Merhabalaar :))
Bu bölümü de ekstra attım. Bundan sonra ölümler her pazar gelecek. Sınavlarım yoğun ve gerçekten yoruluyorum ve buna rağmen bölüm yazmaya çalışıyorum. Sizde küçük bir oyunuzu ve yorumunuzu esirgemeyin teşekkürler :)) hepinizi öpüyorum iyi okumalar 💕Multimedia: Miray
Gözlerimi aralamaya çalışıyordum ama onlar ben açtıkça kendilerini açmamaya zorluyordu.
Son bir deneyişle gözlerimi aralamaya çalıştım ve başardım.
"Uyanıyor!"
"Sonunda!"
Gözlerimi araladığımda görüş alanım oldukça bulanıktı. Bir iki kere gözümü kırpıp tekrar baktım. Bembeyaz tavanla karşılaşınca neler olduğunu hatırlamaya çalıştım.
Kaçırıldım mı şimdi?!
"İmdaat!"
Tepemde Beril dikilince Beril'e baktım.
"Seni de mi kaçırdılar Beril?"
"Kızım ne kaçırması? Hastahanedesin."
Olduğum yerde oturur pozistona gelip başımı tuttum.
"Ne hastahanesi, niye buradayım?"
"Korkudan bayıldın."
Diğer sese yönelince siyahlar içindeki Rüzgar'a baktım. Tam niye yas günü gibi giyindin diye soracakken köşeli jetonum düşünce kaşlarımı çattım.
"O sendin değil mi?"
"Bir şakaya gelemiyorsun be, çok kolay bayıldın oysaki daha ne planlarım vardı. Ama varya öyle bir düşüş yoktu, öldün sandım lan!"
Elimi ona doğru işaretleyip dişlerimin arasından tısladım.
"Sen-sen nasıl bir canavarsın ya! Bir portakal suyuna fazla bence bu yaptıkların."
Ardından ondan önce ben ayağa kalkmaya çalıştım ve tam önüne geldim.
"Bence bende sana cephe almalıyım. Mükemmel fikir hatta niye denemiyorum ki?"
Gülümseyip bana baktı.
"Olur."
O sırada hemşire girdi içeriye. Gülümseyip bana baktı.
"Taburcu olabilirsin canım ani adrenalin yüklenmesinden oluşan bir baygınlık yaşadın."
"Şuna korkaklık de hemşire beş yaşındaki çocuğa yapılsa bu şaka o bile korkmaz."
Kaşlarımı çatıp ona föndüm.
"Sanane ya?"
Hemşire de gülümseyerek odadan çıktı. Berille gidecektim ki ona tripli olduğumu hatırlayınca ayağa kalkıp telefonumu aldım.
"Siz gidersiniz ikiniz değil mi Beril hanım?"
"Sen?"
"Banane benden gitsene sen?"
Odadan çıkıp şaşkın şaşkın kendime baktım. İsteyince Beril'e de trip atabiliyormuşum demek ki.
O sırada yanıma biri geldi.
"Seni bayıltan benim eve götürecek olan da."
"Aman çok naziksin."
Omuzlarını silkti.
"Huyum kurusun."
Gülümsedim.
"Varya o omuzlarından gerçekten böyle tutup asasım var seni."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Portakal Aşkı #Wattys2017
Teen FictionBir portakal suyu, bir insanın hayatını ne kadar değiştirebilir ki? 0506*** ** **: Miray. 0506*** ** **: Telefonunun şarjı mı bitti? 0506*** ** **: bu yalan işini uzatma bu kadar bak, söylemem gerekirdi ama uyuzluk olsun diye söylemedim işte. 0506...