Otelde gece dörde kadar durmuşlardı. Baekhyun ona elindeki anahtarı sallayıp güldüğünde Chanyeol şaşkınca ona baktı.
"Kral dairesinin anahtarı değil mi bu?""Öyle."
Baekhyun ve Chanyeol konukları yolladığında içerde çalışanlardan başka kimse kalmamıştı. Baekhyun Chanyeol'un kolunu tutarak onu asansöre çekti.
Chanyeol küçük bir kahkaha atarak asansöre yaslandı.
Her detayını özenle tasarladığı odada kendi balayını mı yapacaktı?Baekhyun asansörün kapısı kapanır kapanmaz Chanyeol'a doğru gitti ve üzerine atladı. Chanyeol onu kalçalarından tutarak destek verirken Baekhyun da bacaklarını Chanyeol'un beline dolamıştı.
"Seni çok özledim, Channie."
Chanyeol cevap vermeden Baekhyun'u öpmeye başladığında asansör yavaşladı ve durdu. Zorlukla kapıyı açtıklarında önlerinde büyük, kırmızı renk ağırlıklı bir oda duruyordu. Odanın bir camı tüm duvarı kaplıyordu ve Seul ayaklarının altındaydı. Baekhyun kucağından inerek odaya baktığında dudağını ısırdı. Salonun ortasında duran jakuziye, bir oda boyutundaki yuvarlak yatağa, odanın girişindeki küçük bar tezgahına baktı ve Chanyeol'a döndü.
"Çok fazla seçenek var..."
Chanyeol onun demek istediği şeyi anladığında çapkın bir şekilde gülümsedi ve üzerine yürüdü.
"Tüm gece bizim."Dudakları buluştuğunda Chanyeol yavaşça Baekhyun'un beyaz ceketini çıkardı. Birbirlerinin kravatlarını açarken Chanyeol ona yön veriyordu. Baekhyun'un gömleğini çıkararak onu büyük cama itti. Baekhyun'un çıplak sırtı soğuk cama değdiğinde yavaşça inledi.
Altlarında sadece bir parça kumaş kaldığında Chanyeol onu döndürerek yüzü cama gelecek şekilde itti. Baekhyun narin ellerini cama yapıştırarak derin bir nefes aldı. Chanyeol da arkasına geçti ve ellerini Baekhyun'un ellerinin üzerine koydu. Kalın dudaklar, ince, beyaz boyunla buluştuğunda Chanyeol sadece bu hisle bile sona gelebilirdi.
Baekhyun'un kokusunu içine çekerken daha fazla bekleyemeyeceğini fark etti ve üzerlerindeki son giysilerden kurtuldu. Kendini hızla Baekhyun'a bastırdığında Baekhyun neredeyse çığlık boyutunda inleyip kafasını cama bastırdı.
"Üzgünüm, canını mı yakt-"
Baekhyun arkasını dönmeden kolunu Chanyeol'un boynuna sardı ve iyice kendine çekti.
"Daha... Hızlı..."***
Saat sabah 8'a yaklaşırken Chanyeol ve Baekhyun hala durmamışlardı. Gerçi sorun değildi, Chanyeol hala ona doyamıyordu. Yaklaşık 2 aydır ayrılardı ve Chanyeol bunun acısını bir günde çıkaramazdı.Büyük yatağın üzerinde son kez kendini ona ittiğinde ikisi de büyük bir inlemeyle sona gelmişti. Kendini yana atıp Baekhyun'la birlikte tavana bakmaya başladı.
"İyi misin Baek?"
Baekhyun gülümseyerek başını ona döndürdü ve elini tuttu.
"Tahmin bile edemezsin. Ama... Uykum var...""Benim de."
Baekhyun kafasını Chanyeol'un hızla inip kalkan göğsüne yasladı.
"Evlendiğimize inanamıyorum."
"4 saattir seviştiğimize inanamıyorum."
Chanyeol düşündüğü şeyi yüksek sesle söylediğini fark ettiğinde güldü ve yüzünü kapattı.
"Channie!""Üzgünüm! Sesli düşündüm!"
İkisi de bir süre güldüğünde Baekhyun eliyle Chanyeol'un karnına daireler çizmeye başlamıştı.
"Evimizi özledim.""Daha güzel bir eve taşınacağız."
"O evi seviyorum."
"Bizim için fazla küçük."
"Değil! O evde çok fazla anımız var!"
Chanyeol alayla gülerek kafasını eğdi ve ona baktı.
"Bence, daha fazla anı yaratmak için çok zamanımız olacak.""Chanyeol, ben..."
Chanyeol göğsüne değen ıslaklıkla kaşlarını çattı.
"Baek, ağlama."Baekhyun hızlıca gözlerini sildi.
"Mutlu olduğum için... ""Ben de mutluyum, ama ağlama."
"İlk başlarda, sokakta yanımdan geçen herhangi biriyle evlenme ihtimalim bundan daha fazlaydı."
Chanyeol gülerek başını salladı.
"İlk başlarda seni çok üzüyordum, değil mi?""Tahmin bile edemezsin."
Chanyeol derin bir şekilde iç çekti.
"Tanrım, Baek... Sana cidden... Deli gibi aşığım."Baekhyun'un aldığı nefes boğazında kalırken şaşkınlıkla Chanyeol'a baktı.
"Ne?! Ne dedin? ""Yanlış bir şey mi dedim?"
"Bana aşık olduğunu söyledin Channie!"
"Evet?"
Baekhyun ona sıkıca sarıldı.
"Bunu duymak... Çok güzel.."Bir süre sessizlik oldu. Sadece birbirlerinin nefes alışverişini dinlediler. Vücutları terden sırılsıklam olmuş bir şekildeydi ama hala birbirlerine yapışıklardı. Chanyeol kafasını Baekhyun'un göğsüne yaslayıp kalp atışlarını dinledi. Hayatında daha güzel bir melodi duyduğunu hatırlamıyordu.
Chanyeol Baekhyun'un saçlarıyla oynarken gülümsedi.
"Hey, Baek?""Hm-hm?"
"Sana çok önceden bir masal anlatmıştım, hatırlıyor musun?"
"Ne masalı?"
"Ateşin vardı ve benden masal istemiştin, devler ve cüceler hakkında bir masal.."
"Hah! Evet! İmkanlar dünyasında imkansız bir şey olmuştu. Çirkin bir dev, en güzel cüceye aşık olmuştu... Ve sonra... Sonrasını anlatmamıştın."
Chanyeol ona doğru eğildiğinde Baekhyun uykuya dalmak üzereydi.
"Sonunu merak ediyor musun?""Hı-hı" Baekhyun uykulu bir şekilde mırıldanarak yanıtladı.
"İmkansız olsa bile birlikte olup sonsuza kadar mutlu yaşadılar.
Chanyeol Baekhyun'un uykuya daldığını fark ettiğinde saçını okşadı ve kulağına yaklaştı."Sen sonsuza kadar bu devin, güzel cücesi olacaksın, Park Baekhyun."
-------
Evett işte öyle, evli mutlu belki çocuklu chanbaek.
Bir de şehir efsanesi duydum Yurin ve Micha da çıkıyorlarmış ;))Fluff severlerimi Secret Island'a doğru alabiliriz hızınızı alamadıysanız.
hatalarım varsa affola.
öpüldünüz
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BRO! ||CHANBAEK
Fanfiction"Kız arkadaşımı seviyorum. Sadece eğleneceğiz, tamam mı Baekhyun?"