Vampir kaşlarını çatarak dışarı çıktı. Arkasından da diğer üst vampirin çıktığını göz ucuyla gördü Emma. En sonunda da hemşire çıktı dışarı. Emma is hiçbir şey düşünemiyordu. Tüm olanlar gerçek miydi? Emin değildi.
Jackson'ın sesiyle kendine geldi. '' Öyle birini tanıyorsun değil mi? ''Emma Jackson'a doğru döndüğünde vampirin ayağa kalkmış üstünü giyinmekte olmakta olduğunu gördü.
''Baş vampirlerden birini tanıyorsun değil mi ?'' diye sorusunu tekrarladı Jackson. Emma kaşlarını kaldırırken '' Ha-hayır. Yani tanımıyorum.'' diye yanıtladı soruyu. Kekelemesine lanet ederken kendine kaşlarını çatmış ve Jackson'ın yüzüne bakmamakla ısrar ediyordu.
Jackson üstünü giydikten sonra inanmayan gözlerle Emma'yı süzdü. '' Yalan söylüyorsun.''
'' Söylemiyorum. Hem baş vampirlerden birini nerden tanıyabilirim ki? Onlar hiç vampir bölgesinden çıkmaz.'' dedi Emma. Yalan söylemeyi hiç beceremiyordu.
Jackson sırıtarak başını iki tarafa salladı. Bir yandan da kıza yaklaşıyordu. Emma'nın önüne gelince '' Gözlerime bak.''
Neden bu kadar yakın davranıyordu bu vampir Emma'ya. Bırakıp gitse ya. Anlamıyordu işte. Gözlerini devirip Jackson'ın mavi gözlerine bakmaya başladı.
'' Şu lanet vampiri nereden tanıyorsun Emma? Sakın yalan söyleme. Çok belli ediyorsun yalan söylediğini. Ha bu arada sakın kafandan salakça pembe dizilerdeki gibi düşünceler geçmesin. Merak etme sebebim yediğim dayağın nedenini merak etmem. Ve anlaşılan o ki bu senin yüzünden.'' diye söyledi Jackson kaşlarını çatarak.
İşte tam karşısındaki kişi şimdi Jackson'dı. Kendini düşünen bencil vampir. Sinirle nefes alırken geriye bir adım attı Emma. Neden bu kadar şey birden onu bulmuştu ki. Lanet hayatı git gide dibe batıyordu. Ve bunu paylaşacağı en son kişi Jackson'dı. '' Sana söylemeyeceğim.''
Jackson'ın gözleri kırmızı rengini alırken saçlarına geçirdi parmaklarını. Sinirden derin derin nefesler almaya başladı. Öfkeli bir şekilde '' Eğer şu vampiri nereden tanıdığını söylemezsen senin şu lanet boynunu parçalamaktan zevk duyarım.'' diye bağırdı.
Emma korkudan olduğu yerde sinmeye başlarken '' Lütfen bağırma.'' diye mırıldandı.
Jackson cama yaklaşırken sinirini kontrol etmeye çalışıyordu. '' Sen de söyle şunu.''
Emma gözlerini kaçırarak '' Sanırım o annemdi. '' diye mırıldandı.
Jackson tek kaşını kaldırıp şuan mümkün olsaydı yerin dibine girecek olan kıza baktı. '' Sen ne saçmalıyorsun.''
Emma sıkıntıyla derin nefes alırken gözlerini Jackson'a çevirdi. Alt dudağını dişlerinin arasına alırken boynundaki gizlediği kolyeyi ortaya çıkardı.
Jackson kolyeye bakarken şaşkınlıktan gözlerinin büyümesine mani olamadı. Bu baş vampirlerden birinin kolyesiydi ve onun gücünü temsil ederdi. '' Bu kolye sende ne arıyor?''
''Yurdun önünde bir sepette bulunduğumda kolye boynumdaymış. Dün annemden bir mektup aldım bu kolyenin ona ait olduğunu falan yazmış.'' diye açıkladı Emma.
Jackson oda da dolaşırken ne yapacağını düşünüyordu. Bu kız kimdi? Cidden sadece bir günde ne çok olay olmuştu. Yorulmuştu. ''Başka bir şey yazmış mı?''
Emma yerinde kıpırdanmaya başladı. Biraz daha yerinde hareket etmeden durursa ayakları tutulacaktı. '' Kolyeye hiçbir vampire göstermemem gerektiğini söyledi ki ben bunu uymadım. Artık kimsenin bana zarar veremeyeceğinden falan bahsetmiş. Özür dilemiş. Ha bir de o kendini gösterdiğinde her şeyin değişeceğinden bahsetmiş.''
Jackson sıkıntıyla camdan dışarı bakarken bugünün fazla güneşli olduğunu düşünmüştü. Ne saçmalıyordu o? Şuan bir baş vampirin kızıyla aynı odadaydı. Ve o kız onun insanıydı.Gözlerini Emma'ya çevirdiğinde kızın onun tepkisini inceliyor gibi bir hali vardı. '' O zaman vampir olmaya hazırlan.''
Jackson'ın sözleriyle nefesini tutan Emma şaşkınca vampire bakmaya devam etti. Şaka yapıp yapmadığından emin olmaya çalışıyordu. Hadi ama o Jackson'dı. O asla şaka yapmazdı.
''Ne?'' diyebildi sadece. Ne? Lütfen bunlar kötü bir rüya olsun. Lütfen...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ZEHİR
VampireNüfusunun yarısından çoğu vampir olan bir kasaba. Hayatındaki gerçeklerden habersiz olan bir kız ve duygularını göstermekten korkan bir vampir. Birbirlerine ne kadar uzak cümleler değil mi? İşte bu hikayede bu cümlelerin birbirini geçişini şahit ola...