BRO! ||CHANBAEK

Big Baby

Baekhyun baygın gözlerle Chanyeol'un gitmesini izledi. Derin bir nefes alarak kalktı ve yüzünü yıkadı. Başını kaldırıp aynaya baktığında hala derin derin nefesler alıp veriyordu. Kendini silkeledi ve elindeki şişeyi yere fırlattı. Hızlıca odanın ışıklarını açtı ve dudağını ısırarak yere oturdu.

"Ne yaptım ben..?"

Başı hala güzel bir şekilde dönerken etrafı toparladı ve mutfağa giderek kendine ağır bir kahve yaptı. Ailesinin geldiğini belirten kapı sesini duyunca odasına gitti ve kapıyı kapattı. Onu o halde görmelerini istemiyordu.

"Bu koku da ne?"

"Canım, onlar artık yetişkin. Bırak da biraz eğlensinler."

"Uyumuş çoktan."

Kesik kesik konuşmaları duyabiliyordu. Başını yastığa koyduğunda daha yeni yeni olanları fark ediyordu.

*****

Uyandığında saat neredeyse öğlen üçtü. Çabucak duşa girdi ve ailesinin yanına geçti.
"Dün iyi eğlendiniz mi?"

Baekhyun sesli bir şekilde yutkundu.
"Oldukça.. İyiydi."

Babası elindeki kumandayı kenara koyarak ciddi bir şekilde ona baktı.
"Bir aya kadar mezun oluyorsun. Ondan sonra ne yapacaksın?"

"Çalışacağım, ne yapmamı bekliyorsunuz?"

"Yurin'le evlenme zamanınız gelmedi mi sence?" Baekhyun bunu beklemediği için öksürdü ve geriye yaslandı.

"Şaka mı bu? Daha bir yıldır bile birlikte değiliz?"

"Biz annenle birbirimizi sadece iki ay tanıdık. Ve bak, 32 yıldır birlikteyiz."

"Ama.. Bu öyle bir şey değil. Çok ani söyledin baba!"

"Yakında 24 olacaksın. Ne zamana kadar böyle takılmayı düşünüyorsun?"

"Yakın zamanda evlenmeyi düşünmüyorum."

"Düşünmen gerek-"

"Yurin'le evlenmek istemiyorum baba!" Oturduğu yerden kalkarak odasına gitti. Üzerini değiştirerek ince bir ceket aldı ve dışarı çıktı. Biraz yürüyüş yapmak kafasını toplamasına yardım edebilirdi.

O ne istediğinden emin. Benim gibi kafası karışık değil. Gözlerinin önüne Chanyeol'un kabarık saçları ve parlak gözleri geldi.

Micha'yı seviyor. Kendini suçlu hissetmeye başladığında ılık havayı içine çekti. Belki de babası haklıydı. Zamanla Yurin'i tekrar sevebilirdi. Belki evlenirlerse...

Hayır, Baekhyun evlilik kelimesinden bile korkuyordu. Her tarafı yeşillik olan bir parka gitti ve gölgedeki banklardan birine oturdu. Arkasına yaslanıp etrafı izlemeye başladı. Dün yaptıklarına pişman olmaya başlamıştı.

Keşke böyle olmasaydı da yakın arkadaş olarak devam etseydik.

"Baekhyun, sen misin?" Karşıdan gelen sesle başını kaldırdı. Elinde bir süs köpeğiyle Micha ona doğru geliyordu.

"Burada ne arıyorsun?" Micha gülerek başını salladı.

"Zeus'u yürüyüşe çıkardım. Asıl sen böyle tek başına ne yapıyorsun? Yurin'le mi buluşacaksınız?"

"Ha? Hayır, sadece kafamı dinliyorum."

"Keşke ben de yapabilsem. Sabahatan beri Chanyeol'un mızmızlığını çekiyorum." Baekhyun içinin ürperdiğini hissetti.

"Neden?"

"Dün eve geldiğinde yağmur yağıyordu. O ıslak tişörtle yatınca da hasta oldu tabi."