DERYA
Sence de bana bir açıklama yapmak zorunda değil mi?'' diye sorduğumda İpek göz yaşlarımı siliyordu.
''Bence artık bu sevdadan vazgeçmen gerek Derya. Baksana, adam seni bıraktı karısının yanına gitti. Anlaşılan onu hala seviyor.''
''Saçmalama!'' diye tepkilendiğimde İpek gözlerini devirdi.
''Derya, o onun karısı. Tabiki sevecek. Bana ne kızıyorsun ya?''
Yeniden hıçkırıklarla ağlamaya başladığımda İpek bana sarıldı. ''Özür dilerim Derya. Sadece, bunu söylemek istemiyorum ama seni en başından uyarmıştım. Biliyordum böyle olacağını.''
Kollarına sıkıca sarılıyordum, hıçkırıklarımı bastırmak için çok iyi bir yoldu. ''Onu sevmediğine eminim.''
''O zaman servetinden vazgeçememiştir.''
''O öyle biri değil.'' dediğimde kaşlarını çattı.
''Ondan nefret ediyorum. Sen de etsen iyi olur.''
Bir anda gözlerimde parlayan ışıkla gözlerine baktım. ''Başına bir şey gelmiş olmasın? Belki de zorla söyletmişlerdir?''
''Derya, bak seni üzmek istemiyorum ama ümidi kesmelisin artık.''
Tekrar dolmaya başlayan gözlerimle başımı koltuğa yasladım. ''Kesebilseydim keşke. Gözlerim her dakika onu aramasaydı keşke. Kulağımda hep onun sesi yankılanmasaydı her şeyi verebilirdim şu an. Ama bir uyuşturucu bağımlısı gibiyim. Ondan vazgeçmeyi asla düşünemem.''
Yanıma oturup boynuma sarıldığında benimle birlikte ağlamaya başladı. ''Aşkın kuralı budur Derya. Ne kadar çok seversen o kadar çok üzülürsün.''
''Haklısın.'' deyip hafif bir tebessüm ettim göz yaşlarımın arasından. ''İyi ki sen yanımdasın.''
''Hep yanındayım kuzum.''
EMİR
Koluna girerek arabaya bindirdiğimde heyecanlı heyecanlı hayatımızda olacakları anlatmaya devam ediyordu.
''Bebeğimiz için mükemmel bir oda hazırlayacağım. Düşünsene evimizin bir köşesinde artık ikimizden bir parça uyuyacak.''
Şöför koltuğuna oturup derin bir nefes aldım. Elini elimin üstüne koyduğunda artık konuşmuyordu. ''Neyin var Emir?''
Gözlerimi kısarak elimi elinden çektim. Emniyet kemerimi takıp gaza bastım. ''Sadece yorgunum.''
Başını boynuma yasladığında çalan telefonumu almak için başını ittim. ''Bir saniye Şevval.''
Gözlerini devirerek koltuğunda doğruldu.
''Efendim Serdar?''
''Abiciğim, hayırlı olsun. Şu an dünyanın en mutlu insanıyım.''
İçinde acının saklandığı bir tebessüm ettim. ''Sağol kardeşim.''
''Ben havalalanındayım abiciğim. Yanınıza geliyorum. E ne de olsa amca oluyorum demi. Uzaktan kutlamak olmaz.''
''Demek geliyorsun, harika. Çabuk gel kardeşim. Akşam yemeğine yetiş. Kendine dikkat et yolda. Görüşürüz.''
''Görüşürüz abiciğim. Akşam yemeğine gelmeye çalışırım.''
Telefonu kapattığımda merakla bekleyen Şevval'e döndüm. ''Serdar geliyor.''
Başını cama çevirip derin bir nefes aldı. ''Gelsin bakalım.''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KÜÇÜĞÜM
Ficção Geral''Bizim aşkımız her şeyden üstün.'' Dudaklarını alnıma bastırdığında gülümsedim. ''Karına da söylüyor musun bunları yoksa?'' Gülümsediğinde omzumdaki elleri kollarıma indi. ''Yalnızca sana aşığım Derya.'' ''Ben de sana. Ama korkuyorum. Şimdi ne olac...