KÜÇÜĞÜM

21.bölüm

Yarın sevgililer günüü:) Ve işte sevgililer gününe özel bölümü de yazdım. :) Bölümü şarkıyla birlikte okumanızı aşırı aşırı tavsiye ediyorum :D Pişman olmazsınız :D Okuyanlar votelerse çok sevinirim :* Bu bölüm beni gerçekten uğraştırdı. Teşekkürler :) -Gizem-

DERYA

''Serdar konusunu iyi düşün bebeğim. Sana güveniyorum. Okulunda da başarılar birtanem.Görüşürüz kuzucum benim.''

''Görüşürüz anne, herkese selamımı ilet olur mu?''

''Olur kuzum.''

Son bir defa sarıldıktan sonra annem uçağına bindi. Ona bir süre el salladıktan sonra bir taksi durdurup evin tarifini verdim.

Bugün gerçekten kusursuz olmalıyım. Eve gider gitmez duşa girdim. Saçlarımı iki kere şampuanladıktan sonra vücudumu önce duş jelimle sonra kokulu sabunumla lifledim. Çıkar çıkmaz saçlarımı taradım ve kuruttum. Ardından da uçlarını maşayla kıvırarak şekil verdim.

Odama koşup özel günler için ayırdığım mini kırmızı elbisemi giydim. Aynamın karşısına geçip dudak kenarlarımı kalemle belli belirsiz çizdikten sonra elbisemle aynı tondaki kırmızı rujumu sürdüm. Yüzümü pudraladıktan sonra gözlerimin üstüne eyeliner çektim. Rimelimi sürdüm, siyah farımı fırçamın üstünden biraz üfleyerek hafif bir tonu olacak şekilde göz kapaklarıma dağıttım. Parfümümü de sıktıktan sonra çalan telefonumu açtım. 

''Alo?''

''Derya, hazır mısın?''

''Hazırım da kırmızı bir elbise giydim. Nereye gideceğimizi söyleseydin ona göre giyinirdim.''

''Sürpriz olmasını istiyorum. Kırmızı elbise de güzel seçim ayrıca.''

''Peki, öyle olsun.''

''5 dakika içinde kapının önünde olurum canım. Hazırlandıysan in istersen.''

''Tamamdır. İniyorum.''

Telefonu kapattıktan sonra son bir kez aynanın karşısına geçtim. Bir kaç rütuş yaptım. Rujumun kenarlarına hafif taşan kısımlarını sildim.Gerçekten güzel göründüğümden emin olduktan sonra Siyah çantamı ve -üşürsem eğer tedbir olsun diye- montumu yanıma alarak aşağı indim.

Siyah arabasından çıkarak yanıma gülerek koşturan Emir'e baktım. Siyah takım elbisesi içine giydiği kırmızı kravat ve hafif diktiği saçlarıyla onu görür görmez yutkundum. Gerçekten harika görünüyordu!

''İnanmıyorum Emir, çok yakışıklı olmuşsun.''

Gülümseyerek yanağıma öpücük kondurduktan sonra gözlerimin içine baktı. ''Senin yanına yakışmaya çalıştım sadece. Muazzam görünüyorsun Derya.''

Bir kaç saniye sımsıkı sarıldıktan sonra şöföre eliyle bir kaç hareket yaptı. Şöför hemen arabadan inip önce benim kapımı sonra da Emir'in kapısını açtı. Emirle ikimiz arkada oturacaktık. Bu çok iyiydi.

''Emir, Şevval'İn tanımadığı bir şöfördür umarım. Hususi şöförünüz falan değil demi?'' diye fısıldadığımda gülümsedi.

''Bugün Şevval'i düşünmek istemiyorum. Sen de endişelenme. Ben her şeyi ayarladım hayatım.''

Ona gülümsedikten sonra başımı göğsüne yasladım. Kolunu omzuma atarak alnımdan öptü.

''Nereye gideceğimizi hala söylemedin yalnız.''

Bir kahkaha attığına omzumdaki elini sıkmıştı. ''Sabırsız küçüğüm benim.''

15 dakika boyunca yalnızca başım göğsünde gittik. Hiç konuşmuyordu. Sessizliğe daha fazla dayanamayarak bozan kişi ben oldum. ''Neden konuşmuyorsun?''