Temmuz 2016...
Doktorumuzun yanındayken Baekhyun her zamankinden daha sakindi. Ben ona nazaran biraz daha heyecanlı idim. Daha önce olduğum ameliyatlar kulağımın işlevini yerine getirmesine yetmemişti. Ama bir ameliyat daha yapmak riskliydi. Canımın yanması bir yana narkoz altında yeniden kafatasımın açılıp kulağımla ilgilenen sinirlerin bulunduğu beyincik zarına implant yapılıp o küçücük cihazın beynimin içine takılması ölüm riski bile taşıyordu. Buna hazır olup olmadığımızı sordu. Baekhyun'la birbirimizin gözlerine bakarak yanıtladık.
"Hazırım. / Değiliz."
Onunla aynı anda farklı yanıtlar verince ikimiz de şaşkınlıkla birbirimize baktık.
"Baekhyun? Neden hazır olmayalım?"
"Hayatım aklın başında mı? Ölüm riski var diyor, duymuyor musun? Seni kaybetmeyi-"
"Duymuyorum Baekhyun. Sorun tam da bu."
"Karıcım yapma lütfen. Yanlışlıkla söyledim. Öyle demek istemedim."
"Biliyorum, kırılmadım zaten. Ama ben artık gerçekten Byun Baekhyun'un sesini duymak istiyorum. Sevdiğim adamın beni sevdiğini söylerken sesi içime işlesin istiyorum. Sesini duymak istiyorum Baekhyun. Senin sesini duymak... Seni bir kez olsun duymak..."
Söylediklerim onu susturdu, morali bozulmuş gibiydi ama beni daha fazla üzmemek için bir şey söylemeden odadan çıktı. Peşinden gitmedim.
Doktora bakıp onayladım. Ameliyat için uygun tarihi verdi. Odadan çıkıp koridordaki sandalyede oturan Baekhyun'un yanına oturdum. Başını önüne eğmişti, elleriyle oynuyordu bana bakmadı bile.
Koluna girip başımı omzuna yasladım. Saçlarımda hissettiğim öpücükle başımı yukarı kaldırıp Baekhyun'un yüzüne baktım. Gözleri doluydu.
"Ağlama." dedim.
Kıpırdamadan dudaklarını oynattı: "Sevdiğin adam sevdiği kadını kaybetmek istemiyor."
"Böyle bir şey olmayacak."
--
Ağustos 2016...
Ameliyata girmek üzere o ince yeşil tek parça kıyafeti giydim. Baekhyun bana hiç bakmadan pencereden dışarıyı izliyordu. Yürüyüp yanına gittim. Omzuna dokunduğumda bana döndü. Her zaman gülerek bakan gözleri bu kez donuktu. Hiçbir ifade yoktu. Gözlerinde etkilendiğim ilk şey derin, güzel bakışlarıydı. Zamanla o bakışlar sevgiyle dolmuştu, sadece beni görecek kadar sevgiyle. Ama günlerdir bir kez olsun öyle bakmamıştı.
Hatta geçen hafta bir gece uyandığımda yanımda yoktu. Salona gittiğimde kucağına koyduğu dizüstü bilgisayarın ekranını hızla indirmişti. Ertesi gün merakıma yenik düşüp internetteki arama geçmişini kontrol etmiştim. Ameliyatımın başarı oranı ve ölüm riski üzerine bir şeyler araştırmıştı.
Endişesini çok iyi anlıyordum. Eğer Baekhyun böyle bir durumda olsaydı ben de aynen böyle korkardım.
O biraz daha duygusaldı. Endişesini gizleyemiyordu. Benim ameliyat için ısrar etmeme üzülüyordu. Ameliyattan korkuyordu. Korkuları gözlerine yansıyordu. O güzel gözleri bana olan sevgisini kapatacak kadar korku doluydu.
Onu öyle gördükçe ben de korkuyordum. Korkmadığımı mı sanıyordu?
Ödüm kopuyor be!
Yıllarca duymadım. Tek bir ses bile işitmedim. Şimdi de duymak uğruna canımdan vazgeçip ölmeyi göze alıyorum. Hayatımı riske atıyorum. Korkuyorum tabii ki!
Ama bunu ona belli edemem. Ne yapıp eder beni vazgeçirir. Hatta korktuğumu, ölmek istemediğimi azıcık bile belli etsem hemen şu anda üstüme bir ceket atıp kolumdan tuttuğu gibi beni eve götürür.
Olmaz. Gidemem. Şu anda vazgeçemem. Bana verilen hayatı güzelce yaşamak, Baekhyun'la yaşamak, Baekhyun'u duyarak yaşamak için güçlü olmam lazım.
Gözlerinin içine bakarak onu rahatlatmak adına söyleyecek bir şeyler düşündüm. Parmaklarımı kullanıp konuşmaya yeltendim: "Baekh-"
Bana sarılışı sımsıkıydı.
**
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sesimi Duy / Baekhyun ✔
FanfictionBir dilek hakkım olsa, sesini duymayı dilerdim. Kulaklarım sesinle çınlasın, sözlerin kulaklarımdan girip içime işlesin isterdim. Sesini duymayı isterdim. Senin sesini duymayı... Seni bir kez olsun duymayı... °°° Bu kısacık hikayeyi işitme engel...