3

108 49 15
                                    

Koruyucu:
-Iyi dinlenmiş görünüyorsunuz sizlere üçüncü görevinizi anlatmaya başlıyorum dikkatli dinleyin.!

"Bugün sizlerden zen ağacının tohunundan getirmenizi istiyorum bugünkü göreviniz bu."

Gitmeden önce size önemli bir bilgi "zen ağacı'nın tohumunu" koruyan dikenlere dikkat ediniz;
çünkü o dikenler zehirliyor!! eğer sizlerden birine değecek olursa ölme riskiniz vardır o yüzden dikkatli olunuz.

Ismail:"Öyle şeymi olur biz öldükten sonra ne anlamı kalır burdan kurtulmaya çalışmanın" ölmekten korkarcasına söylenir..

Koruyucu:
-Bu görevi yapmazsanız zaten burdan kurtulamayacaksınız eğer bu görevi yapıp başarırsanız burdan kurtulmaya bir adım daha yaklaşacaksınız. karar sizin?

Can:"Yapalim arkadaşlar bence bir denemiş oluruz bir şansımız var kurtulmak için, yoksa burdan hiç kurtulamayacağız"

3 Arkadaş yola çıkar zen ağacının tohumunu almak için;
bu sefer yol yakındır fazla uzakta değildir insallah bir sorun olmadan tohumu almayı başarabilirler.
Mağaranın içindeki devasa büyüklükteki ormana nihayet gelmişlerdir orman çok değişik ve cins bitkilerle doludur.
Ormanın başında durdular içeri girmeye biraz cesaret gerekmektedir o cesaret onlarda  olmasa da oldurmaya çalışacaklar. Derin nefes çekerek ilk adımlarını ormanın içine atmaya başladılar.

Boylerından büyük bitkiler ucu gözükmeyen ağaçlar çok değişik bir yerdi burda zen ağacının tohumunu bulmak zor olacaktı ama bizden istendiğine göre değişik bişey olmalıydı,diğerlerinden farklı,Ormanda ilerlemeye devam etmekteydiler dar yollar dan ilerlemeye çalışıyorlardı  yapraklar dallar yüzlerine çarpıyordu.

Azda olsa canları yandı ama bunu yapmaları gerekiyor çünkü sonunda bu belalı mağaradan kurtulmak var dı,o yüzden ufak tefek acılara takilmamaları gerekiyor ;
Yollarına devam ederken yolun kenarlarında hareket eden birkaç nesne gördüler  ne olduğunu anlamadılar  bilmiyorlardı  bi an durdular olduklarü yerden hareket eden nesneleri izlemeye başladılar  zen ağacının tohumunu almak için o yolu geçmeleri  gerekiyor. biraz yaklaşıp yakından bakmaya karar verdiler..

Yavaş yavaş yaklaştılar yaklaştılar birden bitkiler kafalarını onlara doğru çevirdi.
Ne yapacaklarını  şaşırdılar  o an donup kaldılar.
Bitkiler yere sabitti onlara yaklaşmaları imkansızdı ama onlara yakın olan bitti kafasını onlara doğru uzatmaya başladı ve ağzını açtı sanki bir bitki değildi sanki bir canavar,"hayvandı" uzanabildiği yere kadar uzandı onlar korkudan birkaç adım geri geldiler bitki ağzını açıp kapatmaya başladı onları yemek istiyordu sanki bitkileri  geçmeleri gerekiyordu o an bişey düşündüler.

Bunlar bitki bir sopa ile vurarak onları yoldan temizleyebiliriz bizimde yolumuz açılmış olur öncelikle bizim uzun bir sopa bulmamız lazim fazla yaklaşmadan bu işi halletmeliyiz yakınlarında durmak tehlikeli olabilir.  Diye düşündüler..

Ismail:Ben uzun sopayı buldum kaçılın şu yolumuzu açalım artık der ve sopayı bitkilere vurmaya başlar.

Bitkiler uzun uğraşlar sonunda ölür ve yol açılır.
3 arkadaş yollarına devam etmek için hareketlenir tam o sırada Ali yeni bir olay çıkartır

"Ben YORULDUM"

Yorulmanın sırasımı Ali alalım tohumu mağarada dinlenirsin. der Can

"Ben yoruldum arkadaş oturup dinleneceğim öyle de olsa böyle de olsa bu görevi yapacağız" inatçı bir tavırla konuşur. Ali..!

Amansız Mücadele Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin