16

26 0 0
                                    

Medyada deniz ve Eylül

Eve yürürken aynı zamanda Belemir'le konuşuyordum.

"Nasıl geçti konuşmanız bakalım Deniz Bey?"

"Bence güzeldi ama benden hoşlandığını düşünmüyorum. Sadece arkadaş olarak görüyor beni. Bu da kalbimi kırıyor açıkcası. Sen onunla konuştun mu?"

"Çok konuşamadım. Sonra zaten sen aradın. Kızın mesajı yarım kaldı."

"O zaman kapatalım ben eve gideyim o esnada da sen Eylül'le konuş. Olur mu?"

"Tamam o zaman görüşürüz."

Köşeyi döndüğüm an karanlığı polis arabaları ve ambulans sirenleri aydınlatıyordu. Bütün komşular bizim apartmana bakıyordu. Onların arasına karıştığımda herkes benim yüzüme bakıp acıyordu.

Karşı komşum kolumdan tutup
"Nerdeydin Deniz?"

"Noluyor Gülçin Abla?"

Ben bu soruyu sorduğumda gözlerinden bir damla yaş aktı. Bütün herkes bana bakıp gözlerini dolduruyordu.

Korku ve endişeyle polisin yanına gittim. Daha önce hiç korkmadığım kadar korkuyordum. Kalbim yerinden çıkacak gibiydi elim ayağım boşalmıştı.

Polis memuru yüzümdeki ifadeyi görünce
"Deniz sen olmalısın. Başın sağolsun."

Bütün dünyam başıma yıkılmıştı. Kim ölmüştü. Neden ölmüştü bütün herkes niye burdaydı?

İster istemez gözümden yaşlar boşalmaya başladı. İnanmamıştım ailemden birinin öldüğüne. Hızla merdivenleri çıktım. Evimizin kapısının girişinde kanlar vardı. Bir sürü kan.

Kan kokusu midemi bulandırmıştı. İçeri girmek istemesemde korkum ve endişem daha ağır bastı. İçeri yavaş yavaş ilerlerken bu evdeki anılarımı düşündüm.

Salona baktığımda Sinan yerde yatıyordu. Diğer bir oda da ise annem yüz üstü bir şekilde yatıyordu. Bütün polisler ordaydı ve ben hiçbir duygu hissedemiyordum. Hissizleşmiştim adeta. Polisler beni görünce olayı anlatmaya başladılar.

"Başın sağolsun."

Bunu söyleyen abiye karşı ilerledim ve sarıldım. Bunca hissizliğime karşı gözlerim hissiz olamıyor adeta filmlerde gördüğümüz sahneleri yaşıyorduk.

Ağzımdan iki kelime çıkmıştı.

"Kardeşim... nerde?"

"Bilmiyoruz. Bizde sana bu yüzden ulaşmaya çalışıyorduk. Komşular eve girdiklerinde Ece yokmuş. "

Hıçkırıklarımın arasından zar zor konuşuyordum.

"Akıllıdır...benim ..  kardeşim. K-korkup ka kaç mıştır. Ben ...ona tem tem bih lelemiş tim ko kork tuğun za zaman ya... saklan... ya da kaç ...diye."

"Tamam önce bi sakin kalmaya çalış. Kardeşin nereye gitmiş olabilir?"

"Bi bilmiyorum. Her yerde olabilir."

"Deniz anlıyorum anneni ve babanı kaybettin ama hafızanı biraz zorlarsan kardeşinin nerede olduğunu bulabiliriz."

"O adam için üzülmüyorum. Annemin ölümü ve Ece'nin kaybolması bu adam yüzünden. Ölmeyi hak etti pislik. İnşallah cehennemde yanıyordur şimdi. "

"Deniz şimdi bunun sırası değil. Kardeşin nerde olabilir. Onu düşün."

Kardeşimle son anılarımızı düşünmeye başlamıştım. Evden çıkmadan önce sarılmıştık. Hatta beni o giydirmişti diyebiliriz.

Bir Parça SonbaharHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin