Sabah okula gitmek için hazırlanmıştım. Odamdan Deniz'in penceresine bakıyordum. Evlerimizin karşılıklı olmasını seviyordum. Ne zaman onu düşünsem penceremden dışarı bakarken kendimi buluyordum.
Hava eskisi kadar soğuk değildi ama yine de on beş dereceyi zar zor görüyordu. Telefonumun çalmasıyla irkildim. Arayan Deniz'di.
"Hadi aşaşıya in. Bekliyorum."
"Tamam."
Ayakkabılarımı giyip doğruca aşağıya indim.
"Günaydın."
"Günaydın."
Deniz diğer günlere oranla bugün biraz daha iyiydi sanki biraz daha yaşıyor gibiydi.
"İlaçlarını kullanıyor musun?"
"Bugün kullanmadım."
"Neden?"
"Kendimi iyi hissediyorum çünkü."
"Ama ilaçlarını kullanmalısın Deniz. Yoksa ne olacağını biliyorsun."
Beraber yürürken birden durup bana bağırmaya başlamıştı.
"Artık şunu keser misin Eylül!?"
Anlam verememiştim. Sadece onu korumaya çalışıyordum.
"Deniz neden bağırıyorsun?"
"Artık sıkıldım böyle davranmandan çünkü. Deniz ilacını aldın mı? Bugün iyi hissediyor musun? Noldu? Neden gülmüyorsun? Neden mutlu olamıyorsun? Olamıyorum işte. Mutlu olamıyorum! O la mı yo rum. Anladın mı? İyi de değilim. İhtiyacım olan tek şey zamanken neden bana onu vermiyorsun? "
"Seni sıkıyor muyum yani ?"
"Hayır, evet... bilmiyorum Eylül. Kafam çok karışık. Hiçbir şeyi düzgün düşünemiyorum. Kendim olmak istiyorum. Sen de kendim olmamı engelliyorsun."
"Deniz, seni çok iyi anlıyorum. Sen de sürekli takip edilmekten ya da ne bileyim sürekli peşinden gitmemi istemiyorsun ama ben bunları senin için yapmıyorum ben seninle olmak istiyorum. Senin mutlu olmanı istiyorum. Evet belki dışa yansıtımım böyle görünmeyebilir ama ben senin mutlu olman için uğraşıyorum."
Yüzündeki kızgınlık gidip yerine başka bir ifade gelmişti. Bu ifadeyi Deniz'de ilk defa görüyordum. Sanki yeni birşeyi keşfetmiş gibiydi.
Bana yaklaşıp saçımı kulağımın arkasına attı. Başka biri yapsa bu hareketinden iğrenirdim ama o yapınca dizlerim titremişti. Nefesim kesilmişti sanki.
"Beni düşünmen güzel bir şey ama üstüme gelme."
Dilim tamam demek istese de bir türlü söyleyememiştim. Kafamı olumlu bir şekilde salladım. Yürümeye devam ederken ikimizde konuşmamıştık.
Sessizliği Deniz bozmuştu.
"Çıkışta benim bi işim var.""Beraber eve gitmiycez mi?"
"Hayır. "
"Peki ne işin var?"
"Söylemem."
"Neden? "
"Söyleyemem işte Eylül. "
"Peki o zaman ben de gelmek istiyorum."
"Olmaz Eylül gelemezsin."
"Gelme desen de gelicem."
Derin bir nefes alıp adımlarını hızlandırdı. Ne kadar hızlı yürüsemde ona yetişemiyordum. En sonunda pes edip kendi hızımda yürümeye başladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Parça Sonbahar
Chick-LitKalbimin sonbaharı yanımda bana bakıyordu. Yanaklarımın kızardığını hissedebiliyordum. Tüm cesaretimi toplayarak ona döndüm. Bütün sevimliliğiyle bana bakıyordu. "Yanakların neden kırmızı?" Gülerek sorup kulağımla oynamıştı. "Öyle miyim?" "Evet. Ü...