°19°

4.3K 445 392
                                    


"Bay Taehyung?"

Gülümsedi burukça. Ne olduğunu sorgularcasına ona baktım. Fakat gözleri hüzünlüydü.

"Gecenin bu saatinde sana rahatsızlık verdiğim için özür dilerim Yubi. Fakat sana gelebilmek için uygun bir zamanım olmadı. Şimdi ise bu kısa zamanıma seni sığdırmaya çalıştım."

Yutkundum. Elindeki bavula gözüm gitti tekrardan.

"Bay Taehyung siz iyi misiniz?"

Gülümsedi tekrardan.

"Iyiyim, iyiyim. Merak etme." Tuhaf davranıyordu. O asla bu kadar fazla gülümsemez yada bana bu kadar iyi davranıp bu kadar tatlı konuşmazdı.

"Buraya sana veda etmeye geldim." Kaşlarımı çattım o ise tekrar konuştu. "Bir kaç aydır okulda bunu ne kadar saklamaya çalışsamda artık ayrılmam gerektiğini biliyorum ve gitmeden önce sana bakmak istedim. Benim için değerini anlayabiliyorsundur umarım."

Nereye gidiyordu? Soru sormama zaman bırakmıyordu ki..

"Okulda olan son olaydan sonra bir kaç gün yoktun ve beni endişelendirdin. Bir sorun yok öyle değil mi?"

Yutkundum. Ona hastalığımdan bahsetmek istiyordum ama yeri değildi ve sanırım bir süre sonra anlatmak istemediğimi fark ettim. Ve kafamı hayır anlamında salladım.

"Sadece biraz hastaydım Bay Kim."

Gülümsedi içi rahatlamışçasına. Soğuk havadan dolayı elleriyle kollarını ısıttı.

"Seni çok özleyeceğim Yubi."

"Bay Kim neler olduğunu bir an önce anlatacak mısınız!"

"Ameliyat.. Ameliyat için yurtdışına gideceğim. Bir kaç ay önce beynimde bir tümör olduğunu öğrendim. Bununda riskli bir ameliyata ihtiyacı varmış bu yüzden gidiyorum."

Gözlerim doldu anında şaşkınlıktan cevap veremedim. Birşey bile diyemedim. Bay Kim beni anlamış olacak ki bir adım atıp koca kollarıyla beni vücudunda kaybolmamı sağladı. Sıkıca sarıldım ona. Neden bir laf bile edemiyorum lanet olsun neden!

Ağlamaya başladım. Bay Kim geri çekildi. Ellerimi tuttu.

"Her zaman güçlü kal."

"Lüt-lütfen kendinize dikkat edin."

Gözünden bir yaş düştü. Telaşlandım Bay Kim'in gözümün önünde ağlaması en son görmek isteyeceğim şeydi. Konuyu dağıtmaya başladım.
"Ve o pavyon rengindeki ayakkabılarınızı en kısa sürede atın lütfen."

Güldü. Koca bir gülüştü bu. Bende onun gülmesini acı bir gülümsemeyle karşıladım.

"Kendine dikkat et Yubi."

"Sizi seviyorum Bay Kim."

Sanki 3 yıl boyunca bu kelimeleri ağzımdan dökülmesini beklemişcesine gülümsedi ve arkasını dönüp yürümeye başladı.

Lütfen arkasını dönsün ve bana el sallasın o güzel kare gülüşünü son kez göreyim lütfen!

Her ne kadar Bay Kim'i tanıyıp arkasını dönmeyeceğini bilsemde gidene kadar onu izledim. O arkasına bakmamıştı ve gitmişti. Bende kapıyı kapatır kapatmaz yıkıldım.

Jungkook koltukta oturmuş kafasını bana döndürmüş ve patlamış mısırını yiyiyordu. Yüzümdeki yaşları sildim.

"Kim o platonik olduğun öğretmen mi?"

"Saçma sapan konuşma!"

"Niye adam yakışıklıymış." Dedi yüzünde düz bir ifadeyle.

"İsteseydin sana ayarlardım Jungkook ama karısı var."

Reset/JJKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin