8

18 0 0
                                    

Okula geldiğimde saat erkendi. Sıraya uzanıp gözlerimi kapadım. Son günlerde işlerim ve hayatım biraz olsun yoluna girmişti.

İçeriye biri geldiğini ve başımda dikildiğini hissettim. Kafamı kaldırdığımda Kutay'ı göreceğimi düşünmemiştim.

"Eylül'e niye vurdun lan?"

"Eylül'e vurmadım. Çarptım."

"Valla bana öyle söylenmedi."

"Eylül sana benim vurduğumu mu söyledi?"

"Söylemesine gerek kalmadı."

Diyerek burnuma bir tane vurmuştu. Daha kendimi koruyamadan geri düşmüştüm.

"Yanlışıkla oldu!"

"Ben anlamam bir daha Eylül'ün yanında görmiycem seni."

Karnıma doğru tekmeleri savuruyordu. Midem bulanmaya başlamıştı. Ona karşı gelemiyordum. Nerdeyse benim iki katım olan birisine karşı koyamazdım. Zaten bu yaptığı da delikanlılığa sığmazdı.

Yerden kalkamayacağım kadar tekme attıktan sonra telefonunu çıkardı ve fotoğrafımı çekti.

Tam bitti derken karnıma bir kez daha tekme atmıştı. Kafamı sıranın demirine çarptım ve bilincimi kaybettim. 

Gözlerimi açtığımda sınıfta kimse yoktu. Herhalde Kutay öldüğümü zannedip beni köpek gibi olduğum yerde bırakmıştı. Kendimde ayağa kalkacak gücü bulamadığım için yerde yatmaya devam ettim. Elbet birileri gelip bana yardım edecekti.

Ve dediğim gibi de oldu. Dakikalar sonrasında sınıfa Belemir girmişti. Beni görünce önce çığlık atmıştı. Kısılmış sesimle
"Yardım eder misin?"

Yanıma gelip kalkmama yardımcı olmuştu. Çantasından su çıkartarak bana uzatmıştı. Suyu alıp içtim. Böyle daha iyiydim.

"Revire gitmek ister misin?"

Kafamı olumsuz anlamda salladım. Çantasından peçete çıkartarak bana uzattı. Yüzümdeki kanı temizledikten sonra
"Kim yaptı?"

"Kimse."

"Nasıl kimse Deniz? Bunu tek başına yapmış olamazsın değil mi?"
Belemir'e baktığımda beni gerçekten önemsediğini gördüm gözlerinde. Belki ona anlatmalıydım.

"Kutay."
Önce bir şok geçirmişti. Şaşkınlığını üzerinden atamadan ikinci soruyu sordu.

"Neden?"

"Dün yanlışıkla ayağım Eylül'ün yanağına çarptı ya."

"Baştan söyleyeyim bunu Eylül söylemedi."

"Eylül söylemez zaten. Kendisi dedi yanlışıkla çarptın vs. Niye beni dövmesi için Kutay'a söylesin? Ama bak Eylül'e söyleme bu olayı. Lütfen."

"Tamam söylemem de hiç karşılık veremedin mi? Çok kötü yapmış suratını. Hani Eylül mutlaka anlar."

"Anlamaz merak etme. Sen yeter ki söyleme."

"Nasıl anlamaz Deniz?"

"Yani Eylül başka bir sebepten ötürü olduğunu düşünür. Sen yeter ki söyleme."

"Hangi sebepten ötürü zannedebilir ki?"

Gözlerimi büyüterek ona baktım. Sanırım o da anlamış olmalı ki bir daha soru sormadı.

"Ne zaman gelecek?"

Telefona baktığında Eylül'den mesaj geldiğini anladım.

"Bahçenin oradaymış iki dakika önce. Şimdilerde gelir."

Bir Parça SonbaharHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin