Reset/JJK

°2°

Yarısı üstüme dökülen çikolatalı sütümü nefes almadan yudumluyordum.

İnstagram'da gezinirken, sevgili pavyoncu öğretmenimin karısıyla olan fotoğrafını görüp kısa bir süre onlara baktım.

Tatlı gözüküyorlardı..

En azından fotoğraflarda gülümseyebildiğini görmüş oluyordum.

Ne var ki bana da bir gün yüzü gülse?

Hep nefretli bakışlar, hep!

Baş parmağımı aşağı kaydırdıkça sevdiğim yazarların fotoğraflarını görüp seri bir şekilde beğeniyordum.

O sırada bir isteğimin olduğunu fark ettiğimde üstüne bastım.

Kim olduğnu görmekti amacım fakat fotoğrafta kimse yoktu.

Sıkkın bir nefes verip takip isteğini reddettim.

Fakat ısrarcı olarak tekrar gönderdiğinde birde mesaj attığını fark etmiştim.

ManuelBrith_:

Selam.

Canım feci halde sıkılmıştı, mesajlaşsam sorun olmazdı da zaten.

MevLSt:

Selam.

ManuelBrith  :

Nasılsın?

MevLst :

Normal, sen?

ManuelBrith :

İyiyim.

Hayat nasıl gidiyor, mutlu musun?

MevLst :

Mutluluk bana bu hayatta verilecek en son şey :D

ManuelBrith :

Neden? Uzaktan gayette iyi gözüküyorsun. Sapasağlam.

MevLst :

O zaman beni sadece uzaktan görüyorsun, yakından değil.

ManuelBrith :

Evet, ama istiyorum. Yani seni yakından görmek, tanımak.

MevLst :

İstemeni gerektiren sebep ne?
Sıkıldın ve uğraşılası bir tipim olduğu için hayat hikayemle dalga mı geçiceksin? Yoksa öğrendiğin şeylerle beni arkadaşlarına anlatacağın acınası bir karaktere mi çevireceksin?

ManuelBrith :

Anlaşıldı, sen baya paranoyak olmuşsun.

Ekrana bön bön bakmak yerine seri bir şekilde tuşlara bastığım sırada yazdığını belirten ifadeyi görüp bekledim.

ManuelBrith :

Herneyse, seninle yakın olmak istiyorum. Bundan sonra arkadaş olalım.

MevLst :

Seni tanımıyorum.

ManuelBrith :

Tanıyacaksın. O zamana kadar buradan, iyi anlaşalım.

MevLst :

Kim olduğunu bilmeden mi?
Belki sen yaşlı bunak bir dedesin ve benim organlarımı çalacaksın? Birde seninle arkadaş mı olacağım?

ManuelBrith :

Emin ol yaşlı ve bunak bir dede olsamda senin böbreklerini çalmak için arkadaş olmaya çalışmaz direk bulduğum ilk yerde böbreklerini alır, cesedini nehire atardım.

Dudağımın kenarı ufakta olsa yukarı kıvrıldı.

ManuelBrith :

Herneyse, bence beni görsen bırak arkadaşlık teklifimi kabul etmeyi, direk yakışıklılığım karşısında erir anında dudaklarıma yapışırdın. "Arkadaş ayağı göt ayağı" der, bana yürürdün.

Ekrana 'Hah' dercesine bakıp sinirlendiğimi belli eder bir yazı yazmayı planladım.

MevLst :

Kendi adına konuş. Ben öyle bir şeyi asla yapmam bir kere. Hem egolu bir arkadaştansa bunak, mafya olan bir dedeyi tercih ederim.

ManuelBrith :

Peki :)

MevLst :

Hey, o gülen yüzün anlamı da ne?

///Görüldü.

™

Kısa oldu ama olsun :d