Az önce Baekhyun konuştu ve ben onun sesini mi duydum? Az önce onu duydum mu? Az önce Byun Baekhyun konuştu ve benim kulaklarım onu duydu mu?
Onun sesini duymayı diledim ve dileğim kabul mu oldu? Duyduğum ilk sesin ona ait olması... ve ondan duyduğum ilk cümlenin "Sesimi duy, seni seviyorum" oluşu mucizeden halliceydi. Hayatıma giren en büyük mucize zaten Baekhyun'du. Onun üzerine bir de böyle bir mucize olabilir miydi?
Gözümden düşen yaşları Baekhyun kendi elleriyle sildi. Yemin ederim onu az önce duydum. Doktor Baekhyun'a bir şeyler deyince o da başıyla onayladı. Doktorum hem işaret diliyle hem de sesli olarak konuştu:
"Eşinizin özel isteği üzerine duyacağınız ilk şeyin bu olmasına karar vermiştik. Ama testi yapmadan olmaz. Şimdi lütfen gözünüzü kapatın ve ben haftanın günlerini sayarken, kafanızda o sesleri, o harflerle eşleştirin. Herkes sussun. Başlıyorum."
Baekhyun çöktüğü yerden kalktıktan sonra eliyle boynumun arkasını kavrayıp beni kendine çekerek alnıma bir öpücük kondurdu. Uzun bir öpücüktü, saçlarımın ıslandığını hissettim, demek Baekhyun bu mutluluğu benimle paylaşıyor ve yine ağlıyordu. Gözlerimi kapatıp anın tadını çıkararak doktorun sesini bekledim ve o sesleri duydum.
"Pazar, Pazartesi, Salı, Çarşamba, Perşembe, Cuma, Cumartesi."
Ağlamaya başladığımda dayanamayıp kollarımı Baekhyun'un beline sardım. O da hemen önümde duruyor bana sarılıyordu. Ben ağladıkça o daha sıkı sarıldı. Doktorun sesi yine geldi.
"Pazar, Pazartesi, Salı, Çarşamba, Perşembe, Cuma, Cumartesi."
Biri deseydi ki gün gelecek ve sen haftanın günleri sayılırken gözyaşlarına boğulacaksın hayatta inanmazdım. Ama şu anda yedi gün sayılıyor ve ben gözyaşlarıma hakim olamıyorum. Baekhyun önümden çekilip yanımdaki sandalyesine geri oturdu. Elimi sımsıkı tuttu. Doktoruma baktım. Ağlıyordum. Kadıncağız da duygulanmıştı.
"Şimdi ayları sayacağım: Ocak, Şubat, Mart, Nisan, Mayıs........."
Gözleri yaşaran doktorum ayları saydıkça ağladım, ben ağlarken odada bulunan hemşireler de ağladı. Baekhyun bir eliyle benim elimi tutuyor, diğer eliyle yüzünü kapatıyordu, ağladığına emindim.
"Beni duyuyorsun değil mi?"
"Im."
"Kendi sesini duyuyor musun?"
"Hı hı."
"Lütfen konuşmaya çalış ve bir kelime söyle. Kendi sesini duyup duymadığını da teyit etmemiz lazım."
İşaret diliyle yanıtladım: "Ama konuşamıyorum ki."
Baekhyun yüzümü kendine çevirdi ve tane tane konuştu: "Ya-pa-bi-lir-sin."
Bu bir mucize! Resmen artık işitiyorum ve Baekhyun'un sesini duyabiliyorum. Bunu başardım madem, konuşmayı da başarabilirim. Gözlerimi kapatıp tüm cesaretimi topladım. Gözlerimi yeniden açtığımda Baekhyun'un gözlerinin içini gülerken görünce söyleyeceğim ilk kelimenin ne olduğunu anladım.
Dudaklarımı kıpırdatmaya çalıştım. Hiçbir tarafa bakmadan sevdiğim adamın bakışlarına odaklandım. O da gözlerini benden ayırmıyordu. Elimden geleni yapıp denedim:
"Ba-be-ba-bek-beak-h-hyo-hyun."
Tam o anda Baekhyun'un dudakları benimkilerle buluştu.
**
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sesimi Duy / Baekhyun ✔
FanfictionBir dilek hakkım olsa, sesini duymayı dilerdim. Kulaklarım sesinle çınlasın, sözlerin kulaklarımdan girip içime işlesin isterdim. Sesini duymayı isterdim. Senin sesini duymayı... Seni bir kez olsun duymayı... °°° Bu kısacık hikayeyi işitme engel...