Rahatlamanın verdiği mutlulukla derin bir nefes aldı ve Baekhyun'u aradı. Telefonu kapalı olunca sonra aramaya karar verdi.
Hızlıca eve gitti. Kendine büyük bir tost yaparak salona geçti ve bir film açtı. Onu izlerken uyuyakalacağını biliyordu.
***
Gecenin dördünde kapısı çaldığında neredeyse yere düşüyordu. Sarhoş birinin bastığını düşünerek tekrar yorganı üzerine çekti. Ama kapı inatla çalmaya devam ettiğinde Chanyeol üzerini düzelterek kapıya yaklaştı. Dışarının karanlığında kapıdaki kişi görünmüyordu. Chanyeol dışarının ışığını açarak tekrar kapının deliğine baktı. Dışarıda Baekhyun gözlerini ovuşturuyordu. Chanyeol şaşkınlıkla kapıyı açtı.
"Baek?" Kapıyı açtığında Baekhyun'un iki elinde de büyük bavullar olduğunu gördü. Baekhyun elini yüzünden çektiğinde gözleri kıpkırmızıydı ve yanağının kenarı morarmıştı.
"Ch-Chanye-" Konuşmaya çalışırken tekrar gözlerinden yaşlar düştü ve sustu. Chanyeol onu hızlıca içeri aldı ve salona götürerek su verdi.
"Neler oluyor?" Baekhyun bir süre ıslak gözleriyle Chanyeol'u inceledi ve konuşmak yerine kenardaki yastığa vurarak yüzünü kapattı. Chanyeol onun neden bu kadar şiddetli ağladığını anlamıyordu. Uzun kollarını Baekhyun'un sırtına sardı ve başını göğsüne yaslamasını sağladı.
"Tamam.. Hey, geçti, ben burdayım." Baekhyun sakinleşmeden Chanyeol'un tişörtünü sıktı. En az yarım saat öyle durduktan sonra Baekhyun artık konuşacak durumdaydı.
"Ben..." Baekhyun sonunda konuştuğunda Chanyeol onun ıslak saçlarını geriye attı.
"Dinliyorum?"
"Seni anlattım." Chanyeol sol kaşını yukarı kaldırarak ona baktı.
"Ne?"
"Aileme.. Senle aramızdaki şeyi söyledim. " Baekhyun bunu diyince tekrar ağlayacak gibi oldu ama hemen kendine geldi. Ardından sinirle gülerek getirdiği bavulları gösterdi.
"Pek hoş karşılamadılar."Chanyeol ellerini saçına geçirdi.
"Ciddi olamazsın.""Bir daha beni görmek istemiyorlar." Chanyeol onun gözlerindeki üzüntüyü çok net görüyordu. Ne söylemesi gerektiğini bilmiyordu. Tek yapabildiği ona sarılmaktı.
"Bu çok saçma!"
"Ben... Seni böyle bir şey yüzünden uyandırdığım için özür dilerim. Ama gidecek başka kimsem-" Chanyeol başını sallayarak elini Baekhyun'un yanağındaki morluğa dokundurdu.
"Bu morluk o yüzden mi oldu?"
"Önemli bir şey değil."
"Nasıl bunu yapabilirler? Kendi oğullarına!" Chanyeol sinirle nefesini dışarı verdi.
"Onların oğulları değilim sanırım, artık."
"Baekhyun..." O akşam sevinçle onu ararken Baekhyun evde yaşayabileceği en kötü şeyleri yaşıyordu. Chanyeol bunu düşününce kendine sinirlenmeye engel olamamıştı.
"En yakın zamanda bir ev tutup..." Chanyeol hızlıca ayağa kalktı.
"Ah, saçmalama." Baekhyun derin bir nefes alarak gözlerini ovdu.
"Uyumalısın Baek.""Yapabileceğimi sanmıyorum."
"Benim yatağıma gidebilirsin?"
"Uyuyamam Chanyeol."
Chanyeol bir süre odada ileri geri dolaşıp durdu. Ardından salondaki büyük koltuğu açtı ve yatak haline getirdi. Orayı yatak olarak hazırlarken Baekhyun sessizce onu izliyordu. İki tane büyük yastık koyarak koltuğa uzandı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BRO! ||CHANBAEK
Fanfiction"Kız arkadaşımı seviyorum. Sadece eğleneceğiz, tamam mı Baekhyun?"