Gözlerimi aralar aralamaz telefonumdaki mesajı gördüm. Kız arkadaşım Alex'ten gelmişti ve mesajda
A: Konuşmamız gerek Ted!
Yazıyordu. Önce bir şaşırdım. Sonra da tam çıkış tuşuna basacakken saatin 8:30 olduğunu fark ettim. Ha siktir! Geç kalmıştım. Patron bu sefer canıma fena okuyacaktı. Yataktan nasıl kalkıp, hazırlanıp ve çıktığımı hatırlamıyordum. Tek hatırladığım şey tam karşıya geçecekken, bir arabanın ani firen yapması ve yerdeki çamurun üstüme sıçramasıydı. Lanet olsun! Üstüm başım mahvolmuştu ve benim değiştirecek vaktim yoktu. ''New York'un bu trafiği ve kalabalığından nefret ediyorum!'' Diye söylendim. O anda bir taksi çevirdim ve
- Manhattın
Dedim . Adam başıyla onaydı ve ona acele etmesini söylemeyi de ihmal etmedim. En azından taksi sorunu çekmiyorduk. Şirkete vardığımda etrafta patronumu görmeyince bir oh çekip, odama doğru yöneldim ve patronun odamın kapısında beni beklediğini gördüm. Üç buçuk atıyordum ve Üç buçuk atmakta da haklıydım. Patronum bağırıp çağırıp ortalığı yıkıyordu resmen. Bir de üstüm başım çamur olunca da patron daha fazla dayanamadı ve
-Def Ol! Kovuldun!
Dedi . Her ne kadar özür dilesem de paçayı sıyıramamıştım. Muhasebeye indim ve tazminatımı verip beni postaladılar. Moralim altüst olmuştu ama yapacak bir şey yoktu. Mecbur yeni bir iş arayacaktım. Birden aklıma Alex'in mesajı geldi ve üniversiteye onun yanına gittim. Onu gördüğümde ders çalışıyordu. Beni görünce dersine ara verdi ve konuşmaya başladık.
A:Sana söylemem gereken bir şey var.
T:Benim de.
A: Önce sen söyle.
T:Benimki'si bekleyebilir hem sen çağırdın beni buraya.
A: Tamam.
Ne söyleyeceğini bir yandan umursamıyor ama bir yandan da merak ediyordum. Tam bir ironi içerisindeydim. Alex oldukça gergin ve sinirli görünüyordu.
A: Artık buna bir son vermeliyiz.
T:Son mu? Neye?
A: İlişkimize! Ted. İlişkimize. Tabi bizim bir ilişkimiz varsa.
T:Neden bahsediyorsun Alex bizim bir ilişkimiz var.
A: Asıl sen neden bahsediyorsun. Arada bir telefonda konuşmak, birbirimizi görmemek, sarılmamak, öpüşmemek bunlar bir ilişki mi? İlişkiden bunları mı anlıyorsun sen?
Alex oldukça sinirli görünüyordu. Hatta sinirden titriyordu. Gerçekten bir ilişkimiz var mıydı bizim ? Bunu bile sorgular hale gelmiştim. Alex devam etti.
A: Artık buna daha fazla dayanamayacağım Ted! Sen her zaman böylesin hiçbir şey hissetmiyorsun. Benimle çıkmayı beni susturmak için kabul ettin değil mi? Sen sen hiçbir zaman beni sevmedin Ted. Bana karşı hiçbir şey hissetmedin ve bunları bile bile sana aşkımı ilan ettim. Kabul ettiğinde o kadar çok şaşırıp mutlu olmuştum ki neredeyse kalp krizi geçirecektim. Ah ne kadar da aptalım. Tam bir APTAL !
T:Ben ben ne diyeceğimi bilemiyorum bil, bilmiyordum.
Onun bunları söylemesi beni çok şaşırtmıştı. Ne diyeceğimi bilemedim ve resmen şok geçirmiştim. Gerçekten. Gerçekten ona o kadar çok mu acı çektirmiştim?
A: Neyi biliyorsun ki Ted! ha neyi? sen hiçbir şeyin farkında değilsin ve her zaman da öyleydin.
Derin derin nefesler alıp veriyordu. Derin bir nefes daha aldı ve
A: Ayrılalım artık. Bitsin bu iş. Bir daha da sakın karşıma çıkma Ted.
T:Ben üzgü..
A: Üzgün olduğunu söyleme Ted! Üzgün olmadığını biliyorum. Tek bir dileğim var. O da umarım sen de bir gün benim yaşadıklarımı yaşarsın.
Bir hışımla ayağa kalktı ve gitti. Arkasından kalakalmıştım. Bir şey diyememiştim ne diyebilirdim ki? Kahretsin! Ayağa kalktım ve dışarı çıktım. Hava soğuktu ve yağmur yağmaya başlamıştı. Bende yürüdüm , yürüdüm ve yürümeye devam ettim .
Resmen hayatımın belkide en boktan gününü geçirmiştim. İşten ayrılmış, kız arkadaşım tarafından terk edilmiş ve en kötüsü de hiç param olmadan gecenin karanlığında elimde küçük bir şemsiyeyle bir yandan hayatıma lanet okurken ve bir yandan da ne yapacağımı düşünürken;
Birden onu gördüm.
Siyah takım elbisesi darmadağın olmuş, ellerinde ve yüzünde ciddi yaralar vardı. Sanırım kavga etmiş olmalıydı. Etrafta kimseler yoktu, tamamen yalnızdık. Onu görmezden gelip yoluma devam etmeyi düşünüyordum. Zaten hayatımın en boktan gününü geçirmiştim bir de bu herifle uğraşamazdım. Çünkü benim yerimde kim olsaydı eminim ki kavga etmiş, yüzünde ve ellerinde ciddi yaraları bulunan böyle bir herife bulaşmak istemezdi. Ben bunları düşünürken o ise gözlerini kapatmış yağmurun sesini dinliyor gibiydi. Onu görmezden gelip yoluma devam etmeyi düşünmüştüm ama nedense birden kendimi onun yanında buldum. Omuzuna dokunup
T: İyi misiniz? Yürüyebilecek misiniz?
O ise kapalı olan gözlerini hafifçe aralamış bana bakıyordu. Gözleri masmaviydi ve gece olmasına rağmen gözlerinin rengi belli oluyordu. Dudaklarını araladı ve bana
- Harikayım
dedi ve bunu söylerken bir yandan da öksürüyordu ister istemez gülümsemiştim. Peh harikaymış dedim kendi kendime. Bir yandan belinden destek alarak onu evime götürmek üzere yola koyuluyor ve bir yandan da yeni bir iş bulup hayatımı eski düzenine sokmam gerektiğini düşünüyordum. Ama nereden bilebilirdim ki bu dayak yemiş herifin benim hayatımı tamamen altüst edeceğini.
MULTİMEDYADAKİ DAVİD, UMARIM OKURKEN KEYİF ALMIŞSINIZDIR.
2. BÖLÜMDE GÖRÜŞMEK ÜZERE. SEVGİLER
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SENİ BIRAKMAYACAĞIM
RomanceHayatımın belki de en boktan gününü geçirmiştim. İşten atılıp, kız arkadaşım tarafından terk edildim. En kötüsü de cebimde beş kuruş olmadan gecenin karanlığında, elimde küçük bir şemsiye ile bir yandan hayatıma lanet edip, bir yandan da ne yapmam g...