The First Time

10.1K 792 468
                                    

Chanyeol sabah uyandığında çok yorgun hissediyordu. Kahvaltı hazırlamaya üşenerek üzerini giyindi ve Micha'nın evine gitti. Micha mutlaka güzel bir cumartesi kahvaltısı hazırlamış olmalıydı. Kapı açıldığında içeriden ağlama sesleri geliyordu.

"Chanyeol? Burada ne arıyorsun?"

"Kim ağlıyor?"

Micha gergince arkaya baktı ve eğilip fısıldadı.
"Yurin burada. Baekhyun onu terk etmiş. O çocuğu zaten gözüm tutmamıştı."

"Dur, ne?" Chanyeol gözlerini iyice açarak Micha'ya baktı. Micha dudağını ısırarak güldü.

"Baekhyunla iyi arkadaş olduğunuzu biliyorum. Ama Yurin'i bırakacaksa salak olmalı."
Hızla Chanyeol'a yaklaştı ve kulağına eğildi. "Ayrıca... Biraz sorunlu bir çocukmuş. Yanlış yollara sapıyormuş. Sen de çok takılmasan iyi olur."

"Ben..."

İçeriden Yurin'in bağırışı gelince Micha kulaklarını tıkadı.
"Sen neden gelmiştin? İçeri geçmem gerekiyor."

"Sorun değil, öylesine. Keyfinize bakın."

Kapının önünden uzaklaşarak arabasına atladı. Dışarda yemeye karar vermişti. Baekhyun'un neden Yurin'den ayrıldığını düşünüyordu. Belki de Chanyeol'la tüm bağlantısını kesmek için yapmıştı. Bir kafeye oturup vanilyalı soğuk kahve ve omlet siparişi verdi.

Kahvesinden bir yudum aldığında Baekhyun'u düşündü. Gerçekten onu bir daha görmemek istediği şey miydi? Pürüzsüz yüzünü, yumuşacık saçlarını, sakinleştirici gülüşünü ve hiç unutamadığı ince dudaklarını düşündü. Neden onu bu kadar dikkatli incelemişti? Arkadaşı bile değildi. Sadece bir iki kez 'eğlendiği' biriydi.
Ama bunları düşününce bile Baekhyun'u görmeden uzun süre duramayacağının farkındaydı. Hızlıca kahvaltısını yaparak hesabı ödedi ve arkasına yaslandı.

Aklında nedensizce Baekhyun'un sesi dolanıyordu. Birdenbire onu düşünmesine anlam verememişti. Tekrar evine dönerken Baekhyun'un okulunun önünden geçti. Acaba dünden sonra iyi miydi?
Dayanamayacağını anladığında Micha'yı aradı.

"Efendim Chanyeol?"

"Yurin'e Baekhyun'un nerede olduğunu sorar mısın?"

"Hastanedeymiş."

"Ne?"

"Dün gece hastanede yatmış, Yurin onu ziyarete gidince de bağırıp terk etmiş."

Chanyeol boğazının düğümlendiğini hissetti.
"Hangi hastane? Nesi var?"

"Merkezdeki. Ne bileyim nesi var? Onun adını bir daha duymak istemiyoruz."

Chanyeol bir şey demeden telefonu kapattı. İkinci kez bile düşünmeden kalabalık merkez hastanesine gitti. Resepsiyondaki uykulu adama yaklaştı.

"Baekhyun diye birinin yattığı odayı arıyorum da."

"Soyadı?"

Chanyeol birkaç saniye donup kaldı. Gerçekten Baekhyun'un soyadını bilmediğine inanamıyordu.
"Ben... Bilmiyorum, ama dün giriş yapmış olmalı."

Adam bilgisayarına baktı.
"Üst kat, yoğun bakım."

"Y-yoğun bakım?"

Chanyeol kalbine saplanan korkuyu unutarak koşar adımlarla yukarı çıktı. Cam kapılardan odalara bakıyordu ama kimse Baekhyun'a benzemiyordu.

"Aferdersiniz.." Arkasından gelen cılız sese döndü. Baekhyun yanındaki uzun serum direğinden destek alıyordu. Karşısında Chanyeol'u görünce öksürmesine engel olamadı.

BRO! ||CHANBAEKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin