~21.Bölüm~

2.9K 243 56
                                    

Hatalarım olabilir. Ve artık gördüğünüz gibi Jikook ve Vhope beyler mutlu bu yüzden sonraki bölüm final. Bu kitap bittikten sonra yeni bir Jikook ficine başlayacağım.

*1 ay sonra*

“Jimin! Buna baksana olmuş mu acaba? Ah, çabuk ol lütfen!”

“Tamam tamam,geldim.” koşa koşa Taehyung’un odasına giderken bağırdım.  Akşam yemeği için Hoseok’u bizzat kendim eve davet etmiş ve hazırlıkları yapmıştım. Jungkook bugün çalıştığı için evde değildi,bende şirketten izin aldım Taehyung’a yardım etmek için. Aslında Taehyung'a bu yemek işini sürpriz yapacaktım fakat o hazırlıksız yakalansaydı beni çok kötü pataklardı bu yüzden söylemeye karar verdim.

Ve Taehyung… o artık sevgilisi ile beraber yaşamaya başladı. Ilk başlarda eve geldiğimde onun yokluğunu hissetsem de, Jungkook bu sıkıntımı her türlü gideriyordu. Hem arkadaşım, hem annem hem babam ve hem de sevgilim oluyordu.

Kötü günlerin artık  geride kaldığını anlayabiliyordum. Eskisi gibi içim korku dolu değildi. Daha sık gülümsüyordum ve içim daha çok huzur doluydu. O kadın, Jungkook onunla konuştuğundan beri beni veya çevremdeki insanları rahatsız etmiyordu. Ne kadar Jungkook’un o kadınla neler konuştuğunu öğrenmeye çalışsam da Jungkook hep bu sorularımı görmezden gelip farklı konular açıyordu ve konu yine açılmamak üzere değişiyordu.

“Tae.. Çok yakışıklı olmuşsun.. Hoseok sana tekrar aşık olacak sanırım..”  büyülenmiş bir şekilde,karşımdaki takim elbise giymiş Taehyung'u baştan aşağıya süzerken konuştum. Taehyung gözlerini açarak heyecanla bana baktı.

“Gerçekten mi Jimin?!”  

“Tabiki seni şapşal! Sen çuval da giysen yakışır.” yanaklarını tek elimle tutup sıkarak dudaklarının büzülmesini sağladım.

“Çuval ne be.” dudakları büzüldüğü için peltek gibi konuşmuştu ve bu kahkaha atmamı engelleyemedi.  Benim gülmemle o da gülmeye başladı. Kapı zili sesinin gelmesiyle ikimizde gözlerimizi aynı anda faltaşı gibi açtık. Gelen Hoseok değildi, değil mi?

“H-hoseok olamaz değil mi? D-daha çok erken değil miydi Jimin, ne yapacağım ben şimdi. Aman tanrım daha saçlarımı ya-”

“Bi nefes al,tanrım! Gören de istemeye geliyor sanacak. Bu ne heyecan?” alayla söylenirken odadan çıktım ve merdivenleri inmeye başladım. Aşağıya ulaştığımda Jungkook’un geldiğini gördüm. Hemen koşup ona sarıldım. Bu aralar çok meşgul olduğu için doğru düzgün konuşamıyorduk bile. Sadece gece saatlerinde yatağımın sol tarafında bir ağırlık hissediyordum. Ardından boynuma ve saçlarıma konan öpücüklerle tekrar uykuya dalıyordum.

“Bebeği babacığını çok mu özlemiş?” Jungkook’un sırıtarak söylediği şey ile ona, karşımda fillerle halay çekiyormuş gibi bakmaya başladım. Babacık?..

“Ha?” tek kaşım havada, ağzım açık tepki verdim. Şu an tam bir aptal gibi göründüğümü biliyordum,yüzüme vurmayın lütfen.

“Masum meleğim benim.” Jungkook gülümseyerek alnıma ve yüzümün her tarafına binbir öpücük kondurup geri çekildi.

“Seni ne kadar özledim bir bilsen..” buğulu bakışlarıyla bana bakmaya  devam edince, ne demek istediğini anlamıştım. O olayları yaşadığımız günden beri birlikte olamamıştık. Çünkü psikolojik olarak çöküntü yaşıyordum ve Jungkook bunu bildiği için bana dokunmamıştı. Ona bu konuda da minnettardım.

“Bende seni çok özledim.” utanarak söylenince artık daha fazla ayakta durmamak için koluna girdim ve salona doğru yürüdüm. Taehyung ise muhtemelen gelenin Jungkook olduğunu öğrenince hazırlanmaya devam etmişti.Jungkook ise evdeki hizmetlilerin ordan oraya koşturup hazırlık yaptığını görünce bana sorar ifadelerle baktı. Koltuklara yerleştiğimizde ona kafasındaki soruların yok olması için bir cevap verme gereği duydum.

Sparkly Stars °jikookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin