Bir Parça Sonbahar

15

Alarmdan önce kalkmıştım. Zaten akşam boyu heyecandan uyuyamamıştım. Kafam dağınık, duygularım ise beni ele geçirmişti.

Normal hayatımda mantık insanıyımdır. Mantığıma uymayan şeyi bana yaptırtamazsınız ama bazen herkes için geçerli olan bu kurallar bazı insanlar için anlamını ve önemini yitirir.

Bu durumu ne bilim adamları ne de siz açıklayabilirsiniz. Bazen bu durum sizin daha iyi bir insan olmanıza yada sizin dibi görmenize olanak sağlar. Bu yaşantıyı belirleyecek olan sizsiniz başkası değil.

Yataktan kalkıp banyoya doğru ilerledim. Soğuk havaya rağmen vücudum sımsıcaktı. Sanki kalbimin sıcaklığı vücuduma işlemişti.

Su sanki benim içimdeki ateşi söndürecekti. Buna pek ihtimal vermiyordum. İçimdeki ateş sadece onu gördüğümde geçecekti.

Yıllardır hayalini kurduğum ana sadece bir kaç saat kalmıştı. Kafamdaki bütün olumsuzluklara aldanmadan iyi şeyler düşünmeye devam ettim. Çünkü bugün benim günlerimden birisiydi.

Duştan çıktıktan sonra özenle hazırladığım kıyafetleri giydim. Aynada saçlarıma baktım. Güzel bir dalgası vardı. Uzun süredir çürük ve morluklar yoktu suratımda. Buna seviniyordum.

Kendime bakarken Ece içeri gelmişti.

"Nereye gidiceksin?"

"Dışarı çıkıcam."

"Ben de gelsem?"

"Olmaz abim. Bu özel bir buluşma. "
Yanıma kadar gelip dolaba yaslanmıştı. Gülümseyerek

"Bu yüzden mi bu kadar özen?"

"Nasıl yakışıklı olmuş muyum?"

"Zaten yakışıklısın ama unuttuğun bazı şeyler var."

"Neymiş o unuttuğum şeyler?"

"Gömleğinin kollarını sıyırıp saat taksan daha iyi olabilir."

Biraz alaycı baktım çünkü daha yedi yaşındaki bir çocuk nasıl kıyafetten anlayabilirdi ki?

"Bak ben günümün yarısını stardoll oynayarak geçiriyorum. Bana güvenmelisin."

Kollarımı kıvırdığımda gerçekten daha hoş duruyordu. Çekmeceden babamın bana hediye aldığı saati taktım. Gerçekten babam bugünleri görebilseydi eğer muhtemelen bir kadını bu kadar çok sevdiğim için benim gurur duyardı.

Çünkü kendisi her zaman kadın ruhunun özel ve her kadında farklı olduğunu söylerdi. Önemli olan ondaki o farklılığa rağmen onu kabullenip onu o şekilde sevmeyi öğütlerdi.

Eylül kesinlikle diğer kızlardan farklıydı. Tabiki diğer kızlar gibi ortak noktaları var ama bana kendimi farklı hissettiriyordu.

Sinan hala uyuyordu. Ceketinin cebinden cüzdanını alıp kurcalamaya başladım. İçinde yüklü miktarda para vardı. Büyük olasılık parayı saymamıştı çünkü cüzdanında karmaşık şekilde duruyordu. Kaç yıldır ondan para çalıyorum ve artık öğrenmiştim.

Yeterli miktarda para aldıktan sonra cüzdanı yerine koyarken yanlışıkla elimden kaydı ve yere düşmüştü. Telaşla yerden alırken bir kağıt yere düşmüştü. Kağıdı aldığımda üzerinde harfler ve sayılar yazıyordu. Pek aldırış etmeden cüzdana geri koydum.

Hızlıca bir kaç şey yedikten sonra yola çıktım. Yol biraz uzundu. Ama bana koymazdı. Çokça vaktim olduğu için yürüyerek gitmeyi tercih ettim.

Kulağımda kulaklık dudaklarımda sigara hızlı hızlı yürüyordum. Sanki yol bitmiyordu. Ona ulaşmamı istemiyordu sanki. Ama ne olursa olsun bugün onu etkileyecektim. Sigarayı bir kenara atıp yürümeye devam ettim.