7

10 2 0
                                    

Beden eğitimi dersi için soyunma odalarında giyiniyorduk. Aslında giyiniyordum. Benden önce herkes giyinmişti. Altımı değiştirdikten sonra üzerimi değiştirecekken kapı açıldı ve içeri Eren girdi.

"Ahmet'i gördün mü?"

"Kantine gideceğini söylemişti."

"Ben de gidiyorum. Ararsan ordayım."

"Tamam."

Kapıyı açık bırakarak gitmişti. Arkasından kapıyı kapatması için bağırmıştım ama duymamıştı. Kapıyı kapatmak için kapının yanına kadar ilerledim. Tam o sırada Eylül ile Belemir kapının önünden geçmişlerdi.

Eylül bana baktığı gibi kafasını çevirmişti. Belemir de gözünü kapatmıştı. Ben de utançtan kıpkırmızı olup kapıyı kapatmıştım.

Aynada kendime bakınca vücudumun geliştiğini görmüştüm. İlginçti. Çünkü sadece evde vücut çalışıyordum. Çok cılız değil ama yapılı da değildim. Ortaydım.

Aslında bu olayda benim Eylül ve Belemir'den özür dilemem gerekirdi. Sonuçta yarı çıplak olarak bendim. Onların dikkatlerini çekmişimdir.

Üstümü giyinip spor salonuna gittim. Orada oturup sohbet ediyorlardı. Yanlarına kadar gidip boğazımı temizledim. Gözlerini bana dikmişlerdi.

"Eee soyunma odasındaki görüntü için üzgünüm. Daha dikkatli olmalıydım."

Eylül'ün gözlerine bakıyordum. Bir an Belemir'in kıkırdamısıyla gözlerim ona kaydı.

"Aslında çokta kötü değilmiş Deniz. O tişörtün altında düz bir karın bekliyordum. Kas değil."

Yüzümün kıpkırmızı olduğunu hissetmiştim. Eylül'de Belemir de gülüyordu. Ben de gülümsemiştim. Eylül araya girerek
"Bu kadar utanacak bir şey yok, olabilir."

Omzuna hafifçe vurarak
"Diyene bak. Yüzün kıpkırmızı."

Hep beraber gülerken Derya bana seslenmişti. Artık bıkmıştım bunun saçma kıskançlık huyundan. Yanımıza geldiğinde imalı imalı bakarak kollarını göğsünün altında birleştirmişti.

"Ne konuşuyorsunuz aşkım?"

Belemir'in gerçeği söylemesine izin vermeden ben atladım.
"Hiç öyle havadan sudan."

"Hmm. Gülüşmeleriniz ta kapının ordan duyuluyor. Bu nasıl havadan sudan konuşmaksa neyse.

Bir an sessizlik olmuştu. Belemir'in gözlerinin içine bakıyordum. Ne olur beni kurtar diye. Bu yardım çığlıklarımı duyuyor ama elinden bir şey gelmiyordu.

Sessizliği Derya bozmuştu.
"Ben üşüdüm aşkım."

"Evet biraz soğuk. Ama öyle üşüyecek bir şey yok ortalıkta."

"Ama ben üşüyorum!"

"Ne yapayım Derya?"

"Hırkanı istiyorum."
Derin nefes alarak hırkamı çıkarıp ona uzattım. Ortamdan uzaklaşmak için Eren'in yanına gidecektim.

"Ben Eren'in yanına gidiyorum. Görüşürüz kızlar."

Eren'in yanına ilerlerken Derya yanıma gelmişti.

"Bu tavırlar ne Deniz?"

"Hangi tavırlar?"

"Eylül'ün yanında başka oluyorsun. Yoksa beni aldatıyor musun?"

"Derya saçmalama sadece sınıf arkadaşlarımla muhabbet ettik."

"Ne muhabbetiydi? Bana hiç havadan sudan konuşuyormuşsunuz gibi gelmedi de!"

Bir Parça SonbaharHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin