°20°

4.8K 453 421
                                    


Yb istediniz attım--- moah><

Teneffüs zili çalar çalmaz bahçeye indim.

Evet ve gene okuldayım.. Bahane ettiğim sağlık durumum artık okulda yok yazılmamı önleyemez hale gelince okula gitme kararını aldım. Gerçi karar falan almamıştım Jungkook söylemese okula gittiğimi bile unutmuştum. Her ne kadar inkar etsemde ona verdiğim söz yüzünden buradaydım.

Sınıfımda en son olan olaydan sonra kimse bana çıtını çıkartmamıştı. Okuldan gittikten sonra intihar etmeye çalıştığımı öğrenen bir kaç kişi bana artık eskisi kadar da iğrenirmişçesine bakmıyordu daha çok bana karşı yaptıklarından utanır bir hal vardı suratlarında. Fakat durum yine aynıydı,görünmezdim ve sanki üstümde acıyın bana yazısıyla dolaşıyordum beni görenin yüzü düşüyordu alaycı yüz ifadesi yerine. İnsanlar dedikodumu yapıyordu evet fakat sınıfta yokmuşum gibi davranıyorlardı da.

Umrumda mıydı? Hiç değildi, hiçbir zaman olmamıştı.

Hemde bu seferin aksine ara sıra salak salak sırıtıyordum, insanlar garipsermişçesine bana bakıyordu. Artık beni deli olarak görüyorlardı sanırım ama haklılardı da bir gün okulda tüm öğrencilere sövüp ağlıyordum intihara kalkışıyordum diğer gün okula gülümseyerek geliyordum ve üstelik 3 yıl boyunca hiç bu okulda bu kadar güler yüzlü gezmediğimi bende dahil herkes biliyordu.

Sebebini bende bilmiyordum ama gülümsediğim zamanlarda aklımda sadece Jungkook oluyordu. Üstünde yemek önlüğü ve elindeki tepsisi.

Aklıma getirince gülümsemeden edemiyordum. Anahtarımı bilerek evde bırakmıştım. Çünkü eve geldiğimde kapıyı çalıp karşımda onu görmek istiyordum. Bu hayal ettiğim en tatlı şey olabilirdi ve eve gitmek için sabırsızlanıyordum.

Jungkook sanki hayatımın bir parçasıymışta onsuz yaşayamazmışım gibi hissediyordum bu aralar. Nedenini bilmiyordum ama gerçekten tatlıydı.

Yerdeki şişeye tekme atıp yürümeye devam ettim fakat arkamdan basketbol sektirme sesleri geldi.

Gene başlıyoruz ya sabır!

Yoonginin topu atacağı zaman döndüm ve tahmin ettiğim gibi top tamda elime düştü. Bir kaç kez sektirdim Yoongi bana bakıyordu.

Yanına yaklaştım.

"Görüyorum da bu sefer ıskaladın Min Yoongi?" alay edercesine söylendim.

Güldü ama şaşırdığını hissedebiliyordum. Konuştu çok geçmeden.

"Bir dahakine ıskalamayacağıma emin olabilirsin."

Bende güldüm. Şaşırdı gülümsemesi gitti. Bense bu sırada bize yaklaşan siyah gözlüklü adamı gördüğümü Yoongi'ye belli etmedim. Tekrar konuştu.

"Bugün fazla mutlu gözüküyorsun yoksa rüyanda insanlar seninle konuşuyor muydu?" düşünür gibi yaptı.
"Doğru ya rüyanda bile sana gülümseyen tek bir insan göremezsin sen, acıdım doğrusu." Ellerini tüh yaparcasına silkeledi.

Tek kaşımı kaldırdım ve dudağımın kenarını yukarıya kaldırıp gözlerimi kıstım. Hiç acele etmeden konuştum.
"Hayır, senin ağlayarak babana yalvardığını gördüm." kaşlarını çatıp gözlerini büyüttü. "Babana yalvarıyordun okuldan almaması için.. "

İşte bu sefer yumruğunu sıkan oydu.
Gülümsememe engel olamadan tekrar konuştum.

"Baban da yanağında iz bırakacak sert bir tokat atmıştı ona üzülüyorum sabahtan beri." gözlerimi kıstım ve yanağına baktım elimle işaret ettim.

Reset/JJKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin