veinticuatro

74 10 1
                                    

''Gitsem iyi olur.'' 

''Gitme lütfen gitme.'' Louis'nin gözünden akan yaşlar yatağı ıslatıyordu. Burnu ve gözleri kıpkırmızı olmuştu. Onu dinlemedi ve evden çıktı. 

Bu tamamen farklıydı. Biriyle öpüşmek ve yatmaktan çok daha farklıydı. Louis'nin böyle bir şey yaptığına inanamıyordu. Onun gitmesini istemiyordu fakat çocuğun bir suçu yokken babasız büyümesi haksızlık olurdu. Önünden geçtiği marketten bir paket sigara ve bira aldı ve arada gittiği boş binanın çatısına çıktı. Oraya en son Louis gitmeden önce geldiğini hatırlıyordu. Eliyle gözünden akmakta olan yaşı sildi. Louis onun başına gelen en güzel ve en kötü şeydi. Planladığı onca şey varken bunun olması her şeyi bozuyordu. Louis'yi zorlamasaydı ona söyleyip söylemeyeceğini düşündü. Yine kaçar mıydı? Sorunları ile baş etmektense kaçtığı doğruydu. Belki de yine kaçmıştı. Sadece kendini düşünüyordu. Kendi kendine etrafındakilere 'zararı' olduğunu düşündüğü için kaçtığını söyleyebilirdi ama bu doğru değildi. Merdivenlerden gelen ayak sesleri ile arkasını döndü.

''Louis, yalnız kalmak istiyorum.'' Harry önünü döndü ve bacaklarını çatıdan sarkıttı. Louis ise arkasında duruyordu ve gitmemekte ısrarcıydı. 

''Sigara içtiğini bilmiyordum.''

''Evet, sen yokken çok şey yaşandı.'' Harry'nin yanına oturdu ve elinden sigarayı alıp attı.

''Ben bıraktım, sen de bırakırsan iyi olur.'' 

''Neden umursuyorsun? Yakında geri döneceksin.'' 

''Dönmeyeceğim.'' 

''Bebeğini babasız mı bırakacaksız?'' Alayla söylediği cümleden sonra gülmeye başladı. Bira şişesini dudaklarına götürdü ve bir yudum aldı. 

''Dönemem, seni bırakmayacağım.'' Yutkundu ve ellerini ısıtmak için birbirine sürtmeye başladı.

''Yapmadığın şey değil.'' 

''Harry, özür dilerim.''

''Özür dilemek olanları geri çevirmiyor.'' Eldivenini çıkardı.

''Bu yara izlerini görüyor musun? Senin yüzünden oldu. Günlerim psikologlarda geçti. Annen, kardeşlerin hepsi aylarca ağladı. Ben onların yanındaydım. Her şeyin düzeleceğini söyleyen bendim. Sen değil, sen aileni geride bıraktın ve kaçtın Louis. Sonra birden geri döndün ve her şey yolunda olacakmış gibi davranırken bu sefer de öylesine siktiğin birinin hamile olduğu ortaya çıktı.'' Biraz durdu ve sakinleşmeye çalıştı. ''Bilmiyorsun ama benim bir sürü planlarım vardı. Fakat önce kaybolarak daha sonra geri gelip tekrar işleri batırarak planlarımı da mahvettin.''

''Yaptıklarımın hiçbiri doğru değildi, biliyorum ve hiç bu kadar pişman olmamıştım.'' Ayağa kalktı ve bağırmaya başladı.

''Her gün yaptığım şey için pişmanlık duydum fakat geri dönemedim özür dilerim. Ne istiyorsun? Bana vurmak mı? Vur, sadece lütfen affet beni.'' Louis yere çökmüş orada birinin ona vurmasını bekliyordu. Gözlerini sımsıkı kapamış ve tırnaklarını kollarına batırıyordu. Harry hızla ayağa kalktı ve Louis'nin yanına gitti. Yere çöktü. Louis ona sarılan bir çift kol hissettiğinde ise hala kalbi yerinden çıkacakmışçasına atıyordu. 

1 saatten uzun bir süre geçmişti. Hala çatıda oturuyorlardı. Harry başını Louis'nin dizlerine koymuştu. Louis ellerini saçlarından geçiriyor ve parmağına doluyordu. Bir tutamı eline aldı ve örmeye başladı. Uzun bir sessizlikten sonra Harry bu sessizliği bozdu. 

''Ne kadar oldu?''

''Sanırım 1 ay kadar bir şey.'' 

''Geri dönecek misin?'' Sigarayı kenara fırlattı ve yeşil gözlerini görüp görebileceği en güzel mavi gözlere çevirdi. 

''İstemiyorum ama dönmeliyim.'' Harry gözlerini kapattı. Louis'nin eli Harry'nin yanağını okşuyordu. Harry hiçbir şey demedi ve gözlerini kapattı. 

''Kanser olduğum ve hastanedeki ilk haftamı hatırlıyor musun?'' Harry dumanın ağzından çıkmasını sağladı. 

''Evet?'' Louis ceketinin kollarını daha çok çekti ve kollarını göğsünde bağladı.

''Hep benim yanımdaydın ve beni hiç bırakmayacağını söylüyordun. Hiçbir zaman unutmadım. Geri dönemeyi her düşündüğümde aklımaydın ve beni kabul edip etmeyeceğini düşünüyordum.''

''Onu söylerken ciddi olduğumu bildiğini umuyordum.'' Dudağını ısırdı ve sigarayı çatıdan aşağı attı. 

''Biliyorum ve Agueda'yı ziyaret etmek zorunda olduğumu da biliyorum bu yüzden lütfen benimle gel.'' 

''Agueda mı? Kızın adı Agueda mı? Rus falan mıydı?'' Harry alayla gülerken Louis elini Harry'nin alnında gezdirdi. 

''Aslında ispanyol ve ''iyi(good)'' anlamına geliyor olmalı.''

''Seviştiğin kişi hakkında ne çok şey biliyorsun öyle.''

''Sen hepsini biliyordun çünkü. '' 

Harry kıkırdarken Louis de gülümesedi. Aralarının iyi olduğunu ve öyle gideceğini umuyordu. Aralarında ufak bir sessizlik olduğunda Harry Louis'nin dizinde uyuyakalmıştı.Etrafa sadece bir kaç araba sesi hakimdi. Louis Harry'nin dudaklarına dudaklarını bastırdı ve bahsettiği planların neler olabileceğini düşündü. 

--

ben yazamıyorum ve takılmıyorum ne yaptığımı da bilmiyorum teşekkürler Türkiye 




Letters | LarryHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin