He's Going

5.8K 551 39
                                    

Chanyeol erkene kurduğu alarmın sesiyle uyandı. Baekhyun kafasını koyduğu yastığı kollarının arasına almış ve yüzünü yumuşak yastığa gömmüş şekilde uyuyordu. Chanyeol onun tatlılığına bile dikkat edemeyecek kadar gergindi. Hızlıca üzerine özel günlerde kullandığı takım elbisesini giyindi. Saçını düzeltmek için aynanın karşısına geçtiğinde kendi kendini sakinleştirmeye çalışıyordu.

Beş dakika sonra aynanın arkasında kollarını ona dolayan minik bedeni gördü. Gülümseyerek başını geriye attı ve Baekhyunla göz göze geldi.
"Günaydın Channie!"

"Neden bu saatte uyandın?"

Baekhyun ona arkadan biraz daha sıkı sarılırken güldü.
"Elimi yana uzatmıştım ve yoktun."

Chanyeol derin bir nefes aldı ve ceketini düzeltti.
"Nasıl görünüyorum?"

"Fazla resmi."

"Ah, güzel. Amacım buydu."

Baekhyun bir süre etrafta gergince daireler çizen Chanyeol'u izledi.
"Bugün önemli bir gün mü?"

"Büyük bir şirketin restorasyon çalışmasını tasarladım. Toplantı var ve ben... Ah, bu iş olmazsa kariyerim bitti demektir."

Baekhyun yavaşça Chanyeol'u duvara itti ve kravatını düzeltti.
"Rahatlatmamı ister misin?"

Chanyeol başını iki yana salladı ve Baekhyun'un elini tutarak onu durdurdu.
"Bu şekilde yapma, şu an sırası değil."

Eğilerek kısa bir süre Baekhyun'u öptü ve geri çekildi. Evrak çantasındakileri son bir kez kontrol ettikten sonra derin bir nefes aldı.
"Peki, her şey tamam... Ben çıkıyorum.."

"Hey..." Chanyeol kalbinin deli gibi attığını hissederken Baekhyun narin ellerini Chanyeol'un yanağına bastırdı.
"Bu işi alacaksın. Yani, sen Park Chanyeol'sun.. Yapabileceğini biliyorsun."

Chanyeol gülerek başını salladı ve yanağındaki eli tuttu. Yüzükleri birbirine çarptığında çıkan metal sesiyle ikisi de birbirine baktı. Chanyeol kendini en çok bu zamanda huzurlu hissediyordu. Yine de, o kadar korkuyordu ki şu an hiçbir işe yaramamıştı. Baekhyun bunu fark ettiğinde hala birbirine kenetlenmiş durumdaki ellerini öptü ve sıkıca Chanyeol'a sarıldı.

"Telaşlandığın zaman kekeliyorsun. Nefes al."

Chanyeol derince iç çekerek gözlerini devirdi.
"Yaptığım taslak hiç içime sinmedi..."

"Çizimlerinin hepsi harika. Sakin ol."

Chanyeol birkaç dakika daha Baekhyun'a sarıldı ve sakinleştirici kokusunu derince içine çekti. Evden çıktığında kendini daha iyi hissediyordu. Baekhyun'un onun için endişelenmesini seviyordu.

Toplantı salonuna girerken derin bir nefes aldı ve parlak yüzüğünü öperek kapıyı açtı.

******

Baekhyun televizyon izlerken çalan telefonla yerinde sıçradı. Annesinin adını gördüğünde sevinmişti.

"Anne!"

"Nasılsın Baekhyun?"

Ses oldukça yorgun geliyordu. Baekhyun endişelenmesine engel olamadı.
"Bir sorun mu var?"

"Birkaç hafta bizimle kalabilir misin?"

"Ne?"

"Baban çok hasta... Hem seni görmesi iyi olur... Hem de eğer bir şey olursa ben tek başıma ne yapacağım?"

"Nesi var?"

"Kalp sorunları, bildiğin gibi."

"Ben... Tamam, tabii ki gelirim. Akşam gelsem olur mu?"

BRO! ||CHANBAEKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin