Emre yana kaydığında Melis ile aralarında açılan boşluğa attım kendimi.Sağımda kalan Melis yanaklarımı öptükten sonra Emreyle de yanaklarımızı tokuşturduk.Emre'den nefret ettiğim zamanlar aklıma geldikçe gülme isteğim geliyordu,her şeyi aşmış aynı masada oturuyorduk artık.Giray'da karşıma,eski yerine otururken bakışlarımı yüzüne çıkaramıyordum.
"İçtin mi sen?" Emre'nin sesiyle ona döndüm,parmağımın ucunu gösterirken tek gözümü kıstım ve kafamı yana eydim."Birazcık." Emre kıkırdayarak burnumu iki parmağı arasına kıstırdı.Kaşlarım çatılırken bir şey demeden kendimi geri çektim ve masadakilere göz attım.Batu ve Çağla kulaktan kulağa bir şeyler konuşurken yanımda ki Melis,Beril ile muhabbet etmeye dalmıştı.Melis'in Beril'i,hatta bu masada ki kimseyi sevmediğini düşünürsek aralarına dalmam gerektiğini biliyor ama bunu eyleme dökecek kadar enerjik hissetmiyorum kendimi.
"Eğlenmeye gelmedik mi biz ya?" Kaan 'ın sesiyle Batu ve Çağla hariç tüm bakışlar ona döndü.
"Kalkın dans mans edek." Kaan'a ters düşen Giray'ın sesini duyduğumda gözlerimi çok başka yerlere çıkardım.Utanmasam tavanı izleyecektim.Sanki bir şey yapmışız gibi utanırken ben,Giray için her şey gayet normaldi.Öyle olması gerekiyordu.
"Kalk et,bizi ne karıştırıyorsun?" Kaan gülerek konuştuğunda az önce içtiğim bardağın etkisiyle daha lafını bitirmeden bende sırıttım.
"Geçen dans ettiğimde kestiğin kız bana düştü diye mi kızgınsın lan şero?" Batu kocaman bir kahkaha patlatırken az önce yüzümde oluşan sırıtmadan eser kalmamıştı,ama Arzu gibi de muşmula surat yapmamıştım kendimi.Giray gülmemek için kendini tutarken önünde duran telefonunu havaya kaldırdı ve Kaan'a fırlatır gibi yaptı.
"Ben kesmiyordum olum onu.Kaç kere söyleyeceğiz?" Bu sefer Batu'yla beraber Kaan da kahkaha attı.Arzu ise kaşlarını iyice çatarak dibinde oturduğu Giray'ın yüzüne çevirdi kafasını.Giray kolunu oturduğu siyah koltuğun arkasında attığından,yüzleri şuan çok yakındı.Midemde bir şey çalkalandığında burnumdan nefes verdim.
Arzu'nun hesap soran yüzüne bakan Giray,gözünü kırpıp kafasını sağa sola kısaca salladı,midemde kaynayan lavlar iyice çalkalanmaya başladı,Arzu tek kaşını havaya kaldırdığında Giray hayattan bezmiş gibi dudaklarından bir nefes bıraktı ve kafasını önüne çevirerek hafif yukarı kaldırdı.Baldırıma giren acıyla yerimde zıplarken dudaklarımdan acı nidası kaçması bir oldu.Hızla Melis'e döndüm ve dik dik baktım.Masada ki herkesin bana baktığını hissettiğimde ise elimi karnıma bastırdım ve yalancıktan yüzümü buruşturdum.
"Mideme kramp giriyor." Melis'in tarafında ki kolumla bacağına yavaşça yumruğumu geçirdim.Gözlerimle ne olduğunu soracağım sırada Batu'nun söyledikleriyle buradan masanın altına sıvışmak istedim...
"Gazdır o gaz." Batu dışında herkes ondan tiksindiklerini belli eden sesler çıkartırken ona yüzümü ekşitmiş bakıyordum.Sonra Çağla ellerini masaya uzatarak öne çıktı.
"Tabiki de konuyu değiştirmek için değil ama kamp mevzusunu açmak istiyorum şuan."
"Kızım gidilmeyecek demedim mi?Ne diye duyuruyorsun?" Giray'ın ani çıkışıyla şaşırırken,Çağla'ya döndüm. "Ne kampı ya?" Beril masanın üstünden uzanıp elimi tuttu."Bak kankim,bizim okul gelmek isteyenleri kampa götürüyor önümüzde ki hafta sonu.Ama bizimkiler tutturdu gidilmeyecek diye."
"Benim niye haberim yok?" Arzunun sesiyle ona döndüğümde Giray'ın açıkta kalan kolunun altına resmen mağarasına girer gibi girmiş,yayvan bir şekilde oturuyordu.
"Bende bilmiyorum." Batu'nunda haberi olmadığına göre gerçekten duyulmasını istememişler di.
"Oylama yapalım o zaman,bizim okuldakilerle" Melis ve Emre yi işaret ederken Melis'te kalan mavi gözleri ışıldamıştı Kaan'ın."Kusura bakmayın artık," Melis kıkırdadığında şaşırmadım ve içimden derin bir soluk bıraktım."Sorun değil."