza konuşmayı denedik. Sonuç mu? Elimden zor aldılar herifi.

'Abimi oyunlarınızla hapse attırdınız, şimdi de onun mal varlığı için oğlunu almak istiyosunuz' deyip durdu. Lan benim boğazımdan o piç kurusunun parasıyla aldığım lokma geçeceğine, aç kalırım daha iyi! Ama dinletemedik abisi gibi şerefsiz olan Hakan piçine.

Tüm gün nikah hazırlıklarının yanında bir de Kaan için koşturdum. Avukat, babam ve ben kafa kafaya verdik Hakan gittikten sonra. Yol aradık...Şuan elimizdeki en büyük koz, Hakan'ın abisinin pis işlerini devralmasıydı. Ve bunu ispatlayabilirsek balayı dönüşü kesin olarak alabilirdik oğlumu. Avukat ve babam araştırmaya başlamıştı bile.

Yol boyu geleceğimizle ilgili planlar yaptım. Naz bir süre sonra uyuyakalmıştı çünkü. Arada onu izleyerek gülümsemekten kendimi alamadım. Geçen yıllar onu daha da güzelleştirmişti. Daha güçlüydü...Onu şirkette yeniden gördüğüm gün kalbimi tekletecek kadar da seksiydi. İlk günkünden daha çok aşıktım belki de ona. Ama şikayetim yoktu. Çünkü onu ne kadar sevsem bana az geliyordu.

Yol bitip otele vardığımızda kucağıma almak istedim Naz'ı ama uyandı. Etrafına bakınca gözleri parladı. Fethiye'deydik. Ölüdeniz manzarasıyla muhteşem bir balayı mekanıydı burası. Kimsenin asla göremeyeceği, sessiz, sakin ve kişiye özeldi her bir odası.

Odamızın kapısına geldiğimizde Naz ne olduğunu anlamadan kucağıma aldım. Beklemediği için çığlık atıp boynuma sarılınca gülümsedim. "Sakin ol sevgilim. İlk gecemizde odamıza kucağımda girmek istersin diye düşündüm."

O da gülümseyerek cevabını verince içeri girdik. Etrafa bakınca gözleri parladı. "Savaş...Burası harika!"

Gözlerimi ondan çekmedim. "Benim manzaram daha güzel."

Dudağıma öpücük kondurup indi kucağımdan. Ardından cam kapıya ilerledi. Hava karanlıktı hala ama birazdan gün aydınlanacaktı. Salıncak, jakuzi ve yatağın da bulunduğu ölüdeniz manzaralı bahçeye çıkıp temiz havayı içine çekti.

Burası tamamen balayı çiftleri içindi. Herşey en ince ayrıntısına kadar düşünülmüştü ve bizim gibi aşık ve tutkulu çiftler için çeşitli fantazi alanları oluşturmuşlardı. Kesinlikle bir hafta boyunca hepsini deneyecektim.

"Güneşin doğuşunu izleyelim mi?"

Muzurlaştım tabi hemen. "Güneşin doğuşunu sevişerek de izleyebiliriz bence."

Kıkırdadı. Hoşuna gitmişti belli ki. "Bence jakuzi yorgunluğumuzu alabilir."

Kesinlikle ıslak bir Naz her zaman tercihimdi. Ama önce ona vermem gereken birşey vardı. Cebimden kutuyu çıkartıp açtım.

Anka kuşu kolyesiydi. Bizi anlatıyordu bu kuş sanki. Küllerinden yeniden doğuşu muazzamdı. Bizim aşkımız gibi...Defalarca yansak da yine o yangından artakalan küllerimizden yeniden doğmuştuk her seferinde