12.bölüm

7.6K 148 6
                                    

Videolar ve resmler silindikten sonra Derya biraz olsun gevşemişti. Yatağa uzanmıştı. ''Şimdi dediklerimi yapacaksın yoksa canın yanar.'' Cebinden çıkardığı uzun bıçak Derya'nın yüzündeki korkunun artmasına neden olmuştu.

--- DERYA ---

Videolarımı ve resimlerimi sildikten sonra biraz olsun rahatlamıştım. En azından bir kere bana istediğini yaptırabilirdi. Bu ilk ve son olacaktı. Korkuyordum. El hareketiyle yatağa uzandım. Vücudu üstüme doğru gelirken fısıldadı. ''Şimdi dediklerimi yapacaksın yoksa canın yanar.'' Korku içinde beklerden cebinden çıkardığı bıçak yüzünden korkum katlanarak artmıştı.

''Umut, ne olur. Yapma.''

''Korkma. Seni otuz dokuz yerinden bıçaklayıp kaçmayacağım. Sadece olaya biraz tecavüz havası katacağım. Ben de böyle seviyorum işte ne yaparsın?" Pis pis sırıtırken onu üstümden itmeye çalıştım. Güçlü kolları beni altında tutmakta kararlıydı. 

''Umut, lütfen bırak. İstediğin kadar para veririm.'' 

Yüzünü buruşturarak gözlerimin içine baktı. ''Fazla oynama istersen. Elimde bıçak var. Canın yansın istemem.'' Kahkahaları odada yankılanırken dudakları yanaklarımla temas etti. Tişörtünü kaslı vücudundan sıyırdı. Dili yanaklarımda bir süre gezindikten sonra boynuma indi. Bir yandan elindeki bıçağa bakıyor bir yandan ''Ne olur ne olur bırak'' diye sayıklıyordum. Üstümden inmeye hiç niyeti yoktu. Dili vüdumda gezinirken kıpırdayıp duruyordum ve sanırım bu halim onu daha çok tahrik ediyordu. ''Umut, istediğin kadar para vereceğim. Söz. Lütfen bırak.'' Bakire değildim ve duygusuz  yaşayacağım ilk ilişki değildi. Hatta eskiden olsa Umut'un yakışıklılığı ve usta tavırları beni  benden alırdı. Ama o günden sonra yapamıyordum. Emir'i sevdikten sonra başka bir erkeğin altında olmayı kendime yakıştıramıyordum. Hatta Serdar'ın bile. Gözlerimden akan yaşlardan biri Umut'un dudağına deyince başını kaldırarak gözlerime baktı. ''Korkma canını yakmam.'' Dudağı yukarı kıvrıldığında tekrar onu itmeye çalıştım. Bu kez kollarını kullanmak yerine soğuk bıçağı vücuduma değdirdi. Bu hareketine karşılık inledim. Bir kez daha kaçmak istediğimde bu kez bıçağın ucu karnıma girmişti. Bağırtıma karşılık Umut yaralı karnıma baktı. 

''Sana oynama demiştim.'' Yüzümü buruşturduğumda canımın çok yandığını anlamış gibiydi. ''Biraz dayan. Birazdan pansuman yaparız aşkım.'' Eli bluzun içinden sütyenimi okşuyordu. Bacaklarımı ayırdı ve vücudunu bana doğru yasladı. ''Seni istiyorum güzelim. Hep istiyordum. Benden kolay kurtulmak var mıymış öyle.'' Pis pis sırıtırken burdan kurtulmak için dua ediyordum. Sağa sola bakıyordum nasıl kurtulabilirim diye. Bu kez olmamalıydı. Böyle olamazdı. Göz yaşlarım şiddetini arttırınca hıçkırıklarım da beraberinde ağzımdan kaçıyordu. Bağırmamam için dilini bademciklerime kadar değdirdi. Elleri vücudumda gezinirken çalan kapının sesi bana oh dedirtti. Sanırım kurtuluyordum. Zil ısrarla çalarken Umut kılını bile kıpırdatmıyordu. ''Zil çalıyor duymuyor musun?''

''Umrumda bile değil.'' Dilini boynumda gezdirirken konuşmaya çalıştı. ''Seni bırakıp kapıyı açmaya gideceğimi mi sanıyorsun gerçekten. Fazla mı safsın taklit mi yapıyorsun?'' Göz kırptığında onu öldürmek istedim. Ona katlanmaktan başka çarem yoktu. Kapı ısrarla çalmaya devam ediyordu. ''Siktir git artık be açmıyorum işte.'' 

Kapı ısrarla bir iki kere daha çaldıktan sonra dışardan içeriye gelen sesle Umut üstümden fırladı. ''Umut oğlum açsana benim. Abin." Gözlerimi kapatıp içimden bir kez daha oh çektim. Sanırım bu kez gerçekten kurtulmuştum.

Yerde kalan tişörtünü üstüne geçirirken ''Hassiktir'' diye fısıldadı. ''Hemen kalk banyoya gir. Seni görmemeli. Sakın dışarı çıkayım deme. Yoksa başın daha fszlat belaya girer.''  

KÜÇÜĞÜMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin