Letters | Larry

veintiseis

''Sevgilini seviştiğin ve hamile bıraktığın kadın ile tanıştırmaya götürdüğüne inanamıyorum.'' Harry bir yandan bavulunu hazırlarken bir yandan Louis'ye laf atıyordu. 

''Seni onunla tanıştırmaya götürmüyorum, sadece yanımda olmanı istiyorum.'' 

''Tuvalete de senle gelmemi ister miydin?'' 

''Kapa çeneni.'' Louis bavulunu kapattı ve yatağa oturmuş Harry'nin karşısında dikildi. 

''Hala bana kızgın mısın?'' Harry dudağını ısırdı. Louis'nin gerçekten bunu sormuş olduğuna inanamıyordu çünkü kızmaya hakkı vardı.

''Gitmemiz gerekmiyor mu?'' Harry Louis'nin önüne geçti ve bavulları kapının dışına çıkardı.

''Uçak biraz bekleyebilir. Sadece her şeyi yoluna sokacağım, gerçekten. Daha sonra biraz tüm olaylardan uzak zaman geçiririz ve beni affedersin diye düşünüyorum.''

''Lütfen artık gidebilir miyiz?''

Harry evin önünde bekleyen taksiye bavulları yerleştirdi ve ön koltuğa oturdu. 

***

Louis omzunda duran Harry'nin kafasını kaldırdı. Neredeyse iki saatlik uçuş boyunca Harry uyumuştu ve gözlerine bakıldığında hala ölü gibi gözüküyordu. Uçaktan inip bavullarını almaya gittiler. 

''Saat 3 gibi trene binip Zaragosa'ya gideceğiz.'' 

''Zaragoza mı?''

''Evet, şuan orada kalıyormuş.''

''Agueda'nın Madrid'de kaldığını sanıyordum?''

''Hamile olduğunu öğrenince ürkmüş ve arkadaşının yanına gitmiş.''

''Görüyorum da iletişimi kesmemişsiniz?'' Louis bavulları aldı. ''Cidden onu mu kıskanıyorsun?''

''Kıskanmıyorum, zaten büyük ihtimalle onunla kalman daha iyi olacak.'' Birlikte havaalanından çıkarken Louis cevap verme gereği duymamıştı. Bir taksi bulup bindiler. 

Saat 4'ü geçiyordu ve varmalarına 40-50 dakika kalmıştı. Yol boyunca ikisi de konuşmamayı tercih etmişti. Harry uyuyor, Louis ise kulaklıklarını takmış müzik dinliyordu. Her şeyi düzeltmek istiyordu fakat Harry'nin affetmeyeceğinden korkuyordu. Fazlasıyla her şeyin içine etmişti ve buna rağmen onunla birlikte oldukları için herkese minnettardı. İçindeki huzursuzluk hissi gitgide büyüyordu. Masum bir bebeğin onun aptal davranışları yüzünden babasız kalmasını da istemiyordu. Karşısında duran ve başını cama yaslamış uyuyan Harry'e baktı. Göz altları koyulaşmıştı. Büyük ihtimalle akşam doğru düzgün uyuyamamıştı bile. Saçlarının omzuna değecek kadar uzamış olduğunu şu ana dek fark etmemişti bile. Siyah kazağının kollarını avuç içinde sıkıyordu. 2 saatlik yolculuk ona 10 saat sürmüş gibi gelmişti. Trenden inip taksiye bindiler. Harry bu sefer ön koltuğa oturmaktansa Louis'nin yanına oturmayı tercih etmişti. Bu konu hakkında oldukça soğukkanlı davranmaya çalışsa da endişe ediyordu. Ne diyeceğini ya da Louis'nin nasıl bir tepki vereceğini bilmiyordu. Louis şoföre parayı uzatıp arabadan indi. Beyaz minik bir apartmanın önünde durmuşlardı. Louis hiç tereddüt etmeden zile bastı ve kapının açılmasını bekledi. Kapıyı uzun boylu bir kız açtı. Siyah uzun dalgalı saçları, yeşil gözleri ve beyaz bir teni vardı. 

Louis eliyle kapıda duran kızı gösterdi. ''Harry, bu Agueda.'' 

Sanırım Louis'nin gerçekten de belli bir tipi vardı. 

Agueda gülümseyerek Harry'e elini uzattı. Birlikte içeri geçip salona oturdular. Salonda biri daha olacağını tahmin etmemişlerdi. Agueda 28 yaşlarında duran çocuğun yanına geçip elini tuttu. 

''Ryan benim erkek arkadaşım. Burası onun evi.'' Bu iş gitgide garipleşiyordu. 

Agueda sevgilisi Ryan'ın elini tutarken karşısında Agueda'yı hamile bırakan Louis ve onun sevgilisi Harry duruyordu. 

''Ryan, bu Harry, Louis'nin erkek arkadaşı.'' Ryan Harry'nin elini sıktı. 

''Sanırım direk konuya geçersem iyi olacak.'' Agueda öksürdü ve oturduğu koltukta doğruldu. ''Belli ki hepimiz için zor bir zaman olmuş ve bir anlaşmazlık yaşanmış. Fakat eğer kabul ederseniz benim bu sorun için güzel bir fikrim var.'' Ryan Agueda'ya bakıp onun elini sıktı. Louis de olacaklardan habersiz bir şekilde açıklamalarını bekliyorlardı. 

''Bebeği doğuracağım fakat doğduğumda bebeği size vereceğiz.'' Louis de Harry de böyle bir şey söyleyeceklerini tahmin etmemişti. ''Biz evli değiliz.'' Louis oldukça sakin bir şekilde cevap vermeye çalışmıştı fakat stresli olduğu belli oluyordu. Louis kafasını Harry'e çevirdi. Harry gülümseyerek elini yanağına götürdü.

''Kabul ediyoruz.''

--

Karşıma koyduğum gibi birkaç resim çıktı bende bir kısmını böyle birleştirdim ve çok hoşuma gitti?????