"Bugün de mi? Bugün de mi uyanmayacaksın? Ama çoktan iki gün oldu."
Baekhyun benim uyanık olduğumdan habersizce bu cümleleri kurmuş, ben de uyanık olduğum halde duyduğum kelimeleri ayırt edemediğim için ne dediğini anlamamıştım. Uyanmadığımı sanmıştı. Ama ameliyat bittikten sonra odama getirilince Baekhyun'un benimle konuşması sayesinde sesinde aşina olduğum o tını her seferinde kulaklarımdan geçmişti.
Uyanmamışım, duymamışım ama her seferinde kulaklarımdan giren seslerle, Baekhyun'un sesiyle her saat başı sevgiyle uyandırılmıştım.
Ben uyanık olduğum halde gözlerimi kapattığım sırada hissettiklerimi hatırladım da evet, ilk başta hayal olduğunu sanmıştım. Sonra... Hayalimde bile her şeyiyle mükemmel olan Baekhyun'un sesi de güzel demiştim. Gayet de haklıymışım. Baekhyun kendi kendine konuşmaya devam ediyordu:
"Pekala karıcım. Madem biraz daha uyuyacaksın o zaman bugünkü şarkımı da söyleyeyim de rahat uyu. Bugün ne söylesek?"
A! Doğru! Melodik ve tanıdık bir his demiştim. Demek Baekhyun ben uyurken sürekli şarkı söylediği için o gün de konuşmaya başladığında hem tanıdık gelmişti hem de hoşuma gitmişti.
"Sabah söylediğim şarkıyı beğendin mi? Güzeldi, değil mi?"
Şey... özür dilerim hayatım ama o sırada bilincim kapalı olduğu için dinleyemedim. Şuanda da zaten hemşireler videoyu hızlıca geçtiğinden şarkını tam dinleyemedim.
"Hım... madem yağmur yağıyor o zaman.. Like Rain Like Music (Yağmur Gibi Müzik Gibi) şarkısını söyleyeyim. Dinleyeceksin değil mi? Senin için söylüyorum. Rüyanda beni gör bir tanem."
Hemşirelerden biri tam videoyu ileri saracaktı ki onu durdurdum. İkisi de bana baktı.
"Din-dinle-dinleme istiyom."
Kelime sonlarındaki harfleri tam çıkaramasam da konuşuyordum, onlar da gülümseyerek arkalarına yaslandı. Ve üçümüz de Baekhyun'u dinlemeye başladık.
♫Yağmur düşmeye, müzik çalmaya başladığında... Seni düşünüyorum...
Beni bıraktığın o gece... Böyle yağmur yağmıştı...♫
Şarkısı bittiğinde gözlerimin dolduğunu hissettim. Bu yaşıma kadar duygusallık nedir bilmeyen, göz yaşını tanımayan ben... Baekhyun'la tanıştığımdan beri her duyguyu tatmıştım.
Onun kadar güzel olmasa da gülmeyi, onun kadar içli olmasa da ağlamayı öğrenmiştim. Ben ona ne verebildim acaba? Saf sevgimden başka ona ne katabildim? Bilemiyorum. Onu hak ettiğimden her zaman şüphe etmişimdir zaten.
--
Terapim bittiğinde Baekhyun gelip beni almıştı, arabaya bindik. Denemek istedim:
"Yağ-yağmur gibisi Baekhyo."
"Efendim canım? Bu da nereden çıktı?"
"Mü-müzik gibisin."
"Bunlar...?"
"Şarkı çok güzel söylüyon."
"Sen...? Nasıl yani? Bi' dakika! Şarkı söylediğimi nereden-"
"Kamera var odada. İzle-izledim. Şarkı söylediini."
"Gerçekten mi? Hemşireler o görüntüleri sadece seni takip etmek için tuttuklarını söylemişti. Demek gizli gizli beni izlediniz? Hım... neyse güzel karım şarkımı duymuş oldu. Ee... sence nasıldı?"
"Mükemmeli Baekhyun."
"Ne dedin?"
"Mükemmeldi-din!"
"Hayır hayır, ondan sonra?"
"Ne?"
"Adımı tek seferde söyledin!"
Arabayı kenara çekti emniyet kemerini çıkarıp bana döndü: "Bir daha söyle!"
Gülümsedim ve hevesle konuştum: "Baek...bae-"
"Hayır, heceyi tekrarlama ve az önceki gibi tek seferde söyle."
"Baek...hyun."
"Efendim?"
"Baek...hyun."
"Evet?"
"Baekhyun."
"Ben de seni seviyorum."
İkimiz de gülüştük, Baekhyun yine şirin bir şaka yapmıştı. Ama... bu şakasında bir gerçeklik vardı. Çünkü ben sadece Baekhyun demiştim. O da yanıt olarak 'Ben de seni seviyorum.' demişti. Sanki ben onu sevdiğimi söylemişim gibi.
Yani Baekhyun diye seslenmek 'seni seviyorum' demekle eş değermiş gibi. Doğru işte! Gerçek bu! Ona adıyla seslenirken onu sevdiğimi söylüyordum adeta.
Baekhyun... sadece ismiyle bile sevgiye eş değerdi.
Baekhyun sevgi demekti.
Baekhyun yağmur gibiydi. Baekhyun müzik gibiydi. Baekhyun aşk gibiydi.
Baekhyun 'aşk' demekti.
**
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sesimi Duy / Baekhyun ✔
FanfictionBir dilek hakkım olsa, sesini duymayı dilerdim. Kulaklarım sesinle çınlasın, sözlerin kulaklarımdan girip içime işlesin isterdim. Sesini duymayı isterdim. Senin sesini duymayı... Seni bir kez olsun duymayı... °°° Bu kısacık hikayeyi işitme engel...