"Baekhyun lütfen sessiz kalma ve bir şey söyle! Ölmeyi denedim derken? Gerçekten kendini öldürmeye mi çalıştın?"
"Evet... İntihara kalkıştım. Defalarca."
"Ama neden?"
"Hiçbir eksiğim yoktu."
"Bu da ne demek? Eksiğin yok diye ölmek istemeni anlayamadım."
"Her şey öylesine tam, öylesine eksiksizdi ki hayattan nefret eder oldum. Peşinden koşacağım, umut edeceğim, hevesleneceğim hiçbir şeyim yoktu. Her şey mükemmeldi düşünsene. Her şeyi tam yapıyorum. Her şeyim var. Bu yüzden hiçbir şeyi hayal etmeme gerek kalmıyor. Hayal edebileceğim bir şeyim yok! Bu ne korkunç bir his biliyor musun? Sonra o gün de... seninle çarpıştığımız ve seni ilk gördüğüm o gün de... ben yine... denemek istedim. Eczaneye gidip üç kutu uyku hapı almıştım. Eve gider gitmez hepsini yutacak ve bu kez girişimimde başarılı olup sonsuz bir uykuya dalacaktım."
"Baekhyun..."
"Madem her şeyim tamdı, madem her şey mükemmeldi o zaman yaşamaya gerek yoktu, artık ölebilirdim. Eczaneden çıktım ve hızlı hızlı eve yürüdüm. Orada... o yolda seninle çarpıştık. Aslında o an cebimde olan ellerimle sımsıkı tuttuğum ilaç kutularına odaklanmıştım ve önüme bakmadığım için ağzımdan öylesine bir özür çıkmıştı. Sonra sen başını kaldırıp bana bakınca ben de istemsizce sana bakıverdim... İşaret diliyle benden özür dilediğinde nutkum tutuldu, parmaklarımın arasındaki kutuları serbest bırakıp ellerimi cebimden çıkardım ve ben de işaret diliyle karşılık verdim. O an fark ettim ki ben aslında tam falan değilmişim. Ben eksikmişim. Duyamadığın, konuşamadığın halde sen böyle ışıl ışıl gülümserken ben tastamam olduğumu zannederek yanılmışım. Ben mutlu değilmişim çünkü yaşamak için sebebim yokmuş. Bu büyük bir eksiklikmiş. En büyük eksikliğimmiş."
"Baekhyun..."
"O gün, tam da o an... en büyük eksikliğimi buldum. Beni ve bu eksikliğimi tamamlayacak yaşama sebebimi buldum."
"Baekhyun?"
"Sensin. En büyük eksikliğimi tamamlayan yaşama sebebim sensin."
"Seni seviyorum Baekhyun. Kendine bir şey yapmadığın için çok teşekkür ederim. Beni bulduğun için çok teşekkür ederim. Peşimden geldiğin çok için teşekkür ederim."
"Asıl ben teşekkür ederim. Ben senin sayende hayatta kaldım. O gün senle karşılaştıktan sonra ilaçları hemen oradaki çöpe attım ve eve gidip saatlerce ağladım. Biraz olsun rahatladım. Ardından her gün o yolda seni bekledim. Çömlekçi olduğunu öğrendikten sonra çömlek yapmak istedim. Sen konuşmuyorsan ben de susmak istedim. Sen duymuyorken ben de sağır olmak istedim."
"Bu nasıl bir kader? Ben seninle tanıştığım zaman gülmek denilen şeyi öğrenmiştim. Senin yanındayken hiçbir engelim yok gibi hissediyordum. Senin yanındayken eksiğim yoktu, her şeyim tamdı. Sen de her şeyin tamken hayatında eksik bir şey arıyormuşsun benimle tanışınca eksikliğini bulmuşsun. Ben seninle tanışınca duymak için bir sebep bulmuştum. Sen de yaşamak için bir sebep bulmuşsun. Birbirimizi tamamlamışız Baekhyun."
"Aslında henüz tamamlanmış değiliz, hala bir eksiğimiz var."
"Nedir Baekhyun?"
"Hayalini kurduğum ve yapmak istediğim bir eksiklik var."
"Hayal etmeyi sakın bırakma Baekhyun! Nedir o peki? Söyle hemen yapalım. Hatta belki birlikte yapınca daha mutlu olursun."
"Zaten öyle. Birlikte yapılan bir şey."
"Nedir o? Hemen yapalım!"
"Bir bebek."
* SON *
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sesimi Duy / Baekhyun ✔
FanfictionBir dilek hakkım olsa, sesini duymayı dilerdim. Kulaklarım sesinle çınlasın, sözlerin kulaklarımdan girip içime işlesin isterdim. Sesini duymayı isterdim. Senin sesini duymayı... Seni bir kez olsun duymayı... °°° Bu kısacık hikayeyi işitme engel...